Brutüs’ü Affetmek | İhsan Kutlu
Filippi şimdi bir ören
Drama ile Kavala arasında
ve bir çok can var yatar
yıkıntıları altında.
Nice sevgililer, civan delikanlılar
özlem dolu anlar, buluşmalar
hasret ve vuslat anları
hepsi kara toprağın altında.
Murt, zakkum ve sakız ağaçlarının gölgesinde
heyhat!, nice yiğitler ölü ve gömülü.
Mermer sütunlar, taşlar şahittir buna,
iyi bak!, burada yitip giden bir cennetin varlığına.
Bir çok adsız kurban arasında
bir tanesi ünlü ve anılmaya değer
Brutüs´tür adı
Sezar`ın oğlu sayılan ilginç biri.
Iyi niyetli insanlar, saflar, yüzeysel düşünenler
ve özellikle de İstibdat hayranlarına göre
Brutüs,
hiç kuşkusuz eşanlamlıdır
ihanet, nankörlük ve arkadan vurmayla
Böyle düşünenlerden idim:
kendi ülkemce sürgün edilmeden,
izlenmeden ve aranmadan önce.
Brutüs, olsa olsa iyi bir temsilcidir
bu dünyada kendine bir yer bulamayanlara,
sonucuna geldim;
Filippi yıkınyılarını gördükten sonra.
Dante yalnızca bir örnektir sürgünlere
diğerleri Hz.Muhammed, Spinoza, Voltaire…
niceleri gibi, baskı görüp kaçırıldılar
evlerinden, kentlerinden, sevdiklerinden uzaklara
eylemlerinden ya da düşüncelerinden dolayı.
Roma İmparatorluğunun egemen sınıfı açısından
suçların en korkuncunu işleyen Brutüs,
çarptırıldı layık olduğu cezaya
– elbette Roma yasalarına göre!
Birçokları hemfikirdir bu adil(!) sonuca
sıcak evlerinde,
saraylarında,
yuvalarında
Fakat Brutus
Filippi`deki yıkıntıların altında.
Eğer Shakespeare cesaret edebilseydi
belki de özgürce yazabilseydi, niçin:
`Brutüs was the nobless Roman of them all`
kesinlikle inanıyorum ki;
şimdi farklı görecektik bir çok şeyi
ve derinliğine farkedecektik nüansları.
Belki de bu yüzdendir, kimbilir!
maalesef çok fazla Sezar`ımız ve karikatürleri varken
hiç Brutüs`ümüz yok Balkanlar ve Orta – Doğu`da.
Filippi şimdi bir ören
yıkıntıları altında bir çok can yatar
ve önemli bir ders verir
buna muhtaç biz akıllanmaz kullara.
Kavala – Nısan 2000
::::::