Ömür merdiveni / Elif Yavaş

“Adım adım, aheste aheste, emek emek yol alır ömür.”

2018 yaz mevsiminde şair Ahmet Haşim üzerine yoğunlaştı kalemim nedense. İnsanlar yazın sahilde, yaylada, deniz kıyısında, tatil köylerinde, yurtdışında yahut memleketinde, eğlence mekânlarında, tabiatta, pahalı ortamlarda vs. yerlerde tatil yaparken ben de yaz tatilimi yazarak ve okuyarak, değerli insanlarla röportaj yaparak, okuduklarımı not alarak, yeni eğitimlere kaydolarak, Yazarlık Akademisi ile tanışarak, konservatuar sınavına hazırlanarak geçirdim.

Düşünüyorum da belki ortaya bir sanat eseri çıkaramadım gibi lâkin hep eğitime yatırım yapmışım. Eğitime yapılan yatırım; ev, araba, bina gibi menkul kıymet olarak kendini hemen göstermez ve birikim arttıkça bilgiyle harmanlandığında sahnede kendini geç gösterir. Eğitim demişken şiire mi değinsek? Lise yıllarımda ezberlediğim muhteşem bir edebî şiirdir “Merdiven” şiiri. Ahmet Haşim’in PİYALE şiir kitabında yer alan o ünlü şiiri gelin beraber hatırlayalım:

                    MERDİVEN

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak.

Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak…

Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta.

Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller,

Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller.

Sular mı yandı, neden tunca benziyor mermer?

Bu bir lisân-ı hafîdir ki rûha dolmakta.

Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…

                       Ahmet HAŞİM

Bu şiirdeki konu, yaşlılık ve ölümdür aslında. Biraz da öbür dünyaya yol alış var sezdirmeden. “Sular mı yandı, neden tunca benziyor mermer?” derken bilip de bilmezden gelme sanatı (Tecahül-i arif) var aslında. Cahit Sıtkı’nın: “Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz? ….” mısralarıyla devam eden “Otuz Beş Yaş” şiiri misalidir aslında, o şiirde de edebî sanatlar bol örnekle kendini gösterir. Bildiğini kabul etmezmiş gibi bir iklime bürünür mısralar.

Her sabah ömür merdivenimizin basamaklarını çıkıyoruz farkına varmadan. Hayat; iniş çıkışlarla dolu, yaşam merdiveni de inişli çıkışlıdır. Zikzak çizeriz günlük hayatta, tıpkı kendi kaderimizi kendi ellerimizle çizip yol haritamızı belirler gibi. Ömür merdivenimiz kendi ellerimizle şekillenir, sonbaharda dökülen her bir yaprak da ömür takvimimizden kopan yıllarımızdır. Merdiven çıkarak ilerler âdemoğlu, hiçbir başarı merdiveni de ellerimiz cebimizde iken çıkılmaz. Adım adım, aheste aheste, emek emek yol alır ömür. Ömür merdiveninizde harcadığınız her nefes bereketli olsun, ilkbahar yağmurları kalbinizde ümit bıraksın.

15 Eylül 2018 – Cumartesi Konservatuar Sınavı Eleme ve Seçmelerinin Yapıldığı Gün