Yeni Edebi Akım / Refika Dogan
Nuri Can Kimdir? Hayatı, Eserleri, Edebi Kişiliği,
1950’de Erzincan’ın küçük bir dağ köyünde doğdu. 1960’ta İstanbul’a, 1967’de Hollanda’ya gidip yerleşti. Hollanda’da çocukluğundan beri ilgi duyduğu müzik, şiir, tiyatro, öykü ve resimle uğraştı. Afiş, resim, öykü ve şiir çalışmalarıyla bir çok ödül aldı.
Hollanda, Fransa, Belçika, Almanya, Yunanistan ve Türkiye’de bir çok karma ve kişisel sergilere katıldı.
Türkiye ve Avrupa’daki edebiyat, kültür sanat dergilerine öykü, şiir ve sanat yazıları yayınlandı.
Uluslararası sanatçılar birliği başkanlığı yaptı, ayrıca Uluslararası Af Örgütü ve UNICEF’ de görev aldı.
Bir çok şiir, Masal, Öykü, deneme yazıları yayımlandı.
Düşle gerçeğin yaşananla tasarlananın iç içe örüldüğü öykü, resim ve şiirleri zengin bir düş gücünün dışa vurumudur.
Yeni Edebi Akım – Refika Doğan
Edebî paylaşım platformlarında yazıp çizdikleri, tuvale resmettikleriyle tanıyıp -şu canına okuduğumun dünyasında- “ özünü yitirmemiş… Özünün gözeneklerinden beslenerek yaşamın ihanetlerine karşın kendince panzehir oluşturmuş güzel insan çiçeği olarak yüreğimin dost/dostluk köşesine bitimsiz, beklentisiz masumane bir sevgi ve saygıyla yerleşen saygıdeğer insan, özümün aynası, arkadaş, dost, ağabey dediğim istisna bir isim Nuri CAN!
Bir insan; göz kamaştırıcı, cezbedici, yoldan çıkarıcı onca olanağın içinde nefsiyle, dimağıyla, damarında dolaşan kanıyla, çiğ süt emmişliğiyle nasıl olurda özünü un ufak etmeden tane tane diri, bereketli başaklar gibi boy vererek dimdik ayakta kalabilir?
Kalıyor işte… Eğer o kişi Nuri CAN ise, kalıyor! Çünkü bu güzelliğin dayanağı FARKINDALIĞI,
Nefsi terbiye ile olgunlaşmış ÖZÜ, buna bağlı olarak KALP GÖZÜ,
Yaratan’ a olan değişmez SAF SEVGİSİ,
Düşünen, üreten, -iyi olan her şeyi- İNSANLIĞIN hayrına isteyen/dileyen yüreğiyle AYDINLIK bakışı, dürüstlüğü,
Doğru yerde doğru zamanda göz pınarından damlamasını bilen GÖZÜNÜN YAŞI, sıcacık YALANSIZ tebessümü,
Riyasız, karşısındakinin gözünün içine bakabilen kara gözleri, güven veren dik duruşu,
Velhasıl; ADAM GİBİ ADAMLIĞI…
Hiç yüz yüze gelmediğim, tanımadığım, görmediğim, dokunmadığım bu güzel insan çiçeğini kalp gözümle gördüm, tanıdım, sevdim saygı duydum. O’ na yüreğimle dokundum, dokundum! İşte bu yüzden O’ na “ yürek yansımam” diyebiliyorum.
O, yaşam felsefem… O anladığım, anlattığım, anlamaya ve anlatmaya çalıştığım, anlaşılmasını istediğim hayatın ta kendisi! O’ ndan kaç tane vardır şu canım dünyada sahi? İllâ ki burada mı? Şu yer kürenin her bir köşesinde, kaç tane…
Ne kadar sitayişle dolsa da, hayata ipeksi dokunuşlarla dokunup sevgi üreten, sevgi çoğaltan özgün ve asil bir kalemdir O.
O’ na sonsuz saygı, bitimsiz sevgi ve dostlukluk selâmlarımla…
Refika Doğan