Dolar 34,4910
Euro 36,3975
Altın 2.965,97
BİST 9.261,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Çok Bulutlu

Günün Kitabı | Sineklerin Tanrısı | William Golding

Günün Kitabı | Sineklerin Tanrısı | William Golding

Kitap Değerlendirme Yazarı: Ali İhsan Dilmen

 Kitap bir uçak düşmesi sonucu bir adaya düşen çocukların kendilerini oradan kurtaracak yolu aramaları ve o süreçte adada hayatlarını sürdürecek.

Orada bir düzen kurma arayışları, yaşadıkları süreçte kendi içlerinde yaşadıkları, karşılaştıkları sorunların çözümü için ürettikleri sonuçlar, bu süreçte yaşadıkları ayrışma ve bölünme okurun zaman zaman büyüklerin dünyasına işaret etmekte, alegorik mesajlar içermektedir.

Takip edenler hatırlayacaktır benzer yorumu Şeker Portakalı için de benze yorum yapmıştım.

Kitabı okuyacaklar kitap bittiğinde Mina Urgan’ın yaptığı yorumda derli toplu bu alegoriyi bulmanız mümkündür.

Kitapta, yaptığı değerlendirmeleri ile öne çıkan Domuzcuk yaşanılan haksızlığı, “Elimde bu deniz kabuğuyla ona gideceğim. Deniz kabuğunu uzatacağım. Bak, diyeceğim, sen benden daha güçlüsün; benim gibi astımında yok. Sen görebiliyorsun, diyeceğim ki gözünde görebiliyor. Bana bir iyilik yap da, gözlüğümü geri ver demiyorum, diyeceğim. Sen güçlüsün diye efendice davranmanı da rica etmiyorum, diyeceğim. Doğru olanda doğrudur. Doğruyu yapman için sana bunu söylüyorum diyeceğim. Gözlüğümü bana ver, gözlüğümü bana vermek zorundasın diyeceğim.”

Domuzcuk, yüzü kıpkırmızı, titreyerek sözünü bitirdi. Deniz kabuğundan bir an önce kurtulmak istercesine, onu Ralph’In eline tutuşturdu, göz yaşlarını sildi. Tatlı yeşil bir ışık sarmıştı çocukları. Ralph’ın ayaklarının dibinde duran şeytanminaresi incecik ve beyazdı. Domuzcuk’un parmaklarının arasından süzülen bir tek gözyaşı, denizkabuğunun zarif kıvrımı üstünde bir yıldız gibi ışıldıyordu şimdi.”

KİTAP TANITIM BÜLTENİ | PROF.DR. MİNA URGAN | TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI

 Sineklerin Tanrısı | William Golding

 “Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R.M. Ballantyne’ın Mercan Adası’nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun bu sanısını pekiştirmek istercesine, Sineklerin Tanrısı’nın başlıca iki kişisine Mercan Adası’ndaki çocuklardan aldığı Ralph ve Jack adlarını verir. Mercan Adası’nda Ballantyne, oldukça duygusal ve biraz da bön bir iyimserlikle, gemileri battıktan sonra Pasifik Okyanusu’nda ıssız bir adaya sığınan üç İngiliz gencinin, Büyük Britanya uygarlığının oldukça başarılı bir küçük örneğini nasıl yeniden kurduklarını anlatır. Golding’in Sineklerin Tanrısı’nda da bir mercan adası ve İngiliz çocuklar vardır. Ama altı ile on iki yaş arasında olan bu çocuklar, gelecekteki atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya uğradığı için bu mercan adasına düşmüşlerdir. Ve bu mercan adasında olup bitenler, Ballantyne’ın romanında olup bitenlere hiç mi hiç benzememektedir…

1911 doğumlu İngiliz yazar ve şair William Golding, edebiyat dünyasına birbirinden değerli eserler bırakması ile tanınıyor. Oxford Üniversitesi’nden mezun olan yazar, Sineklerin Tanrısı kitabı ile büyük bir başarıya imza atıyor. Okurların büyük ilgisi dışında, edebiyat dünyasında da oldukça yankı uyandıran ve üzerine uzun tartışmalar yürütülen kitap günümüzde bile popülerliğini koruyor.

Sineklerin Tanrısı kitabı hem okuyucuda hem de edebiyat dünyasında çarpıcı bir iz bırakıyor. Yazarın bu kitabından sonra yayınladığı ve çok daha güçlü bir edebi dile sahip olan kitapları ünlü romanın yanında gölgede kalıyor. Özellikle Piramit adlı eseri edebi yönden oldukça güçlü yapısıyla okuyucunun karşısına çıkan ve okunması gereken bir eser olarak Golding külliyatında yerini alıyor.

Sineklerin Tanrısı kitabı ile yazar “gerçekle söyleneni ustaca birleştiren, insanın ruhsal ve fiziksel boyutlarını derinlemesine inceleyen bir romancı” olarak tanımlanarak İsveç Akademisi tarafından Nobel Edebiyat Ödülü ile onurlandırılıyor. 1980’de ise Deniz Üçlemesi serisinden Geçiş Ayinleri adlı eseri ile dünyanın en saygın edebiyat ödüllerinden biri olan Man Booker ödülünü almaya hak kazanıyor. Dönemin ünlü İngiliz yazarı John Fowles ise yazar için “en iyi İngiliz yazar” yakıştırmasında bulunuyor.

1988’de Sir unvanı almış olan William Golding, okuyucularına nitelikli ve yıllar boyunca özgünlüğünü koruyacak eserler bırakıyor. William Golding’in Nobel Edebiyat Ödüllü kitabı Sineklerin Tanrısı, 1954 yılında okuyucu ile buluşmasının ardından popüler kültürdeki yerini korumaya devam ediyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Pasifik okyanusunda meydana gelen bir gemi kazasından sonra bir grup çocuk ıssız bir adaya düşüyor. Kitap, bütün uygarlık törelerinden arınarak insan yaradılışının temelindeki gerçekleri ortaya koyuyor. İlk başlarda adada dış dünyadan öğrenilmiş, bildik anlamda bir düzen kuran çocuklar hayatta kalmaya çalışıyor. Kitabın ilerleyen bölümlerinde ise çağdaş toplumlarda ortaya çıkan çöküntü ve insan yaradılışının özü gözler önüne seriliyor. Issız bir adada kendi yaşamlarını kurmaya çalışan çocuklar, kendi saf düşünceleri ile pür bir dünya kurma peşine düşüyorlar. Zaman geçtikte masumiyetlerini kaybeden çocuklar önce güvenilmez, sonra ise tanınmayacak karakterlere bürünerek vahşileşiyorlar. Romandaki çocukların adaya düştüklerinde günümüz uygar toplumlarının baskıcı kurallarından arındırılmış bir düzen kurma istekleri ile başlayan macera ürkütücü bir hikayeye dönüşüyor.

Sineklerin Tanrısı kitabı, son tahlilde ıssız bir adada mahsur kalan birkaç çocuğun başından geçen maceraları anlatmaktan daha çok insanların iç durumlarını ve kişiler arasındaki çatışmaları konu alıyor. Her satırda sembolizmi hissettiren yazar insanın özünde ne kadar masum olduğu kavramını sorguluyor. Derin bir okumada dinleri ve medeniyeti irdeleyen, insanların davranışlarının samimiyetlerini psikoloji ekseninde yeniden düşünen kitap okuyucuya farklı perspektifler kazandırmaya çalışıyor. Toplumlarda kabul görmek için kişilerin her zaman içlerinden geldiği gibi davranmadığını ve asıl düşüncelerini dışa vuramadığını ifade eden William Golding, Sineklerin Tanrısı ile medeniyete uyum sağlamak isteyen kişilerin asıl benliklerini maskeyle kapamaya çalıştıklarını konu alıyor. Hayatta kalmak veya daha iyi bir hayat sürmek için sürü psikolojisini takip edip, grubun bir üyesi olmak için çabalayan insanların, o gruba ait olmak için benliklerinden uzaklaşmalarını, grup beyni ile düşünmeye başlamalarını sorun edinen bir anlatım sunuyor.

İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan Sineklerin Tanrısı kitabı usta yazar ve çevirmen Mina Urgan tarafından İngilizce aslından Türkçeye çevrilmiş bulunuyor. Filme de uyarlanan kitap hem yazın hem de sinema tarihinde özel bir konumda yer alıyor. Hikayesine vakıf olan kimsenin unutamayacağı bir kurgu sunan William Golding, dünya edebiyatının önde gelen eserlerinden birine imza atıyor.

 

Çevirmen: Prof.Dr. Mina Urgan

Yayın Tarihi:      25.07.2019

Orijinal Adı:       Lord of the Flies

ISBN:     9789754582901

Dil:         TÜRKÇE

Sayfa Sayısı:      261

 

 

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.