ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Günün Kitabı | Yurtsuz Düş | Seval Arslan

Günün Kitabı | Yurtsuz Düş | Seval Arslan

Kitap değerlendirme Yazarı: Necdet Arslan

YAZIN EVRENİMİZDE SEVAL ARSLAN GERÇEĞİ ÜZERİNE BİR DEĞİNME…

Duygularımızın, düşüncelerimizin dışa vurumu için çokça sözcüğün birleşmesine koyularak ortaya ‘şiir’i ya da yazınsal metinleri çıkarıyoruz. Bu durum her şairde / yazarda başka türlü gelişiyor.

Yaşamın diyalektiği içinde kendine ayrıcalıklı bir yerde tutan şairle ya da yazarla korunaklı durumdaki üretileri sonsuzluğa açılıyor.

Seval ARSLAN yıllarını genelde sanata özeldeyse yazına vermiş bir emekçi. En güzel dizelerini, çiçek desenli en yetkin denemelerini okurlarına sunmanın heyecanını duyumsuyor yıllardır. Yürümekte olduğu yolun kenarlarına sanatın süslerini koymaya sevdalı.

Hiç bitsin istemiyor sözcüklerinin. Yerine göre kalbine buz atmayı; kimileyin de kalbinin dağlanmasını yeğliyor. Zamanın akışı içinde o buz eriyerek şiir denizine ulaşıyor; tutuşturduğu o ateşle yazınsallarının şahikalarını yakıp kavuruyor.

Her metni bu şekilde ilkin kendisine sonrasına da okurlarına değiyor.

Herkesinde ya yeni bir şey yaratıyor ya da kendi zehrini kendisinde damıtmak gibi bir sevdanın tarafı oluyor.

Şiire ya da düz yazılarına yüklediği o berrak havayı içine çekerek, kendinden kendini yaratıyor. Evrenimizin gidilmedik coğrafyalarından kucak kucak kitaplarla dönüyor.

Bu yüzden rüzgârları seviyor, güneşe tutunuyor; acılarla yüzleşiyor; bilmediklerini görüyor ve bizlere de gösteriyor.

Giz’ini, tutkularını, sevdalanmalarını, yaşama sevincini, yengilerini, yenilgilerini, az bulduklarını, çoksadıklarını, kırgınlıklarını, gönendiklerini… Yaşama değgin ne varsa hepsini biz okuyalım diye şiirlerine, yazınsal metinlerine teslim ediyor.

1960 yılında Balıkesir’de evrenimize ‘merhaba’ diyen Seval ARSLAN Anadolu Üniversitesi çıkışlı. Manisa Milli Eğitim Müdürlüğü’nde sürdürdüğü görevinden 2004 yılında kendi isteğiyle emekliye ayrılıyor. O gün bu gündür yazmayı sürdürüyor; ödüller alıyor; sanat ve yazın dergilerinde görünüyor. Resimle de uğraşıyor. Uluslarlararası Aktivist Sanatçılar Birliği üyesi de olan Seval ARSLAN’ın yayımlanan kitaplarından bazıları şunlar:

Deniz Kokusu: Şiir – KY. Manisa, Turgutlu –iki basım, 2002

Suskunluğun: Şiir-Mühür Kitaplığı, İst,2014

Ağlayan Kaya Niobe : (Ortak) Arkeoloji ve Sanat Yayınları –İst,2015

İki Kirpik Arası: Şiir-Mühür Kitaplığı, İst. 1. Basım 2017-2.Basım 2018

Söze Derince Dokunuş: Deneme-Mühür Kitaplığı,İst.2019

Yurtsuz Düş: Şiir-Klaros Yayınları-Ankara,2020

Ya Sonra: Şiir-Öteki Yayınları-Şubat,2022

Değerli Seval ARSLAN’ın beş yapıtını imzalayarak gönderme inceliğinde bulunmuş: Ağlayan Kaya Niobe, İki Kirpik Arası, Söze Derince Dokunuş, Yurtsuz Düş ve Ya Sonra adlı yapıtları şimdi kütüphanemin en korunaklı yerinde duruyor; gidip geldikçe sayfalarını aralayarak bir eksik durumumu onarmaya, bir noksan tarafımı denkleştirmeye çalışıyorum.

Kitabına adını veren ‘iki kirpik arası’nda şöyle diyor Şair :

‘’Ruhunu görebildiğimde gözlerini de çizeceğim.’’

Amedeo Modigliani

 

karanlık suç peşinde iblis

elinde şaklayan kamçı

yıkar duvarını sesin

 

yedi kat acının rengi yığılır

yerin üzerine

gözlerimin

saçlarımın üzerine

 

kuş tüylerinin okşadığı

çocuk saflığı

yedi köşeli bir kubbe altında

uzanır kalır çırılçıplak

 

yalınayak yürür analar

sesini dinler sessizliğin

iki kapı aralığında

çilesini örter siyah bir ağ

 

boşluğu yırtar eskil ağıt

 

içimize çömelen yas

iki kirpik arası düşer

yedi mendil üstüne

 

karanfiller su içinde.

 

Yurtsuz Düş adlı kitabına adını veren şiirini de çok sevdim. Paylaşayım :

 

yurtsuz düş

 

-ışıklı olsa da ışıksız kuyuya düşer

her bir düş-

 

iki titrek ötüşünü duyuruyor adsız kuşlar

dünya dönerken kendi kendine,uysal

 

duvar diplerinde sessiz gündoğumu töreni

tuhaf bir mutsuzluk,acılı bir yanılsama

beyaz mendiller kanatları güvercinlerin

 

zaman ırmağı akıyor, hiçbir şey durmuyor

hiç kimse duymuyor gıcırtısını dünyanın

yaşam gemisi batıyor, gören yok!

 

siyah şemsiye altında uyuyor dağlar, sokaklar, insanlar…

gergin halat üstünde yürürken yalınayak

pusuya düşüyor gün

 

çapraz yollar uzanıyor zihnin kıvrımlarına

çocuk çığlıkları duyuluyor uzaklardan,ince ,uzun

yarasaların pençeleri dolaşıyor saçlarında

kapkara düşünce ! yurtsuz düş!

 

kuytulara fısıltılar,ağır soluklar,küçük büyük adımlar

suçüstü yakalanan gölgelerin bulantısı…

karabasan !

 

suyun yüzünü karartan gökyüzü

dönse birden gümüş rengine

başlasa evrenin müziği bir parmak işaretiyle

 

değişir belki her şey, başlar kutsal tören

gerçekliğin aynasında yüzleşir suskular

ilk titrek ötüşünü duyuran adsız kuşlar

yön verir sürüsüne, göç eder bozgun düşler

 

buğday kokulu çocuklar dağıtır kemik tozunu kalıtın

saflığın alnını yere değdiren tufan bırakır çılgınlığı

uçurum kıyısında hayata tutunur bir umut ışığı…

 

Deniz Kokusu adlı kitabında yer alan NİOBE’NİN GÖZYAŞLARI adlı şiiri AĞLAYAN KAYA NİOBE adlı ortak kitabın 95. Sayfasında kendisine yer bulmuş :

 

NİOBE’NİN GÖZYAŞLARI

 

Hüzünle seyrettiğim

Bugün;

Çocuk gözlerimin

‘’Suları altın ışıklı’’

Irmağıydı

Bir zamanlar

 

Yaşlı çınarlara soruyorum

Sipylos’un doruklarından

Çağıldayan,

Niobe’nin gözyaşları mıydı

Hermos’a karışan?

 

Ne Yazık ki;

Kıyıya demir atan

Yosun kokusu,

Kayaların sessizliği…’’

 

Gediz’den artakalan.

Ya sonra’ya gelince hayranlığımı yadsıyamayacağım bir yapıt,dersem bana inanınız. Hele Paul Eluard’ın ‘’Kuşların kokusu siniyor ağaçlara/Kayalarınki kocaman gece göllerine’’ adlı dizeleri alıntılanmış yapıtın giriş sayfasında; şiirlerden önceki sayfayı şöyle aralamış :

 

‘’büyük ev uçuk mavi

vadinin iki ucunda boşluk’’

sonrasında birinci bölümü oluşturan on sekiz şiir.

ya sonra adlı şiirle 32.sayfada karşılaşıyorum. Şöyle :

 

ya sonra…

ilkin maviydi dünya, sonra boyandı kızıla

 

ilkin kim soyundu günaha, kim tutuşturdu çağlanı

vicdanın süt dişlerini kıran kim ?

 

Prometheus’un suçu yok.iblis’in parmak uçları

kışkırtan ateşin harını,kabuğu yakan alev alev

 

acıyı kabartan,kemiğe dayanan bıçak keskin

 

karanlık dehlizlerde çarpışan gölgeler,hiddetli

kükürt rengi sokaklarda doğan savaşın yüreği asi

 

gök yitirdi berraklığını,lekelendi utançla

kayaları döven okyanusun karnında yürek atışı

 

yoruldum utanmaktan ‘’kanları süpürmekten denize’’

zihnimin kuşları çığlık çığlığa

 

kargışlı yollardan geçip giderken korkulu

tozlu taşların katı yalnızlığında kayboldum.

 

ölümün kol gezdiği yerde ağır göz kapakları

hayatın hızlı kan akışı ,derisinde açık yarası

 

şimdi insanlar diken üstünde yürüyorlar

‘’ölümlerden yaşama’’ (*)

-ya sonra…

 

 

 

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.