Dolar 34,0436
Euro 37,9650
Altın 2.800,10
BİST 9.774,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 30 °C
Az Bulutlu

Perasma Sergisi “All Things Become Islands Before My Senses” 8 Eylül’e dek Uzatıldı

Perasma Sergisi “All Things Become Islands Before My Senses” 8 Eylül’e dek Uzatıldı

Perasma’nın yeni sergisi “All Things Become Islands Before My Senses”, Yunanistan’ın Leros adasında ziyarete açıldı.

Adadaki tarihi mekânlarla diyalog hâlinde gerçekleşen karma sergi, William Kentridge, Goshka Macuga, Cevdet Erek, Maryam Turkey ve Lindsey Mendick’in de aralarında bulunduğu 17’den fazla uluslararası sanatçının yeni ve var olan eserlerini adanın dört önemli noktasında sergiliyor. 8 Eylül’e dek devam edecek olan ve adını Cesare Pavese’nin “Yalnızlık Tutkusu” şiirinden alan “All Things Become Islands Before My Senses”, zamanın, suyun ve Leros adasının tarihinin karmaşık ilişkisini araştırıyor.

Perasma, “All Things Become Islands Before My Senses” sergisi paralelinde Burcu Fikretoğlu ve Gizem Naz Kudunoğlu ortaklığında çıktığı yeni yolda, yeni başlangıçları, buluşmaları, birliktelikleri kutluyor. Bu sene ikinci edisyonu gerçekleşen sergi, varoluşun akıcılığının, özellikle böylesine karmaşık ve zengin bir geçmişe sahip olan bir adada, hem güzellik hem de zorluk doğurabileceği fikri etrafında dönüyor. Leros’ta zamanın döngüsel doğası, denizcilik mirası ile iç içe geçiyor. Gemilerin gelip geçmesiyle birlikte, ticaret, keşif ve fetih hikâyeleri taşınarak, ada geçmişle şimdinin kesiştiği bir merkez hâline geliyor. Tarih, mitoloji, fantezi, hayaletler ve gerçeklik, adanın üzerine suyun akıntıları gibi katman katman seriliyor. Türkiye anakarasına çok yakın, On İki Adalar grubuna dahil olan Leros, İtalyan işgali gibi çalkantılı bir tarihin izlerini taşıyor ve bu durum adanın kendine özgü mimarisini şekillendiriyor.

Sergide yer alan sanatçılar:

Sergiden öne çıkan eserler:

Sergi kapsamında William Kentridge’in 1999’da İstanbul Bienali’nde ilk kez gösterilen filmi “Shadow Procession” yer alacak. Kentridge, animasyonlu çizimleri ve filmleriyle zaman, sömürgecilik tarihi ve devrimci siyasetin umutları ve başarısızlıklarını araştırmasıyla tanınıyor. Polonyalı sanatçı Goshka Macuga, adada çektiği yeni bir deneysel korku filmini sunacak. Bu film, Macuga’nın film pratiğiyle ilk kez çalıştığı bir eser olacak ve yerel bir tiyatro grubunun aktörlerini içerecek. İstanbullu sanatçı Cevdet Erek, İlkokul’da “SSS – Sahil Sahnesi Sesi” projesinin mekâna özgü bir enstalasyonu ve aynı başlıklı kitabının önümüzdeki günlerde çıkacak Yunanca baskısını da içeren bir okumalı performansını, Perasma Mekanı’nda ise “Çıngır / Jingle” adlı sesli cam işinin, Leros’tan temin edilen keçi çanları ile üretilen yeni bir versiyonunu sunacak. Türk sanatçı Cansu Yıldıran ve Irak-Amerikalı sanatçı Maryam Turkey, adada misafir sanatçı programına katılarak sergi için yeni eserler üretecekler. Yıldıran yeni bir fotoğraf serisi oluşturacak, Turkey ise Leros’tan bulunan nesneleri kullanarak yeni bir ışık heykel serisi ve mekâna özgü bir enstalasyon yaratacak.

Polonyalı sanatçı Paweł Althamer, Leros Denizcilik Kulübü’nü göçmen topluluklardan çocuklar için bir ay sürecek bir Sanat Akademisi’ne dönüştürecek ve uluslararası tanınmış profesörlerle atölye çalışmaları düzenleyecek. Ayrıca Althamer, serginin bir parçası olarak Leros’un çeşitli yerlerinde heykel serileri sunacak. Sergi ayrıca Margate merkezli İngiliz sanatçı Laura Footes’in monoprintleri ve tuval tablolarını, Alman sanatçı Sophie von Hellerman’ın resim serisini, Yunan heykeltıraş Kostis Velonis’in Leros’taki tersaneden bulduğu malzemeleri kullanarak yaptığı mekâna özgü enstalasyonunu ve Enzo Cucchi’nin “Testa di Van Gogh” (1995) serisinden heykellerini içerecek.

Perasma, adadaki sergi ve misafir sanatçı çalışmaları aracılığıyla, adadaki yerel şahıs ve kurumlarla yakından çalışmaktadır.

Sergi mekânları:

Leros’un, kentsel neoklasisizm ve erken İtalyan modernizmi ile adanın arkaik geleneği ve doğasını bir arada barındıran mimari manzarası, “All Things Become Islands Before My Senses” sergisi için bir zemin oluşturuyor. Eserler, adanın beş ana noktasında sergileniyor:

-Sinema Roma ve İlkokul, adanın İtalyan işgali altında olduğu dönemde, 1930’larda Portolago’nun yeni şehir gelişiminin bir parçası olarak tamamlanan ikonik rasyonalist binalardır.

-Xerokampos Eski Kışlası, adanın eski İtalyan ve Alman işgali döneminden kalma terkedilmiş yapılar olup, eski işgalciler tarafından yapılan “Brueghel The Elder” kopyaları gibi beklenmedik bir dizi fresk içerir.

-Leros Denizcilik Kulübü, 1979 yılında Koulouki Körfezi’ndeki yenilenmiş bir mühimmat deposu binasında kurulan önemli bir ada kurumudur.

-Perasma Mekânı, Agia Marina’da 1886 yılında inşa edilmiş neoklasik bir malikanede yer alan, Perasma’ya adanmış özel bir sergi alanıdır.

Perasma hakkında:

Perasma, Burcu Fikretoğlu ve Gizem Naz Kudunoğlu’nun eş yönetiminde devam eden bir sanat platformu. 2017 yılından beri, öncelikli olarak SIGNS adı altında ve pandemiden bu yana Perasma olarak devam eden oluşum, genç, kariyerinin ortasında olan ya da dünyaca tanınmış sanatçıların eserlerini yeni izleyicilere ulaştırmak için dinamik bir sahne sağlamayı hedefliyor. İstanbul ve çevresindeki sanat topluluğu ile geniş uluslararası sanat dünyası arasında bağlantılar kurmayı, yerel ve uluslararası sanatçıların eserlerini yan yana sergileyerek bu bağı güçlendirmeyi önemsiyor. Şimdiye dek Alfredo Jaar, Joan Jonas, William Kentridge, Kara Walker gibi 60’tan fazla sanatçı ile iş birliği yapan Perasma, sanatçılar ve kültürler arasındaki etkileşim ve beslenmeyi ön planda tutarak çalışmalarına devam ediyor.

Detaylı bilgi ve söyleşi talepleri için lütfen iletişime geçiniz:

Burcu Dimili

burcudimili@gmail.com

+90 (554) 458 33 13

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.