Teyel | Aziz Kemal Hızıroğlu
Evde yoktu
durup dururken gitti sandım önce
durup dururken ve hiç yeri değilken
üstelik ses donmamışken
gitti diye utangaç bir ay bastı balkon
anlayamadım pervazdaki ıslak mendili
kederime yakıştıramadım peşinden gitmeyi
sapasağlamım sanıyordum
gene de kanattı kendini zuladaki kılcal
sevgilim gitmiş annem zaten yok -mendil ıslak
kan usulca sızdı defterime rakıyla bastırdım
olmadı kezzap döktüm en sevdiği mindere
sonra unutup oturuverdim yangın derinliğine
odalarda tuhaf bir sessizlik
koridoru denedim siren sesleri
mor geçişli eşikler dedim en iyisi
eşiklerdeyse bir sürü geçemeyen
gereksiz anılar deprem izleri
baktım durulmuyor her yer duvar koşusu
pusatlandım sokağın akşam saatlerine
aklım çalakalemdi
durup dururken gitti sandım önce
durup dururken ve hiçbir açıklaması yokken
oysa günlerdir sırt çantamda unutmuşum
ona topladığım son çiçekleri
teyel ipliği olmayı gene becerememiştim işte
hayatın katlanılacak en şık yerine
Aziz Kemal Hızıroğlu
(*) Trajedi Koğuşu, Siyah Beyaz Kitap Yay. 2011