Hoş Geldin Çocuk Diline | Aziz Kemal Hızıroğlu

aslını aramasaydı ürkek ayak seslerim

yenilgim böyle kolay olmayacaktı

kendini düşlerle doldurmuş kuş

düşmeyecekti yüreğimin hezimetine

sonsözü olduğunu duysaydım sevdanın

çoktan ve kapılar tek tek yalnızlığımın üstüne

aşkın bu dünyadan gittiğine inandığım da oldu

kırık dökük sedirlerde gecelere sığındım

sonra başka kentlerde terk ettim odaları

kafes içimde dolaştım, aynayı bırakamadım

sen ve haziran ele geçirene dek göğsümü

kırk düşlü yazboz tahtalardan kurtulamadım

kapı önlerine benziyordu aşk – alışveriş dönüşü

yüreklerin filesi farklı – herkesin pazarı kendine

baktım eşik buluşmalarında her yakınlık aşk değil

tutkuya cilalı dökülüşler miydi fizik kimya arası

baktım hiçbir çağlayanın köpüğü aynı değil

senin ve haziranın büyük işgali yüzünden

çiçek kondurmayı öğrenmeseydim insanın dudağına

ters dönmüş kaktüs kadar derin sanacaktım sözü

ve köle gibi gülenleri sahici

tutsak bakışlıların umarsızlığına özgürce ağlayanları

ne yapsam anlamayacaktım

pembe makyajlı bir kum saatinin dibinde

devinimsiz bekledi sarısabır

bekledi hayatımın sevdasız bitmesini

günübirlik aşk provalarında öyle büyüdü ki öfkem

zaman kırdı da kaçtı kum saatini

sen yokken, haziran yokken, ben kum içindeyken

serap diplerine uzanıp ayak seslerini dinledim

gelmeni diledim gelip ikimizi kurtarmanı

bir an önce varmalıydın, biz olmalıydık

aşkımız değilse ne doğacaktı çılgınlığımızdan

nefretin iktidarı vardı, yalnızlık vardı, sen yoktun

bakışım hep içime, hep içime, hiç dışarı

yüreğin kendine geldiği anmış aşk, anladım

usun ve güzelliğin kendini başkasında aradığı

buldum artık, kimse göremese de bizi

ve kimse benzemese bizim gördüğümüze

boşluğa demir attığım kırıklıklar geçti gitti

geçti gitti yalnızlıkla beslenen alınganlıklar

bir zamanlar şamdan tutucuydum, bilen bilir

kendimi yaktığım bile rivayettendi

ses bulmayı öğrenememiş fısıltılarda

iyi ki varsın, iyi ki haziran var, dağlar var

hoş geldin pusatsız ve nazenin çığlığınla

çığlıktan başka her şeyi unutmuş gündönümüne

hoş geldin denenmemiş biçemine sevdanın

hoş geldin güneşe bağlı öksüz çocuk diline

Aziz Kemal Hızıroğlu

(*) Usulca, Graf Yayıncılık, 1.basım, Mayıs 1998