Ve Biz | Yılmaz Pirinççi
Hüzne doymuş bir ömrün eteklerinde kalan son çakıl taşları bunlar.
Misket gözlü çocukların bakışlarındaki sevince bulayıp öyle sakladım.
Biliyordum çünkü. Bir gün ansızın çıkıp gelecektin.
Ve biz seninle
Senin için sakladığım bu çakıl taşlarını sektirecektik.
Mutluluklar üzerinde.
Fenerlerin titrek ışıklarına sakladığın dilekleri koy cebine
Biz yeni dilekler tutalım
Yıldızlar kadar uzak olmasın.
Ama mavi olsun kuyruğu bütün uçurtmaların.
Haa bak ben resim yapmayı da bilmem.
Balonlara resim çizmekte sana kalacak.
Gülen yüzler çizerim yinede.
Ağzımın burnunun ucuna boyalar sürüp balona yapıştırabilirim
Kocaman bir patates baskısı gibi
Hem sen birer birer boyarken balonları gülüşüne
Ben mısır patlatır
Yanına bir de kahve koyabilirim
Yenileceğim iddialara girerim mesela seninle
Suyun kenarında seni taşıyıp sonra birden düşebilirim sana değen suyu kıskanarak.
Ne bileyim işte
Gecenin bir yarısı susabilirim seninle
Elim omuzuna değer
Saçlarında titreyebilirim soğuğu bahane ederek.
Sana üzülme diyebilirim, içime düşürerek bütün bulutları
Senin gökyüzünü aydınlatabilirim
Sesim çok ta güzel sayılmaz
Ama gülebilirim siirlerimde
Ağlayabilirim
Sarılabilirim.
Koklayabilirim sarıldığımda
Saçlarında saklı baharları
Usta bir hırsız gibi
Yüreğimi çalıp sana verebilirim
Diyeceğim, sevebilirim işte ..