Dolar 34,4910
Euro 36,3975
Altın 2.965,97
BİST 9.261,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Çok Bulutlu

Günün Kitabı | Karşıdakiler | Önder Birol Bıyık

Günün Kitabı | Karşıdakiler | Önder Birol Bıyık

Kitap Değerlendirme Yazarı: İmran Adsay

HANİ VARDIR YA BİR SOLUKTA OKUDUĞUM KİTAP DEDİĞİMİZ

İŞTE “KARŞIDAKİLER” ROMANI…

Önder Birol Bıyık’ın “Karşıdakiler” Romanı son derece yalın bir dille yazılmış, akıcı sürükleyici bir Roman.

Cezaevinde Devrimcilerin kendi iç tartışmaları, idareyle diyalogları, yaşamayı başarıp dışarıya çıkanların eski ve yeni arkadaşlarıyla yaptıkları sohbet ve tartışmaların çok ayrı bir tadı var bu Romanda.

Ama bir Romanın çok ötesinde bir dönemin tanıklığını da yapan düşündürücü, sorgulayıcı bir üslupla yazılmış bir eser.

İnsanın inançları için neler yapabileceğinin inanılmaz iradesine tanıklık ediyor. Baskı ve zulme karşı geliştirilen bir eylem yöntemi olan açlık grevinin sebep ve sonuçlarını tüm açıklığıyla gözler önüne seren bu eylem yönteminin, insanın ruhunda yaratığı derin travmaları ele alınmış olan bu roman. Okuyucuyu da bir ikilemin içine sürüklüyor.

Açlık grevinin ölüm oruçlarına dönüşmesi bir insanın bu karara evet diye bilmesi ve bu uğurda bedenini ruhunu ölüm yolculuğuna çıkarması. İnsanın ulaşabileceği asaletin en üst noktasıdır. Kişisel beklentilerin ötesinde toplumsal bir amaç için sürdürülen ölümcül bir eylemin parçası olmak.

Onun için mert yürekli ve cesaret gerektiren bir kişiliği de içinde barındırmasını gerektiren insanı vasıflara sahip zor bir eylem tarzıdır.

Okuyucu veya sıradan sol fikirlere sahip insanların uzun zamandan beri bu eylem türünü sorgulamasını da kaçınılmaz kılmıştır.

Eylemin sahiplerinin cesareti fedakârlığı insanın ulaşa bileceği en üst noktada olması, yapılan tartışmalar onların zerre kadar kişiliklerine helak getirmez.

Ancak hem Romanın içindeki kendi iç tartışmaları gerekse dışarda sol kamuoyunun tartışmaları olsun. Ölüm orucu eylemin getirisi ve götürüsüne baktığımız zaman kolay kolay yetişemeyen bu değerlerin bu zor eylemin karşılığındaki çok düşük talepleriyle pek örtüşemediği gerçeğini görüyoruz.

Devrimcilerin yaşamaya kutsallaştırmasını gerektirirken, ölümün yüceltilmesi, kendi içinde önemli bir paradoksu da barındırıyor. Hayatı daha yaşanılır kılmak adına yola çıkıp, hayatlarını bu denli karartılması kabul edilemez bir tutumdur.

Devrimcilerin içerde de olsa “ölüm orucu” dışında bu denli seçeneksiz kalması da bir hayli düşündürücü, farklı yol yöntemler geliştirilemez miydi diye insan aklını kurcalamıyor değil.

Bir başka gerçekse, devrimcilerin çok sık başvurduğu eylemlerin zamanla önemini yitirmesi toplumun olay karşısında kanıksaması gerçeğinin pek fark edilmemesini de gözlemlemek mümkün.

Ölümün bu kadar kutsanması günümüzde insanları sempatiyle bakılacağı bir eylem türü değildir.

1982 Diyarbakır ve 1984 Metris cezaevlerindeki açlık grevlerini bunların dışında tutmak gerekiyor. O dönemin koşullarında belki başka bir seçenekleri yoktu, iletişim problemi Devletin devrimci ruhu yok etmek adını gayrı insanı tutumu karşısında belki de bir varoluşsal eylem olmuştur. Ama bunların dışındaki tüm açlık grevi eylemlerin hiç gerekmediğine inan biri olarak hem eleştiriyorum hem de bedenini ölüme yatıracak kadar bu cesaretli mert insanların anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

— İmran Adsay / 20/06/2023

— Karşıdakiler | Önder Birol Bıyık


KİTAP TANITIM BÜLTENİ | ŞYK KİTAP

Türkiye tarihi bir kıyımlar tarihi olarak da okunabilir elbette. Bunun birçok örneği tarih, sosyal bilimler, edebiyat ve anı kitaplarının sayfalarında bulunabilir. Yakın tarihin siyasal olayları üzerine yapılan araştırmalar, incelemeler ve anılar parçalar halinde önümüzde durmakta. ’40, ’50, ’68, ’78, ’80 kuşakları üzerine yayımlanan metinler giderek artan hızla yayın yaşamımıza girdiler. Ya ’90 kuşağı?

Bu kuşağın yaşadıklarının kapısını Önder Birol Bıyık açıyor bize, bir ’40 kuşağı öncülünün izinden giderek.  Sağlam bir kurgu, canlı ve sarıp sarmalayan bir dille yazılmış bir dönemin romanı Karşıdakiler.

Turhan Günay

Adaletsiz bir dünyada adalet arayan çıkışsız insanlar; Yalvaç, Dilek, Gülşah, Handan, Selim, Ceren, Lemi vd… En büyük adaletsizlik olan ölümün üstüne ölesiye gidenler. Önder Birol Bıyık’ın Karşıdakiler romanı, işte onların hikâyesi… Ölüm orucu bir yanda, mahpusluk bir yanda, aşk bir yanda, umut bir yanda… Hepsi teğet geçiyor hayatlarını. Böyle bir sınırda yaşıyorlar. ‘Büyük Öteki’yle ‘objet petit a’ arasında. Sınırı aşarlarsa hayaller gerçek olacağından değil. Hayal kırıklığının reddi olarak… Akıntıya bırakıyorlar kendilerini. İmgelerini korumak için yaşam pahasına.

Hayri K. Yetik

Devrim yasaları insan ilişkilerinde gizlidir. Dolayısıyla yenilmek kadar zaferi de imleyebilir. İnsan direnmeyle tanıştığında,  ölümden sonra da var olan devrim yasalarına geçiş yapar. Artık aramızda olmayanlar, hala içimizde olanlarla böyle eşitlenir. Önder Birol Bıyık Karşıdakiler romanında okuru bu çarpıcı, hatta tedirgin edici eşitlenmeye çağırıyor. Yaşananlar, yaşanacak olanlar, yaşanırken olmayanlar; tüm bunlar özneden bağımsız başka bir sürekliliğe, öznenin sürekliliği sayesinde anlatılıyor romanda. Bu bağlamda dilin günlük işleyişinden sıyrılarak kazandığı işlev de anlatımın çarpıcılığında gösteriyor kendini.

Önder Birol Bıyık şiir ve denemeleriyle edebiyat dünyasının tanıdığı bir şair yazar. Görünen o ki şimdi de yazınımız açısından ihtiyaç duyulan bir roman ve ihtiyaç duyulan bir romancı kimliğiyle çıkıyor ortaya.

Onur Akyıl

Yayın Tarihi:            11.05.2023

ISBN:                          9786057257246

Dil:                              TÜRKÇE

Sayfa Sayısı:            244

 

 

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.