Sorma Anlatamam | Yılmaz Pirinççi
Bir kokunun sıcağına üşümek nedir bilir misin sen.
Özlemek birini bütün hücrelerinde
Kramplar tutturan yoksunluk nöbetleri
Susturduğun isyanların çaresizliği içinde…
Varlığı en büyük hasretin olan bir mucizeye adadın mı ömrünü…
Her şeye inat yaşamak nedir bilir misin sen?
Ölüme meydan okur gibi
Bütün gerçekleri bir kenara koyarak
Gökyüzünden yıldızlar düşürüp
Bir düşün
Yalnızca bir düşün gerçekliğine sarılmak
Katıksız bir inançla beklemek nedir bilir misin sen?
Yokluğunu varlığın saydığın bir mucizeye adadın mı hiç ömrünü?
Kaç sevdaya yol ettin yüreğini?
Kaç hayata yürüdün de kaldın yine bir başına?
Kaç ceset var şimdi sırtında?
Kaç intihar mektubu okudu gözlerin?
Bana sevdadan söz eden sen,
Kaç kez vuruldun güle oynaya?
Kaç kez öldün de gömülecek yer bulamadın?
Aynı safta durmak için birisiyle Araf ta
Kaç kez çağırdın kıyameti?
Adını alnına yazdığın bir mucizeyi bekledin mi hiç?
Bana aşkın tarifini sorma.
Sorma anlatamam gözlerini
Derdimi bile anlatmaktan aciz kelimelerle.
Sen aşk dersin.
Ben susarım.
Sen, ne nesrin?
O, derim ben…
Sen cehennemi bile cennet yaşatan bir mucizeyi bekledin mi hiç?