AŞK KİMSEYE | Aziz Kemal Hızıroğlu
Süslemişim yaşadığım kenti sil baştan
süslemişim kapısı açık kilidi kırık günlere
yeniden okunsun diye bilici sabır…
yaşamın ev içini büyüttükçe
ev dışını küçültmüşüm pencerenin önünden
yapayalnız geçti geçiyor gördüm… yorgun ağaçlar
orman sevincini unutuş kargolarına yüklemiş
dinamit gövdeleriyle… gövdeler ki fitilleri dal ucunda
yüzyılın sonunda atalara çekilecek
suç ve utanç… çirkinlikten ve herkesten
çok önce güzeli şakıyan bebeklerin
komşu sesleri… gecedir ve hazırlanmışlar
sabaha düş istifleyen bir umutla ivedi
dolamışım yaşadığım kenti ebemkuşağına
dolamışım yaz odalarını yağmur fısıltısına
suyun yarasını sağaltan bahçeler için
yaşamın mangalını büyütüp kül savurmuşum
aşk menzilinde uzayan bir mırıltı yüzünden
bilinir elbet… söz rotasını bulsa isli mendil
yoğunluğunda mahzunluk… yalan aramaktan
yaşlanmış ve tedavülden çekilmiş bir yürekte
buruşturulmuş müsvedde kıpırtılar
kendini genişletirken kargışlanan sevda için
mahzenlerinde ölüm orucu besleyen ışıksız odalarda
sürtünme sesleri… gecedir ve bulanmışım
yeniden yola çıkmayı engelleyen tereddütlere
anlamışım yaşadığım kentin aynalarını
anlamışım içindekilerin oyayla tanış olmadıklarını
çağa savaş kanadı diken yaşlı zaman terzilerinde
destursuz süs kalır salya ve kanlı giyotin motifleri
defterlerim binlerce yıldır çocuk terziye hasret
göz nurundan yama dökerken barış söküklerine
hâlâ şairim bu yaralı ülkede hâlâ çocuk terziye hasret
yoksulum yaralıyım saklıyım uzaktayım
inadına bereket… hâlâ bereket defterlerime
aşk mı… ne yazık… artık kimseye…
(*) Zon Kişot dergisi, Sayı: 8, Ekim 2009
(*) Sızıltı, Kaos Çocuk Parkı Yay, 2018