Günün Kitapları | Değerlendirme Gazeteci Özkan Saçkan
Kitapçıların raflarında yer alan 6 kitabı sizler için yorumladım.
//
SCHROFFENSTEİN AİLESİ: Heinrichvon Kleist (1777-1811): XIX. yüzyıl Alman edebiyatının en önemli yazarlarındandır. Tiyatro oyunları, şiirler ve öyküler yazdı. Kant’ı okuduktan sonra bilginin değerinden kuşkuya düştü, akla değil duyguya güvenmeyi tercih etti.
JANE EYRE: Kitap, yalnızca kadının erkek egemen toplumdaki konumuna gözüpek yaklaşımıyla değil, şiirsel duygusallığı çağdaş bir gerçekçilikle harmanladığı anlatımıyla da öncü olmayı başarmış klasik bir başyapıttır.
SADECE HAYALETLER, ÖTESİ YOK: Yolculuklar, dostluklar, tuhaf aşklar, bağımsız karakterler, sıradan insanların halleri dolduruyor yazarın anlatılarını. Yazar, kitabında kadınları Venedik kanallarından Norveç kasabalarına, Çek kaplıcalarından Nevada çöllerine, Norveç’te Kuzey Işıkları’nın altına kadar pek çok yerde dolaştırıyor.
KEL ŞARKICI: Kel Şarkıcı 1950’deki ilk temsillerinde neredeyse bütün eleştirmenler tarafından alaya alınsa da Breton ya da Queneau gibi isimlerin gönlünü kazanır; çok geçmeden modern klasikler arasında yerini almış ve 1952’den itibaren aynı salonda –Le Théâtre de la Huchette– aralıksız oynanma rekorunu kırarak –yaklaşık 20 bin temsil, iki milyonun üzerinde seyirci– Fransa’da en çok sahnelenen oyunlardan biri olmuştur.
ERİL DİŞİL VE ÖTEKİLER: İnsan bedeni tarih boyunca kimin hizmetinde olmuştur? İnsanlık tarihi boyunca bedenler, günahkâr ve kutsal olarak farklı muameleler görmüştür. Öyle ki bunun izleri mitolojiden sanata, dinlerden tarihe dek her alana sızmıştır. Cinsellik adı altında toplanan bu izler, içinde erilin gücünü, yüceltilmesini, dişilin dışlanmasını, baskılanmasını, metalaştırılmasını ve nihayetinde şeytanlaştırılmasını, ötekilerin yok sayılmasını ve lanetlenmesini taşır ve aslında bunlar tümüyle iktidarın tutumunu yansıtır.
SEVGİ MASALI: Kitabında yazarın iki masalı var. Biri Sevgi Masalı, biri de Ah Masalı. Samed Behrengi, öğretmenlik yaptığı yıllarda dinleyip derlediği halk masallarını yeniden biçimlendirip kitaplaştırmış bir yazar. Ya da bu masallardan yola çıkıp yeni masallar yaratmış bir yazar.
İşte o kitaplar;
//
Akıl ile duygu arasında süren zıtlık
HEİNRİCH Von Kleist’ten SCHROFFENSTEİN AİLESİ-HASAN ALİ YÜCEL KLASİKLER DİZİSİ. XIX. yüzyıl Alman edebiyatının en önemli yazarlarındandır. Tiyatro oyunları, şiirler ve öyküler yazdı. Kant’ı okuduktan sonra bilginin değerinden kuşkuya düştü, akla değil duyguya güvenmeyi tercih etti. Akıl ile duygu arasında süren zıtlık eserlerinin özünü oluşturdu. Öykülerinde insanların ve doğanın zorbalığı karşısında kendilerini tüketircesine bütün güçlerini harcayan kişileri konu aldı.
160 SAYFA.(İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI)
//
Edebiyata gerçekçilik kazandıran klasik
CHARLOTTE Bronte’den JANE EYRE. Zor bir çocukluk geçiren Jane, erdemlerine sarılıp kendi yolunu çizmek için elinden geleni yapar. Nihayet Thornfield Malikânesi’nde mürebbiyeliğe başlar ve hayatını sonsuza kadar değiştirecek Mr. Rochester ile karşılaşır. Ancak malikânenin duvarlarının arasında, yaşamını altüst edecek bir gizem onu beklemektedir. Sırlar bir bir açığa çıkarken Jane’in önünde bir yol ayrımı belirir: Aşkından mı yoksa erdemlerinden mi vazgeçmelidir?
544 SAYFA (REMZİ KİTABEVİ)
//
Derin gözlem gücüyle, bir okuma şöleni
JUDİTH Hermann’dan SADECE HAYALETLER, ÖTESİ YOK. Yazar, ikinci öykü kitabında kadınları Venedik kanallarından Norveç kasabalarına, Çek kaplıcalarından Nevada çöllerine, Norveç’te Kuzey Işıkları’nın altına kadar pek çok yerde dolaştırıyor. Biraz da ulaşılmaz kadınlar onun anlattığı, ufak bir olasılık, bir sezgi, bir duygu bir anda harekete geçmelerine ya da vazgeçmelerine, âşık olmalarına ya da terk etmelerine, heyecanlanmalarına ya da kendilerini hayatın akışına bırakmalarına sebep olabiliyor. En basit insanlık halini, en sıradan görünen durumu yalın dili ve derin gözlem gücüyle, bir okuma şölenine dönüştürmeyi biliyor.
232 SAYFA(SİA KİTAP)
//
Hayat insana pencereden baktırır
EUGENE Ionesco’dan KEL ŞARKICI. Uzun bir evlilikten sonra birbirlerine söyleyecek kof laflardan başka bir şeyleri kalmayan Bay ve Bayan Smith’lere, Bay ve Bayan Martin’ler bir akşam misafirliğe gelir. Martin çiftinin ilişkisizlikleri öyle bir noktaya gelmiştir ki gerçekten evli olduklarına ve bir çocukları olduğuna ikna olmaları için uzunca bir diyaloğa girmeleri gerekir…Modern tiyatronun en büyük yenilikçilerinden Ionesco karşıoyun olarak nitelediği ilk oyunu ‘Kel Şarkıcı’yla dilin trajedisini ortaya koyuyor ve absürd tiyatronun perdesini aralıyor.
80 SAYFA (YAPI KREDİ YAYINLARI)
//
Nefes kesici, titiz ve sansürsüz bir anlatım
BAHA Batıkan’dan ERİL DİŞİL VE ÖTEKİLER- Arkeolojide Eril İktidarın Toplumsal Cinsiyet Rolleri Üzerine Etkisi. Tarihin üstü örtülen, konuşulmayan ama bu sessizliğiyle dahi çığlık çığlığa bağıran karanlık kuytusunda neler gizlenmiştir? Bastırılmaya ve yok sayılmaya çalışılan aslında nedir? Arkeolog ve Eskiçağ Tarihçisi yazar mağaraların karanlığından sarayların has odalarına dek örtülüp saklanan bedenin, cinselliğin, günah ilan edilenin tarihinde derin ve meydan okuyucu bir kazıya götürüyor bizleri. Günah, kutsal ve tabu olanın içinde çıktığı bu tehlikeli yolculukta, bugün içine hapsolduğumuz zihniyetin ilmek ilmek nasıl dokunduğunu, cinselliğe bakışın tarihimizi ve bugünümüzü nasıl şekillendirdiğini, nefes kesici, titiz ve sansürsüz bir anlatımla gün ışığına çıkarıyor. 304 SAYFA (BEYAZ BAYKUŞ)
//
Bu iki masalda sevgi, dostluk ağır basıyor
SAMED Behrengi’den SEVGİ MASALI. Kitapta, yazarın iki masalı var. Biri Sevgi Masalı, biri de Ah Masalı. Yazar, öğretmenlik yaptığı yıllarda dinleyip derlediği halk masallarını yeniden biçimlendirip kitaplaştırmış bir yazar. Ya da bu masallardan yola çıkıp yeni masallar yaratmış bir yazar. Her masalında olduğu gibi yazarın bu iki masalında da sevgi, arkadaşlık, dostluk ağır basıyor.
41 SAYFA (CAN YAYINLARI)
//