Dolar 34,4910
Euro 36,3975
Altın 2.965,97
BİST 9.261,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Çok Bulutlu

Haftanın Filmi – Atları da Vururlar / Cemil Biçer

21.04.2019
1.497
A+
A-
Haftanın Filmi – Atları da Vururlar / Cemil Biçer

“Horace McCoy filmi (1897–1955).”

 

Horace McCoy‘ın aynı isimli romanından uyarlanan Sydney Pollack‘ın yönettiği, Jane Fonda, Bruce Dern, Bonnie Bedelia, Susannah York, Red Buttons‘un başrollerini paylaştığı 1969 yapımı bir sinema klasiğidir bu film.

Filmin özgün adı: ‘They Shoot Horses Don’t They?’ En sert sistem eleştirisi yapan bir filmdir bence. Günümüz Türkiyesinde televizyon kanallarında şöhret olma uğruna “heba” olan yaşamların öyküsüdür bir nevi… Filmin sonu da fazlasıyla umutsuz ve sert pamuk şekeri kıvamında sahte umutlarla biten filmlere göre kesinlikle çok daha iyi.

Filmi en iyi anlatan cümlelerden biri:

“siz delisiniz.”

-pistte günlerce kalan insanlar için-

“Asıl delilik, 50 yıl her gün bir işte çalışıp sonra kapının önüne konup kendi pisliğin içinde ölmektir…”

1930’lu yılların Amerika’sında geçen filmde ciddi maddi sıkıntılar yaşayan ve bu maddi sıkıntılarından dolayı bir yarışmaya katılan insanların ibret verici durumları anlatılıyor. Çiftlerin katıldığı yarışma bir dans maratonu ve günlerce dayanıp dans etmek zorundalar. Organizatörler ise onların üzerinden seyirciler ve sponsorlar yoluyla para kazanma derdinde.

Film gösteri dünyasının maddi sıkıntı içindeki insanları nasıl sömürdüğünü en çarpıcı biçimde aktarıyor.

Bu filmi günümüzün Türkiye’sini, görebilmek için bile izleyebilirsiniz. Günümüzün dünyasında insan var olabilmek için paraya tamah etmek zorunda. Para yoksa sen de yoksun. Hatta yeri geldiğinde insan kendini bacakları kırılmış bir at gibi, çaresiz, tükenmiş ve ölmek üzere hissedebilir.

Film sadece tek bir yerde geçmesine rağmen senaryosu, yönetmenliği ve oyunculukları o kadar iyidir ki bir an bile sıkılmanıza izin vermez Sydney Pollack.

Jane Fonda’nın dillere destan, efsanevi ve sinema tarihine giren Oscarlık bu muhteşem performansını ayakta alkışlamak gerek. Artık o sene nasıl bir aktris performansı varsa Jane Fondayı 3. Oscarından mahrum bırakan.. Bazı yerleri sadece Fonda ilerletti denebilir. Yardımcı oyuncular da gerçekten çok kaliteli performanslar sergilediler.

Şu replik çok hoşuma gitmiştir:

– 2000 doları aldıktan sonra ne yapacaksın Gloria?

– En kaliteli fare zehrini alacağım.

O dönemde para için her şeyi yapacak insanlar; saatler boyunca dans eden, ölen, deliren, ağlayan, zırlayan insanlar.. Ve özellikle de final sahnesi sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.

Film bittiğinde büyük bir şoka uğrarsınız. 2. Büyük Buhran sizin içinizde başlamış olacaktır.

“Vaktim yok” bahanesine sarılmayın, Türkiye’de yaşıyorsanız bu filmi izlemek için mutlaka vaktiniz olmalı!

 

Cemil Biçer

 

28 Eylül 17:27

 

 

 

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.