Kendisi 114 filmde oyunculuk, 15 filmde yapımcılık, 64 senaryo ve 26 yönetmenlik yapmıştır. Bunların önemli olanları derledik.
Yol, Hudutların Kanunu, Çirkin Kral Affetmez, Bir Çirkin Adam, Seyit Han, Umut, Ağıt, Umutsuzlar, Arkadaş, Zavallılar, Endişe…
3. Yavuz Turgul
Yönetmen: Fahriye Abla, Muhsin Bey, Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, Gölge Oyunu, Eşkıya, Gönül Yarası, Av Mevsimi
Senaryo: Tosun Paşa, Sultan, Banker Bilo, Erkek Güzeli Sefil Bilo, Davaro, Hababam Sınıfı Güle Güle, Çiçek Abbas, İffet, Aile Kadını, Şekerpare, Fahriye Abla, Züğürt Ağa, Muhsin Bey, Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, Gölge Oyunu, Eşkıya, Gönül Yarası, Kabadayı, Av Mevsimi
4. Şerif Gören
Yönetmen: Yol, Yılanların Öcü, Endişe, Köprü, Deprem, Darbe, Evlidir Ne Yapsa Yeridir, Almanya Acı Vatan, Abuk Subuk Bir Film, Aşkı Ben mi Yarattım, Feryada Gücüm Yok, Tomruk, Derman, Firar, Polizei, Amerikalı…
5. Serdar Akar
Yönetmen: Kurtlar Vadisi, Behzat Ç. (Bir AnKara Polisiyesi, Seni Kalbime Gömdüm, Ankara Yanıyor), Gemide, Dar Alanda Kısa Paslaşmalar, Maruf, Koçum Benim, Cennet Mahallesi, Kurtlar Vadisi Irak, Barda, Elveda Rumeli, Cinayet, Kara Kutu, 46(Bu sezon çekilmesi bekleniyor)…
6. Zeki Demirkubuz
Yönetmen: C Blok, Masumiyet, Üçüncü Sayfa, İtiraf, Yazgı, Bekleme Odası, Kader, Kıskanmak, Yeraltı, Bulantı.
7. Onur Ünlü
Yönetmen: Beşinci Boyut, Polis, Çocuk, Beş Şehir, Nerede Kalmıştık, Güneşin Oğlu, Kısa’ca Ramazan: Kamil İnsan, Acemi Müezzin, Leyla ile Mecnun, Sen Aydınlatırsın Geceyi, Ben de Özledim, Beş Kardeş, İtirazım Var, Kırık Kalpler Bankası (gösterime girmedi).
Senaryo: Deli Yürek(tretman), Beşinci Boyut, Polis, Çocuk, Beş Şehir, Nerede Kalmıştık, Güneşin Oğlu, Kısa’ca Ramazan: Kamil İnsan, Sen Aydınlatırsın Geceyi, Beş Kardeş, İtirazım Var, Kırık Kalpler Bankası (gösterime girmedi) Sırça Köşk ,Gazi, Büyük Buluşma
8. Çağan Irmak
Yönetmen: Unutursam Fısılda, Tamam Mıyız?,Dedemin İnsanları, Prensesin Uykusu, Karanlıktakiler, Issız Adam, Ulak, Babam ve Oğlum, Mustafa Hakkında Her şey, Bana Şans Dile, Çilekli Pasta, Keşanlı Ali Destanı, Yol Arkadaşım, Kabuslar Evi, Çemberimde Gül Oya, Asmalı Konak, Şaşıfelek Çıkmazı ,Günaydın İstanbul Kardeş, Mahallenin Muhtarları
9. Atıf Yılmaz
Yönetmen: Eğreti Gelin, Eylül Fırtınası, Şekerpare, Köşeyi Dönen Adam, Kibar Feyzo, Selvi Boylum, Al Yazmalım, İbo ile Güllüşah, Keşanlı Ali Destanı, Hasip ile Nasip, Salako, Battal Gazi Destanı
10. Nuri Bilge Ceylan
Yönetmen, Senarist: Koza, Kasaba, Mayıs Sıkıntısı, Uzak, İklimler, Üç Maymun, Bir Zamanlar Anadolu’da, Kış Uykusu.
Oyuncu: İklimler
11. Kartal Tibet
Yönetmen: Tosun Paşa, Cennetin Çocukları, Sultan, Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor, Şark Bülbülü , Umudumuz Şaban, Zübük, Sevgi Dünyası, Gol Kralı, Annem Annem, Mutlu Ol Yeter, Gırgıriye, Davaro, İffet, Süper Baba, Deli Deli Küpeli, Koltuk Belası, Sosyete, Şaban Şendul Şaban, Japon İşi, İnatçı vb. 45 film
Oyuncu: Tarkan(seri), Bitirim Kardeşler, Küçük Hanımefendi, Şabaniye, 9. Hariciye Koğuşu vb. 100’lerce film
Senaryo:Gol Kralı, Davaro, Çarıklı Milyoner, Şabaniye, Sosyete Şaban, Şendul Şaban, Deli Deli Küpeli, Arkadaşım ve Ben, Duygu Çemberi.
Bu içerik Onedio üyesi kullanıcı tarafından üretilmiş, Onedio editör ekibi tarafından müdahale edilmemiştir. Siz de Onedio’da dilediğiniz şekilde içerik üretebilirsiniz.
Zeki Demirkubuz
1964 yılında Isparta’da doğdu. Ortaokulu Isparta’da, Gönen Öğretmen Okulu’nda bitirdikten sonra İstanbul’a yerleşti. Liseye İstanbul’da başladıysa da ilk sömestreden sonra okulu bırakarak fabrika ve atölyelerde çalışmaya başladı. 1980 darbesinden sonra tutuklanıp üç yıl hapis yattı.[1][2] Bu dönemde edebiyata ilgi duymaya başlayıp, Dostoyevski’yi keşfetti.[2] Özellikle Suç ve Ceza’nın üzerindeki kalıcı etkileri o yıllarda oluştu.[1] Tahliyesinden sonra Anadolu’nun çeşitli kentlerinde işportacılık yaptı. Askerliğini erteleyebilmek için okula dönmeye karar verdi ve liseyi dışarıdan bitirerek İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne girdi.
Sinemaya 1986 yılında Zeki Ökten’in asistanlığını yaparak başladı. İlk uzun filmi C Blok’u (1994) çekene kadar çeşitli yönetmenlere asistanlık yaptı. Uluslararası eleştirmenler ve izleyiciler, Demirkubuz’u Venedik Film Festvali’nde gösterilen ikinci filmi Masumiyet’le tanıdılar. Üçüncü filmi olan Üçüncü Sayfa, Türkiye’deki film festivallerinin yanı sıra Locarno ve Rotterdam Film Festivalleri de dahil olmak üzere Avrupa’da yapılan çok sayıda film festivalinde gösterildi. Yazgı (2001) ve İtiraf (2001), 2002 yılında Cannes Film Festivalinin “Un Certain Regard” bölümünde gösterildi. Başrolünü de üstlendiği Bekleme Odası’nın (2003) ardından Masumiyet’in başlangıç öyküsünü anlatan Kader’i (2006) çekti. Kıskanmak (2009) filminin ardından, ‘Yeraltı’ (2012) adlı projeyi hazırlamaktadır.
Sinemaya başlaması
Sinemaya 1986 yılında Zeki Ökten’in asistanlığını yaparak başladı. İlk uzun filmi C Blok’u (1994) çekene kadar çeşitli yönetmenlerin asistanlığını yaptı. C Blok’tan sonra Demirkubuz, kendi senaryolarını yazan bağımsız bir yönetmen olarak çalışmaya devam etti. Uluslararası eleştirmenler ve izleyiciler, Demirkubuz’u Venedik Film Festivali’nde gösterilen ikinci filmi Masumiyet’le tanıdılar. Demirkubuz’un üçüncü filmi olan Üçüncü Sayfa, Türkiye’deki film festivallerinin yanı sıra Locarno ve Rotterdam Film Festivalleri de dahil olmak üzere Avrupa’da yapılan çok sayıda film festivalinde gösterildi. Bu dönemde Zeki Demirkubuz “Karanlık Üzerine Öyküler” adını verdiği üçlemesinin çalışmalarına başladı. Üçlemenin ilk iki filmi, Yazgı ve İtiraf, 2002 yılında Cannes Film Festivali‘nin “Un Certain Regard” bölümünde gösterildi. Üçlemesini başrolünü de üstlendiği Bekleme Odası’yla (2003) tamamlayan Demirkubuz, daha sonra Masumiyet’in başlangıç öyküsünü anlatan Kader’i çekti. (2006). Demirkubuz’un son filmi, 2009 yılında gösterime giren Kıskanmak’tır. ‘Kıskanmak’ filminin ardından, ‘Yeraltı’ (2012) adlı filmi çekmiştir.
Ayrıca, İşler Güçler dizisinin final bölümünde rol almıştır.
Oyuncu – Yönetmen – Yapımcı – Senarist | 1937 – Adana
1937’de Adana’da doğan Yılmaz Pütün (Güney) lise yıllarında bisikletiyle sinemadan sinemaya on altı milimetrelik film bobinleri taşıyarak sinemaya ilk adımını atar. Sinemaya daha yakın olabilmek için Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bırakır ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne yazılır.
Sinemaya olan sevgisini şöyle özetliyor: “Sinemayla karşılaşmam 13 yaşındayken oldu. Kavgalı dövüşlü filmlerin gösterildiği fukarasinemalarına gidiyorduk. Kendimizi daha rahat hissediyorduk businemalarda. Mesela bir Galatasaray Sineması vardı çok güzeldi. Önünden geçer bakardık ama çok lükstü gitmeye korkardık. İstesek parasını verip girebilirdik. Ama ne kıyafetimizi ne de yapımızı uygun görmezdik o sinemaya.”
Bu arada Adana’da pursantaj memurluğunu yaptığı Dar film’in İstanbul bürosunda çalışmaya başlar. Atıf Yılmaz’la tanışır ve onun asistanlığını yapmaya başlar. 1956 yılında yayınlanan “Üç Bilinmeyenli Eşitsizlik Sistemleri” adlı öyküsünde komünizm propagası yaptığı için 1961 yılında 18 ay hapis ve 8 ay Konya’ya sürgün cezası verilir. Bu cezayı almadan önce 1959 yılında oynamış olduğu Atıf Yılmaz’ın “Alageyik” filminde gelecekte kendinden bahsettirecek bir aktör olacağının sinyallerini verir. Oyuncu olarak yer aldığı sadece ikinci film olmasına rağmen performansı dikkat çekicidir. Ardından ceza ayları gelir.
İlk kez hapse giren Yılmaz Güney hayatının muhakemesini yapar kendini yeniler ve düşünsel yapısını geliştirir. Kendisine bir misyon biçer bunu nasıl gerçekleştireceğinin hesaplarını yapar. Hapishaneden çıktıktan sonra zor günler geçiren Yılmaz Güney’in daha sonra rol aldığı film sayısı artmaya başlar. 1963’te “İkisi de Cesurdu” isimli iddiasız bir filmin senaryosunu yazar ve baş rolünü oynar. Ferit Ceylan’ın yönettiği bu film Güney’in bundan sonraki filmlerinin ana malzemesi haline getireceği “kabadayı mitosu”nun temellerini atar. 1964’te yine senaryosunu yazıp oynadığı “Koçero” Anadolu’da büyük iş yapar. Aynı yıl rol aldığı “10 Korkusuz Adam” filminde hiç konuşmayan sürekli arka cebinde taşıdığı konyağı içen bir ayyaşı canlırır. Bu rol filmde fazla bir önem taşımadığı halde Yılmaz Güney diğer oyuncular Tamer Yiğit Adnan Şenses Tunç Oral ve Özkan Yılmaz’ı gölgede bırakır. Güney’in göründüğü sahnelerdesinema salonları inler. Böylece Yılmaz Güney bir mitos haline gelmeye başlayarak senarist ve oyuncu olarak birçok filmde görev alır.
1965 ve 1966 ise aktör Güney’in en verimli yılları olur. Artık Türkiye’de sinema “Çirkin Kral”ının adıyla anılmaktadır. Güney’insineması o tarihe kadar genelde melodramlardan uyarlamalardan ve savaş öykülerinden oluşan Türk sinemasına yeni bir soluk getirir. Filmleri Türk tarzı yaşamın daha artistik ve daha kişisel bir yorumudur.
Canlırdığı karakterleri şöyle yorumlar: “Ben oyuncu olarak halkın giyiminden davranışlarından farklı olmamaya çalışıyordum. Zaten olamazdım ki. Ben zaten kendimi oynuyordum. Şöyle bir durum var: Yaptığım bütün filmlerde benden bir parça vardır.”
“Seyyit Han” “Toprağın Gelini” ve sinema tarihimizin önemli filmlerinden “Hudutların Kanunu”yla ilk işaretlerini veren sürecin sonunda beklenen çıkış “Umut” filmi ile yaşanır. Türk sinemasında yer yerinden oynar. “Umut” Yılmaz Güney’in başyapıtlarından biridir. Ayrıca Türkiye’de devrimci sinemanın da ilk ve en iyi örneklerinden biridir. Bu filmi “Acı” “Ağıt” “Baba” “Arkadaş” ve “Endişe” takip eder. 1979’da senaryosunu yazıp yapımcılığını üstlendiği en önemli filmlerinden olan “Sürü” gelir. 1981 yılında ise sinemasının doruk noktası olan ve Şerif Gören tarafından yönetilen “Yol” ile daha sonra yurt dışında önemli ödüller alır.
Aslında mahkumiyetten kurtulmak için Türkiye’den kaçtığı 1981 yılına kadar Güney adı ve çalışmaları yabancı sinemaseverler tarafından pek bilinmez. Fakat bu kaçıştan itibaren gerçekleşen olaylar Güney adını tüm dünyaya duyurur. “Yol” filminin 1982 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanmasıyla birlikte Güney yalnız kaçış olayıyla değil filmleri ile de anılmaya başlar. Dünya sineması yeni keşfinin heyecanını yaşamaktadır.
Güney “kabadayı mitosu” ile gelen yeni dönemdeki felsefesini kısaca özetler: “Düşünmeden hiçbir insanın herhangi bir şey yapabilmesine imkan yoktur. Ben sadece düşündürmek istiyorum.”
1983’te bir hapishanede yaşananları anlattığı ve Fransa’da Fransız hükümetinin de desteğini alarak senaryosunu yazıp yönettiği “Duvar” (Le Mur) filminden sonra 9 Eylül 1984’te Paris’te hayata gözlerini kapar.
Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi’nde iki yıl sinema eğitimi gördü. 1980′lerde kimi portfolyoları Gergedan gibi dönemin nitelikli kültür ve sanat dergilerinde yayınlanan Ceylan yaptığı dört filmin de yönetmenliğinisenaristliğini ve yapımcılığını üstlendi.
Sinemaya “Koza” adlı kısa filmiyle adımını atan Ceylan bu filmiyleCannes Film Festivali’nin ilgili bölümüne katılma başarısını gösterdi. Ceylan 1997′de ilk uzun metrajlı filmi olan ve başta Berlin Film Festivali olmak üzere pek çok dünya festivalinde gösterilen üç bölümlü otobiyografik ve pastoral “Kasaba” filmini 1999 yılında da bir -film olan ve ilk iki filmdeki otobiyografik izleği sürdüren ve büyük başarı kazanan “Mayıs Sıkıntısı”nı çekti. Film Berlin Film Festivali’nin yarışmalı bölümünde gösterilmişti.
56. Cannes Film Festivali’nde yarışan ve favori filmler arasında gösterilen Nuri Bilge Ceylan’ın 2002 yapımlı dram filmi “Uzak” Altın Palmiye’den sonra festivalin ikinci önemli ödülü olan ‘Büyük Jüri Ödülü’nü (‘Gr Prix’) aldı.
Ceylan’ın dördüncü uzun metrajı “İklimler” 2006 Cannes Film Festivali’nin yarışmalı bölümüne kabul edildi.
Ceylan 61. Uluslararası Cannes Film Festivali’nde “Üç Maymun” adlı filmi ile ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü aldı.
Filmografi
Üç Maymun 2007 – Yönetmen Senarist
İklimler 2006 – Yönetmen Senarist Oyuncu
Uzak 2002 – Yapımcı Görüntü Yönetmeni Yönetmen Senarist
Mayıs Sıkıntısı 1999 – Yönetmen Senarist Yapımcı Görüntü Yönetmeni
Kasaba 1997 – Görüntü Yönetmeni Yönetmen Senarist Yapımcı
Koza 1995 – Senarist Yapımcı Görüntü Yönetmeni Yönetmen
Halit Refiğ
Yönetmen | 1934 – İzmir
1934 yılında İzmir’de doğdu. Robert Kolej’de okudu. 1956 yılında dergi ve sinema yazıları yazmaya başladı. 1957 yılında Atıf Yılmaz’ın asistanlığını yaparak sinema alanında çalışmaya başladı.
İlk filmi “Yasak Aşk”ı 1960′da yönetti. “Şehirdeki Yabancı” “Gurbet Kuşları” “Haremde Dört Kadın” “Bir Türke Gönül Verdim” “Teyzem”“Hanım” “Karılar Koğuşu” “İki Yabancı” gibi filmleriyle yurtiçinde ve dışında çeşitli ödüller aldı.
1974-75 yıllarında TRT Kurumu adına “Aşk- ı Memnu” dizi filmini çekti. Aynı kurum adına 1978-83 yıllarında “Yorgun Savaşçı” dizisini çekti ama bu filmin yakıldığı ilan edildi.
1976-77 yıllarında ABD’de Wisconsin Üniversitesi’nde 1984 yılında da Ohio Denison Üniversitesi’nde eğitim çalışmalarına katıldı.
Yönetmenin yurtiçi ve yurtdışında yayımlanmış makalelerinin yanı sıra “Ulusal Sinema Kavgası” adlı bir de kitabı vardır.
Şub10Posted in Genel, Sinema +• Edit
Haldun Dormen
Oyuncu – Yönetmen | 1928 – Mersin
Tiyatro sinema oyuncusu yönetmen Haldun Dormen 1928 yılında Mersin’de doğdu. Yale Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu. İlk kez sahneye 1951′de Amerika’da çıktı. Yurda dönüşünde Küçük Sahne’ye girdi daha sonra burada yöneticilik yaptı. Bir süre sonra kendi adına Dormen Tiyatrosu’nu kurdu. Uzun süre burada oyunlar sahneye koydu. Tiyatroyu kapattıktan sonra çeşitli basın organlarında sanat üzerine haberler yazdı.
TV için “Unutulanlar” adlı bir dizi hazırladı. 1966′da sinemayönetmenliği yaparak başarı kazı. Yönettiği iki film de Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ödül kazı. Son yıllarda çeşitlimüzikaller sahneledi. “Bozuk Düzen” “Güzel Bir Gün İçin” gibi filmleri var.
Şub10Posted in Genel, Sinema +• Edit
Yapımcı Yönetmen Türker İnanoğlu
Yapımcı – Yönetmen | 1936 – SafranboluSinemaya reji asistanlığı yaparak başladı(1958). Senden Ayrı Yaşayamam adlı filmiyle yönetmenlik yaptı (1960). Erler Film şirketini kurdu (1962).
Oyuncu Filiz Akın’la evlenip ayrıldı. İkinci evliliğini ise oyuncu Gülşen Bubikoğlu ile yaptı.
1984 yılından sonra yapımcı olarak büyük ticari başarılara ulaştı. FİYAP ve SESAM kuruluşlarının başkanlığını yaptı.
Türker İnanoğlu 1957′den beri bir insan ömrüne sığmayacak derecede eser üretti. 300 sinema filmi 14 bin saat TV programı yaptı.
Yaşamı ilklerle dolu: Filmlerin aynı a birden fazla sinemada gösterilmesini sağlayacak sistemi o kurdu. Seri halde ilk renkli filmi o üretti. Video-kasetler ve cihazlarını Türkiye’ye ilk o soktu. İlk uyduyu kuran ve özel televizyonculuğun temelini atan kişi. TRT’ye kurum dışından ilk TV programlarını yaptı. İlk özel TV stüdyosunu kurdu.
Başta Türkan Şoray olmak üzere pek çok sanatçıyı ilk o keşfetti Türk Filmciler Derneği Fiyap ve Sesam’ı kurdu. Sinema kanunlarının çıkarılmasına büyük rolü oldu. Birikimlerini sinemaya aktarmak üzere Türvak’ı kurdu. Sinemaya hizmet vermiş ihtiyaç sahiplerine aylık bağladı. İki ilkokul bir sinema okulu açtı. Türkiye’nin ilk özelsinema müzesini kurdu.
Türker İnanoğlu
Türker İnanoğlu film yönetmeni, yapımcı, senaryo yazarı ve iş adamı. Türker İnanoğlu 1936 yılında Safranbolu’da doğdu. Vikipedi
Doğum: 18 Mayıs 1936 (78 yaşında), Safranbolu
Eşi: Gülşen Bubikoğlu (e. 1975), Filiz Akın (e. 1964–1974)
Oca26Posted in Ana Sayfa, Forum, Genel, Sinema • Tagged Ana Sayfa, Arşiv, Diziler, Filimler, Forum,Genel, Senaryo Yazım Atöyesi, Sinema, Sinema Haberleri, Sizden Gelenler +
Editörden
Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir.
Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik.
Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz.
Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz.
Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz.
Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir.
Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur.
Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.
http://yaziatolyesi.com/
Editör: Hatice Elveren Peköz
Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.http://yaziatolyesi.com/Editör: Hatice Elveren PeközEmail: yaziatolyesi2016@gmail.comhaticepekoz@hotmail.comGSM: 0535 311 3782 -------*****-------