Doğa Koleji Plato Kısa Film Yarışması atölye çalışmaları Ataşehir Doğa Anadolu Lisesinde öğrenciler atölye yönetmeni,
Dursaliye Şahan ile birlikte kısa film öykü çalışmaları yaptı.
Dursaliye Şahan
Çiğli Belediyesi Kültür Müdürü Nail Çetin’in duyurusu şöyle:
“Literatür Yayınlarınca yayınlanan kitabın Türkiye genelinde dağıtımına başlandı.
Bul Beni Anne, okuru derinden sansan, gerçek yaşamdan alınmış bir Anadolu öyküsü.
https://www.bkmkitap.com/bul-beni-anne?waw_keyword=Dursaliye%20%C5%9Eahan
Çevirmen, Gazeteci, eserleriyle bir çok ödüle layık görülen Yazar Dursaliye Şahan’ın yeni kitabı “ŞERBET” piyasaya çıktı. Gazetemiz konuk köşe yazarlarından Dursaliye Şahan’ın “ŞERBET” adlı kitabı okuyucuyla buluştu ve yoğun ilgi gördü.
Yazar Dursaliye Şahan’ın, 15 Temmuz darbesi ve aşkı harmanladığı roman türündeki kitabın önsözünde “Okulun baş belası, kapıcı Suna’nın tek varlığı, basketbol maçlarının aranılan oyuncusu, küfürbaz Şerbet; platonik aşkı Arda’nın peşinde koşarken 15 Temmuz 2016’da daha önce hiç duymadığı bir sözcükle tanışır: Darbe! 17 yaşındaki Şerbet o gece birden bire büyür” bilgileri yer aldı.
Dursaliye Şahan kimdir?
Yazar Dursaliye Şahan çocuk hikayeleri ile başladığı yazın hayatını kadın, göçmenlik ve ırkçılık temalarının ağır bastığı öyküler ile sürdürdü. Londra’da gazetecilik yaptığı yıllarda yazdığı ‘Döndü’ adındaki tiyatro oyunu sahnelendi. Son yıllarda sinema öyküleri yazan Şahan, ayrıca Karikatürist Semih Bulgur ile birlikte bant karikatürler hazırlıyor.
Çocuklara, engellilere ve yetişkinlere yaratıcı yazı ve kısa film öykü atölyeleri düzenleyen Şahan, sonuncusu “2012 Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Ödül” olmak üzere, on beşten fazla öykü ödülünün sahibidir. Halen gazetecilik ve yazarlık yapan Dursaliye Şahan’ın, Halkevleri’nin “Türkiye Öykü Yarışması Dalında İkincilik Ödülü alan eseri Kültür Bakanlığı tarafından bastırıldı (1988). Şahan, 2010’da HRT Hatay Yerel Televizyonu’nda kültür sanat programlarına çıktı.
Yayımlanmış Eserleri: Hikâye Hırsızı (2011 Layla Yayınları), Fakir Cennet (2007 Crea Yayınları), Zabit Londra’da (2011 Layla Yayınları), Ve Tanrı Aşkı Yarattı (Color Yayınları), Londra’dan Bir Kadın Döndü (1998 Kültür Bakanlığı), Asi’den Taşan Öyküler (Ürün Yayınları), Uçan Halı (Antakya / Hatay Belediyesi Çocuklar için Sosyal Sorumluluk Projesi), Yahya Kanbolat anısına öykü ödülleri kitabı (2009)
Ödülleri: 2012 Hikâye Hırsızı öykü kitabına; Abdullah Baştürk 2012 İşçi Edebiyatı ödülü, 2010 Mimarlık Öyküleri Yarışmasında Okunmaya Değer Öykü (Nevbahar Hanımın Evi), 2007 Tarık Buğra Öykü Yarışmasında yayımlanmaya değer öykü (Alev), 2006 Holla Türk Evi, Hikaye Yarışması ikincilik ödülü (Sakine), 2006 KASİAD (Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve inc. Dern.) Öykü Yarışması Mansiyon, 2006 Anafilya Öykü Yarışmasında derece, 2006 Edebiyat Dünyası Öykü Yarışmasında ikincilik (Çay Şekeri), 2005 CullTurkey Okuma Kulübü Öykü Yarışması ikincilik (Takıntılı Kadın), 2005 SES (Sağlık Emekçileri Sendikası) Öykü Yarışması Mansiyon (Parmaklar), 2004 SBS Radyosu Avustralya Öykü Yarışması İngiltere Birinciliği (Parmaklar), 1998 Halk Evleri Öykü Yarışması Türkiye 2.ncisi (Döndü), 1996 Toplum Postası Türkçe Hikaye Yarışması İngiltere birinciliği (Kale), 1995 İmece Kadın Derneği Kadın Öyküleri Hikaye Yarışması İngiltere birinciliği (Parmaklar), 1987 Güneş Gazetesi Türkiye Öykü Yarışması Mansiyon (Leo), 1972 Hayvanları Koruma Cemiyeti Türkiye Orta Öğretim Hikaye Yarışması birincilik (Aynı). -Mehmet ÖZGÜN-
Kaynak: Antakya Gazetesi
Birbirlerini çok iyi tanıyan ve bir mahallede olması gereken yardımlaşmanın yapılması ve komşuluk ilişkilerinin yanı sıra; haksızlığa uğrayan ve haksızlıkla mücadele eden bir avuç kadının mahalle yaşamı anlatılmaktadır.
Kimisi sevgilisine kavuşamamakta, kimisi terk edilmekte, kimisi kötülüğe yeltenmekte ama bir avuç kadın, bütün bu haksızlıkların ve uğursuzlukların hakkından gelerek bir kadının çaresizde olsa kendi ayakları üzerinde nasıl duracağının ve durması gerektiğinin bir anlatımıdır.
“Aşk kural tanır mı? Köşelere sığdırmaya çalıştığımız ilişki biçimlerinin düştüğü trajikomik hallerine bakınca sanki hayır…
Peki onca dayatılan kural neye dersiniz? Gerçek aşktan, aslımızdan uzaklaştıkça köreliyoruz, her türlü dibe vuruyoruz. Uyumsuz, kötücül, verimsiz varlıklara dönüşüyoruz. Tam istedikleri gibi duygularımızı ve sevdiklerimizi korumazsak yoksunlaşıyoruz. Yaşam sevgisinin olmadığı yerde aşk olmuyor. Hayatımız da aşka ne kadar yer açıyoruz?”
Ayarsız Kadınlar Cemiyeti Yazar Dursaliye Şahan’ın yazdığı romanlarından bir tanesi.
Ayarsız Kadınlar Cemiyeti Solo Yayınlarından birinci baskısı 2018 de çıkmış bir roman.
İmtiyaz sahibi Umut Kısa, Genel yayın Yönetmeni Tansel Mumcu, Editörlüğünü Buket Konur, Düzelti Eda Yorulmaz, Mizanpajını ve kapak tasarımını Sibel Kaya, Kapak illüstrasyonunu (Bezeme resimleme) Kenan Bağcının yaptığı, Ayarsız Kadınlar Cemiyeti on bir bölümden ve 166 sayfadan oluşan bir roman.
Şu dünyada aklımıza gelebilecek tüm kötülüklerin perhizi var mı? Bahar, Zahide, Neriman, Ebru, Şaheste, Zilşan ve diğerleri. Bu kitap da aşkın değişik yüzlerine ayna tutan naif kadınlar var.
Yüreğine ve kalemine sağlık Dursaliye Şahan
Hüsamettin TAT diğer köşe yazıları• DARHANE ÇORBASI2019-01-01 10:49:17• KARANLIĞIN SUSTUĞU YERDE2018-12-22 06:18:06• GÜN GÜLÜ2018-12-17 08:23:24• GÜLERMAN CAN VE BURSAYA ÂŞIKLAR HİZMET VE KÜLTÜR DERNEĞİ 2018-12-14 07:59:11• ŞİİR EKTİM YOLLARINA2018-12-08 06:01:10• ÜŞÜ2018-12-01 07:53:02• BİR AVUÇ HAYAL 2018-11-24 05:54:11• ALİAĞA’NIN SANAT SOKAĞI2018-11-17 10:25:05• TURAN BAHADIRDAN HAKKI USLU GEÇTİ2018-11-13 07:24:18• İZMİRİN İNCİSİ2018-11-03 12:50:31
Editörlük desteği de verdiğim Tottenham Çocukları yayımlandı. Dürsaliye Şahan’ın kaleminden…
Hikâye Hırsızı
Edebiyat
Öykü
göçmen olmak
üstelik kadın
üstelik çocuk
üstelik öteki
üstelik azınlık
olmak
ya da olamamak…..
Bir çocuk geline adanan kitap; Hikâye Hırsızı
İçindeki Güvercin öyküsü ile, Telif Mahkemesine taşınarak intihal iddiası ile gündeme gelen Hikâye Hırsızı Dürsaliye Şahan’ın 3. öykü kitabı.
Yazar’ın ‘Bir Çocuk Geline’ ithafı ile çıkan kitabı göçmen kadınları, maço erkekleri, göçe zorlanan annesinin elinden koparılan küçük kızın ölümüne kadar süren sessizliği, alışık olmadığımız aşk halleri ile 18 öyküden oluşuyor. 18 ayrı gibi duran hayatların ya da kahramanların en ortak yanları belki de ‘sıradan’ olmaları. Öyle bir sıradanlık ki, aslında kahraman olduğunu bilememek de diyebiliriz.
Pürüzsüz geçen o muhteşem yaşamının çok sevdiği tek oğlu tarafından elinden alınışı ile Nevbahar hanımın bir kedi gibi sessizce ölüme sığınışı kabullenişten çok ruhsal bir asalet gibi…
Sonu belirsiz bırakılsa da; Alev’in tutkulu aşkına rağmen kocasını terk etmeyerek okuyucuyu “Ateşli bir aşk mı yoksa kıyamete kadar sürecek sadakat mi?” sorusu ile baş başa bırakıyor… Ya da aşkın güne ve duruma göre şekillenmesi…
Okuma yazma bilmeyen Sakine’nin günlük hayatındaki köleliğine karşın sevdiklerinden aldığı güç ile imkansızı başarması…
Parmaklarını bile sayamazken bir gece yarısı peşine düştüğü Mıho ile dağları aşarak savrulduğu Londra’da var olmaya çalışan Kürt kızı Zilan’ın ironik hasreti…
Daha çok bir romanın özeti gibi duran ‘Korucunun Karısı’…
Herkesin gözü önünde uğradığı tacize başta annesi babası olmak üzere çevresindeki yetişkinlerin duyarsız kaldığı küçük Nuteyla’nın dramı…
Din, töre ve kültür bahaneleri ile 12 yaşındaki küçük Güvercin’in zoraki gelinliği,
Bir asır önceki o meşum göçten geriye kalan küçük kızın günümüze uzantıları ile Simsiyah Bakıyordu Çalılar…
Ebedi aşkın inceliklerle süslenmiş örneği; Gül Dalından Bebekler…
Devlet eliyle göçe zorlanırken, kuluçkadaki tavuğunu sonuna kadar koruyan Şedde Ana’nın batan güneşe gidişi…
Kısacası, kitabın önsözünü yazan Ayla Kutlu’nun da dediği gibi ‘elinize aldığınızda kolay kolay bırakamayacağınız, bir çırpıda okuyacağınız Hikâye Hırsızı’ sistemin un ufak etmekten çekinmediği insanların kahraman yönlerini anlatıyor.
Fakir Cennet
Hikaye Hırsızı
hikayehirsizikapak‘Hikâye Hırsızı’na büyük ödül
Abdullah Baştürk adına verilen
10. İşçi Edebiyatı Ödülünü
Hikâye Hırsızı aldı
Basın Duyurusu
2012 YILI
ABDULLAH BAŞTÜRK İŞÇİ EDEBİYATI ÖDÜLLERİ
AÇIKLI
Genel-İş ve DİSK eski Genel Başkanı Abdullah Baştürk (29 Mayıs 1929 – 21 Aralık 1991) anısına, Baştürk ailesi ve DİSK/Genel-İş Sendikası’yla birlikte bu yıl onuncusu düzenlenen yarışma sonuçları belli oldu.
Yarışmaya katılan roman, öykü, şiir, anı, yaşamöyküsü, günce, röportaj, oyun, deneme kitapları arasında (Yönetmelik gereği ödül sıralaması, tür sınırlaması yoktur), Remzi İnanç, Özgen Seçkin, Vecihi Timuroğlu, Tuncer Uçarol, Şiir Erkök Yılmaz’dan oluşan seçici kurulca yapılan değerlendirmelerde, oy çokluğu ile,
– Adil Kurt’un “Emeğin Çukurovası”,
– Dürsaliye Şahan’ın “Hikâye Hırsızı”,
– Hüseyin Akyüz’ün “Yağmurda Kuş Sesleri”
adlı öykü kitapları ödüle değer görülmüştür.
Anma ve ödül töreni, 25 Aralık 2012 salı günü saat 16.00 – 21.00’de, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezinde, Ankara’da yapılacaktır.
Ödül verme gerekçeleri:
– “Emeğin Çukurovası”: Hızla kentleşen ülkemiz içinde artık pek tanımadığımız ırgatlar, çeltik yükleyicileri, briket işçileri, kum ocağı çalışanları, taşçılar, ayrıca kentlerdeki lağım ve inşaat işçileri, hurda toplayıcıları… Karın tokluğuna, hatta ölümüne çalışan onların öyküleri… Çukurovalı yoksul kesimin Toroslardan günümüze ağan kırsal söz varlıklarıyla çeşitli yönlerden başarıyla anlatılıyor… İşçilerin, yoksulların da bir solukta okuyacağı, doğrudan yüreğe işleyen öyküler…
– “Hikâye Hırsızı”: Erkekler, töreler, cemaat tarafından ezilen, köylerimizde köle gibi yaşayan ‘ev ve aile işletmesi emekçileri’nin en önemlisi olan kadınlarımız… Sigortası, ücreti, güvencesi, özgürlüğü olmayan, kişiliklerini, özgürlüklerini elde etmeye çalışan / çalışmayan kadınlar kitapta yedi öyküde süssüz bir dille anlatılmış: Hizmetçi kadının sigortalı olma çabası… Londra’ya kaçak işçi olarak giden ailelerde kadının, kız çocuklarının durumu, sığınmacı olma çabaları… 2068 yılının makineleşmiş ve “Dünya Büyük Patronlar Hükümet Meclisi” yönetimindeki işyerlerinde, robotlarda bile işini yitirme korkusu, aşırı çalışmayı özendiren göz boyayıcı ödül düzenekleri, insanca yaşama duyguları ve başkaldırılar… ‘Bunları ben de yazarım’ gibi görünen, son derece anlaşılır, inırıcı, yeri geldiğinde alaysamalı öyküler…
– “Yağmurda Kuş Sesleri”: Kentlerdeki dar gelirli işçi aileleri anlatılıyor… Babaları ölmüş eş ve çocukların, iç ezen, felaketlere açılan anıöyküleri: Çalışan dul kadınların özverili dünyaları… Gurbete giden babasını her gün bekleyen küçük çocuk… Emekçi baba ölünce dağılan aile, kötü yollara düşen kızlar… Üvey babalar… İçkici ve işsiz babaların çocuklarının eve para yetiştirmeye zorunlu yaşamları… Ayrıca, sıkıntılı işyerlerini ferahlatan ehlikeyf bir insan… Hüzünlü, etkili, zaman zaman şiirsi anlatımlarla örülü bu öykülerde, kentlerde hayata tutunmaya çalışanların dünyaları haber veriliyor okuyuculara…
Gelecekte emek tarihimize de kaynaklık edecek kitaplar.
Duyurulur.
Tuncer Uçarol / Ödül Yazmanı, Seçici Kurul Üyesi.
Zabit Londra’da
Asi’den Taşan Öyküler
Kitap
Aalen Kültür Derneğinin düzenlediği
Yazı Atölyesi ilk meyvesini verdi:
Katılımcıların öykülerinden oluşan ilk kitap Ürün Yayınlarından çıktı.
Kitapta yer alan öykülerin çoğu ise Antakya’yı anlatıyor.
Aalen Kültür Derneğinde Mehmet Karasu’nun önderliğinde düzenlenen Yazı Atölyesi ilk kurunu geçtiğimiz ay tamamladı.
Daha çok kadınların ilgi gösterdiği atölye çalışmasında, katılımcıların öykülerinden oluşan ilk kitap; Asi’den Taşan Öyküler adı ile Ürün Yayınlarından çıktı.
Şahnaz Yılmaz, Nurhan Sağlar, Sevim Habib, Gülnaz Kavvas, Ayda Bercis Kırbeci, Nebihe Karasu, Seval Yılmaz Karataş, Çetin Kalkan, Zarife Cüzdan, Gülseren Sağlar, Esra Ünal, Süha Kıyak, Şıvan Balcı, Mehmet Atilay, Canan Başkaya ve Necla Karataş’ın yazdığı öykülerin çoğu Antakya’yı anlatıyor.
Ayrıca; Dr. Ayten Çelebi Kural, Sinan Seyfittinoğlu, Bekir Coşkun ve Saadet Kanbolat da öyküleri ve anılarıyla kitaba destek verdiler.
Aalen Kültür Derneği’nin sanatın her dalına saygıyla yaklaştığını, toplumu sanatla buluşturmayı misyon edinmiş bir kuruluş olarak yazı atölyesi gibi etkinliklere katılımın daha da fazla olmasını dilediklerini belirten Karasu; “edebiyat dostlarına kapımız her zaman açık” dedi.
Atölyeye katılanlardan; Şivan Balcı; “aklımıza gelen her şeyi yazıyoruz. Hatta konuştuğumuz gibi yazıyoruz bile diyebilirim. Kuralları ve yazım tekniklerini önemsemiyoruz. Yazmak istediklerimiz bitince düzeltmeler başlıyor. İmla kuralları en son yapılan makyaj gibi. Atölye yönetmenimiz Dürsaliye Şahan düzeltmeler ve edit konusunda yardımcı oluyor” açıklamasında bulundu.
Bir makine mühendisi olan Süha Kıyak ise; “atölyeye katılmadan önce de zaman zaman yazmak istemiştim. Hocam Mehmet Karasu ile tanıştıktan sonra yeminli tercüman olarak çalışmaya başladım. Atölyeye katıldıktan sonra benim için yazmanın çok da zor olmadığını fark ettim. Dürsaliye hanımın yardımı ile ilk öykümü yazdım. Burada bir aile gibiyiz. Bu ortamın devam etmesini içtenlikle diliyorum” dedi.
İlk Aşk öyküsünün yazarı Gülnaz Kavvas ise; “atölye benim için çok keyifliydi. Atölyede öykü yazmanın ilk adımını attığım için mutluyum. Çünkü yazmak, bir şeyleri kağıda dökmek hep arzu ettiğim bir şeydi ancak cesaret edemiyordum. Daha doğrusu konuya nasıl başlayacağımı ve kağıda nasıl dökeceğimi bilemiyordum. Öykü atölyesinde bu eksiklerimi tamamladım. Dürsaliye hanımda hepimizi çok yüreklendirdi.
Ayrıca öykü atölyesindeki ilk öykülerimizin kitaplaşması bizim için daha da sevindirici oldu, Mehmet hocama bize böyle bir ortam sağladığı için teşekkür ediyorum” dedi.
© Şubat 2010, IşıkBinyılı
Ve Tanrı Aşkı Yarattı
Aalen Kültür Derneğinin düzenlediği Yazı Atölyesi ilk meyvesini verdi:
Katılımcıların öykülerinden oluşan ilk kitap Ürün Yayınlarından çıktı.
Kitapta yer alan öykülerin çoğu ise Antakya’yı anlatıyor.
Aalen Kültür Derneğinde Mehmet Karasu’nun önderliğinde düzenlenen Yazı Atölyesi ilk kurunu geçtiğimiz ay tamamladı.
Daha çok kadınların ilgi gösterdiği atölye çalışmasında, katılımcıların öykülerinden oluşan ilk kitap; Asi’den Taşan Öyküler adı ile Ürün Yayınlarından çıktı.
Şahnaz Yılmaz, Nurhan Sağlar, Sevim Habib, Gülnaz Kavvas, Ayda Bercis Kırbeci, Nebihe Karasu, Seval Yılmaz Karataş, Çetin Kalkan, Zarife Cüzdan, Gülseren Sağlar, Esra Ünal, Süha Kıyak, Şıvan Balcı, Mehmet Atilay, Canan Başkaya ve Necla Karataş’ın yazdığıöykülerin çoğu Antakya’yı anlatıyor.
Ayrıca; Dr. Ayten Çelebi Kural, Sinan Seyfittinoğlu, Bekir Coşkun ve Saadet Kanbolat da öyküleri ve anılarıyla kitaba destek verdiler.
Aalen Kültür Derneği’nin sanatın her dalına saygıyla yaklaştığını, toplumu sanatla buluşturmayı misyon edinmiş bir kuruluş olarak yazı atölyesi gibi etkinliklere katılımın daha da fazla olmasını dilediklerini belirten Karasu; “edebiyat dostlarına kapımız her zaman açık” dedi.
Atölyeye katılanlardan; Şivan Balcı; “aklımıza gelen her şeyi yazıyoruz. Hatta konuştuğumuz gibi yazıyoruz bile diyebilirim. Kuralları ve yazım tekniklerini önemsemiyoruz. Yazmak istediklerimiz bitince düzeltmeler başlıyor. İmla kuralları en son yapılan makyaj gibi.
Atölye yönetmenimiz Dürsaliye Şahan düzeltmeler ve edit konusunda yardımcı oluyor” açıklamasında bulundu.
Bir makine mühendisi olan Süha Kıyak ise; “atölyeye katılmadan önce de zaman zaman yazmak istemiştim. Hocam Mehmet Karasu ile tanıştıktan sonra yeminli tercüman olarak çalışmaya başladım. Atölyeye katıldıktan sonra benim için yazmanın çok da zor olmadığını fark ettim. Dürsaliye hanımın yardımı ile ilk öykümü yazdım. Burada bir aile gibiyiz. Bu ortamın devam etmesini içtenlikle diliyorum” dedi.
İlk Aşk öyküsünün yazarı Gülnaz Kavvas ise; “atölye benim için çok keyifliydi. Atölyede öykü yazmanın ilk adımını attığım için mutluyum. Çünkü yazmak, bir şeyleri kağıda dökmek hep arzu ettiğim bir şeydi ancak cesaret edemiyordum. Daha doğrusu konuya nasıl başlayacağımı ve kağıda nasıl dökeceğimi bilemiyordum. Öykü atölyesinde bu eksiklerimi tamamladım. Dürsaliye hanımda hepimizi çok yüreklendirdi.
Ayrıca öykü atölyesindeki ilk öykülerimizin kitaplaşması bizim için daha da sevindirici oldu, Mehmet hocama bize böyle bir ortam sağladığı için teşekkür ediyorum” dedi.
http://www.isikbinyili.org/docView.phpgd=article&id=263
Uçan Halı
Doğa Koleji Plato Kısa Film Yarışma
Doğa Koleji Plato Kısa Film Yarışması atölye çalışmaları Ataşehir Doğa Anadolu Lisesinde öğrenciler atölye yönetmeni,
Dursaliye Şahan ile birlikte kısa film öykü çalışmaları yaptı.
Dursaliye Şahan
Yahya Kanbolat kitabı
Barışa Öyküler
Hemen Şimdi Barış @ Sanatta Barış Dünyada Barış
Dilde Barış Dünyada Barış
Hemen Şimdi Barış
Sanatta Barış Dünyada Barış
İnsan Hakları Araştırma Derneği yürütmekte olduğu Avrupa Birliği Projesi kapsamında barışın ve hoşgörünün sembolü haline gelen Antakya’da öykü ve şiir atölyesi düzenledi.
Aalen Antakya Kültür Derneğinde Yazar Dürsaliye Şahan’ın ve Ferhat Zidani’nin koordinatörlüğünde düzenlenen atölyeye katılanlar “Dilde Barış Dünyada Barış” teması ile öykü ve şiir denemelerini paylaştılar.
Türk Yazarlar Sendikası Antakya Temsilcisi ve Aalen Antakya Kültür Derneği Başkanı Mehmet Karasu; “Şehrimizdeki hoşgörünün hâkim olduğu kültür yapısı dünyanın birçok yerinde biliniyor. Ankara’dan gelen İnsan Hakları Araştırma Derneği’nin ortak çalışma teklifini de memnuniyetle karşıladık. Barışa katkı için kim olursa olsun birlikte çalışmaya hazırız. Sayın Ayşe Bilgen bize projeyi getirdiğinde düşünmeden kabul ettik. Çünkü ülke olarak ve bütün dünyada, barışa, üstelik de hemen şimdi gelecek olan acil bir barışa ihtiyacımız var. Barış kültürünün geliştirilmesine savaşa ve nefrete karşı oluşturulacak söylemlere katkı sağlamak için sanatı, edebiyatı kullanıyoruz. Etkinliğimiz okyanustan bir damla elbette ancak içinde bulunduğumuz şu günlerde bu damlalar can suyu kadar önemli.” açıklamasında bulundu.
Atölyeden çıkan çalışmalar önümüzdeki günlerde İnsan Hakları Araştırma Derneği tarafından kitaplaştırılarak sanatseverlere sunulacak.
…bir çocuk geline
adanmış hikâyeler
Layla Yayımları
Dürsaliye Şahan
Sipariş için:
Kargo dahil 12,-TL
İletişim: senaryogurubu@hotmail.com