Dolar 34,4910
Euro 36,3975
Altın 2.965,97
BİST 9.261,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Çok Bulutlu

Günün Kitabı | Gezinti | Zerrin Oktay

28.11.2019
1.516
A+
A-
Günün Kitabı | Gezinti | Zerrin Oktay

Merih Günay’ın uzun zamandır beklediğim kitabı, Gezinti…

Kitap, Elfene Dünya Yayıncılık’tan çıkan yeni kitabını birkaç hafta önce okudum. Değerlendirmek için yine de bir süredir beklemede tuttum kalemimi.

Nedenine gelince…

Açıkçası ne yazacağımı bilemedim ilk başta ama mutlaka birkaç satır yazmak istiyordum, o itkiyi hissediyordum, hem de çok yoğun bir biçimde. Kullanmaktan vazgeçmediği eril dil hakkındaki düşüncelerimin de etkisinde kalmış olabilirim. Ne ki sessizliğimin tek nedeni bu olamazdı. Eril dile yıllardır alışkınım ben. Kimi zaman tükenmez kalemle altını çizip yanına ‘hürmetlerimi’ bildiren notlar düşüyorum. Neyse, anlatmak istediğim konu bu değil elbette.

Yıllar önce Leo Buscaglia’nın ‘Sevgi Öyküleri’ adında bir kitabını almıştım. Aslında o kitabı seçmemin iki nedeni vardı. Birincisi, daha önce Buscaglia’nın hiçbir kitabını okumamış ve merak ediyordum. İkinci nedenimse özellikle seçtiğim o kitabıyla ilgiliydi. Gerek kapağında, gerek iç sayfalarında sanki çiçekli bazende bir yerleri varmış gibi süslemelerle bezenmişti tüm kitap. Bana çok ama çok ‘cici’ geldiği için almıştım onu. Uzun zaman okumaya bile kıyamamıştım. Buna karşın sık sık kitaplıktan çıkarıp açıyor, güzelim süslemelerini hayranlıkla inceliyor ve tekrar kitaplığa geri kaldırıyordum. Derken günün birinde okumaya başladım. İlk birkaç öykü gerçekten de sevgi yüklü ve hiçbir şeyin ters gitmediği, herkesin herkesi coşkun bir sevgiyle kucakladığı türde içeriklerle doluydu. Sanki televizyonda yayınlanan, şu aile kanallarına özel dizi filmler tadındaydı. Sonuç olarak sevginin bu kadarı bana fazla geldi ve kitabın yarısına bile gelemeden elimden bıraktım. Kabul ediyorum, o süslemeleri bugün bile unutabilmiş değilim. Hem zaten kitabı okumaya katlanamamış olsam da onu yıllarca kimselere vermeyip kitaplığımda tuttum.

Merih Günay’ın Gezinti’sine gelince… Tıpkı Buscaglia gibi o da sevgiyi, aslında daha çok da aşkı kaleme almış. Ne ki ortada ne sarı saçlı Semiramis tiplemesi var, ne pala bıyıklı feodal baba, ne belalı, ne eli silahlı kıskanç koca… Ortada engel sayılabilecek kimsecikler yok. Kadın erkeğe, erkek de kadına âşık ve ilişkilerinde ters giden hiçbir şey yok. Diyeceğim o ki, yalansız, dolansız, entrikasız, her şeyin iyi gittiği ve doludizgin aşkı anlatan bir kitap Gezinti.

Aşkı anlatmak, diğer tüm konulardan daha zordur. Örneğin bir anıyı anlatmak, ya da bir davayı, bir acıyı, bir macerayı anlatmak çok daha kolay gelir yazara ama aşk… Hem de “Seni seviyorum.” cümlesi bile başlı başına basmakalıp bir ifadeyken, hiç klişeye düşmeden aşkı anlatmak gerçekten de kolay değil bence.

Kendimi, içinde hiçbir hikâyenin geçmediği bir aşk romanı ile karşı karşıya buldum ve onu bir oturuşta ve ara vermeden okudum. Bu nasıl mümkün olabildi? Çünkü yazar, hikâyelerin değil anların arasında raks etmiş yazarken ve bir okur olarak ben de ona eşlik ettim. Bu nedenle diyebilirim ki Merih Günay, Gezinti ile (dünyada başka bir eşi benzeri var mı bilmiyorum) bir ilke imza atmış olabilir.

Zerrin Oktay
25.11.19

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.