ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Mor Sandıktaki Yazılar (3) | Aylin Özgür

03.08.2022
385
A+
A-
Mor Sandıktaki Yazılar (3) | Aylin Özgür

Öykü / Sevgiye Aç Çocuklar / 3 Bölümün Devamı/

Tüm hazırlıklar, ayarlamalar ve izinler tamamdı. Kimsesizler yurdunda bayram neşesi onları ellerinde çiçek saksılarıyla yaşlılar evine doğru yola koydu.

Çocukların kalbi heyecandan kuş kalbi misali çarpıyordu. Nahide, daha çok yaşlılar evinde nasıl bir ortam vardı, düşüncesiyle yol boyunca merak edip durdu.

Kurumun servis şoförü onları toplu taşıma araçlarına mahkûm etmeden kurumdan alarak yaşlılar evine getirmişti.

Herkes için pratik bir çözüm oldu bu.

Zaten bir iki saatlik ziyaret planlandığından, servis şoförü de sonrasında bayramını ailesiyle geçirebilecekti.

Neşe içinde geçmişti yolculuk.

Yaşlılar evine vardıklarında görevliler onları ellerinde kolonya ve çikolata ile karşılamıştı. Çocuklar çok şaşırmıştı. Bu kadar sıcak bir karşılama beklemiyorlardı.

***

Yaşlılar evinde kocaman bir salona aldılar. Her bir çocuk orada bulunan yaşlıların elini öpüp hal hatır sordu. Ellerinde taşıdıkları çiçek ekili saksıları yaşlılara teslim etti.

Nahide, onlara öyle bir öneride bulunmuştu.

Yaşlılar çiçeklerin isimlerini sordular. Çocuklar bildikleri kadarıyla masumca anlattı.

Bayramlaşma faslı bitince, tüm çocuklara gösterilen yerlere oturdu.

Onlara merakla bakan yaşlıların sorularını cevaplamaya başladı.

Bir tane babaanne gözyaşlarını tutamadı.

“Ah yavrularım, sizi de bizim gibi kimsesizler yurduna mı bıraktılar,” dedi.

O kadar çok haklıydı ki. Kimse tek kelime etmedi.

Çocuklar bu konuda hazırlıksız yakalanmıştı. Kimse böyle bir soru beklemiyordu.

Nahide, konuyu değiştirmek için hamle yaptı.

“Bayram ne güzel değil mi? Bakın, ne güzel bizi bir araya getirdi. Kimsesiz değilmişiz, demek ki.”

Nahide, bunları söylerken kendi de bu söylediklerine şaşırmıştı. Bayram neşesini bozacak bir şey duymak istemiyordu.

Dedeler ve nineler, bu ziyarete şaşırsalar da sevinmişlerdi. Çocukların tek tek isimlerini sordu.

Nahide, müdire hanımla görüşüp yaşlılar evi hakkında bilgi aldı.

“Nahide hanım, bu anlamlı ziyaret için size çok teşekkür ederim. Çok ince düşüncelisiniz. Buradaki insanlar ömürlerinin son demlerini yaşarken onlara bir nebze umut verdiniz. Bu ziyaretleri ara sıra yapın derim” dedi, teşekkür ederken.

Çocuklar tüm yaşlılar evini gezdi. Onlara çeşitli yemekler ve tatlılar ikram edildi. Kimi yaşlılar ise onlara mendil içinde harçlık verdi. “Adet yerini bulsun,” dediler.

Hem çocuklar hem de yaşlılar için farklı bir deneyim olmuştu.

“Yaşlanınca yine kimsesiz kalacağız, hani üzülmeyin” dedi, bir çocuk.

Nahide, nasıl bir tepki vereceğini bilemedi.

Ne diyecekti? “Çocuklar dünyanın düzeni böyle, kimse değiştirmedi” mi diyecekti?

Bilindik, ezberlenmiş cümleler.

“Çocuklar hepimiz eşsiz ve farklıyız. Bu dünyaya farklı olanı deneyimleyerek öğreneceksiniz. İmkansız denileni oldurmaya geldik. Bu yüzden güzel şeyleri görüp keşfetmeliyiz.”

Nahide bunu nasıl düşündü, nasıl söyledi kendi de anlamadı? Tek istediği çocukların umutlu olması, gerisi gelirdi.

Toplumlarda, değer ve bakış açısı her 10 yılda bir değişiyordu nasılsa bu yüzden sorgulamak gereksizdi. Aksi halde çocukların kafasını karıştırırdı.

Eve vardıklarında Nahide çocukları bir odada topladı.

“Çocuklar, bugünkü ziyaret ile ilgili ne düşünüyorsunuz?”

Tek merak ettiği şey çocukların tepkileriydi.

“Aslında iyi oldu oraya gittiğimiz, artık dede ve nine nedir az çok biliyoruz. Anne, baba nedir bilemesek de…” diye cevapladı çocuklardan birisi.

Bir diğeri ise “Ben böyle bir deneyim yaşamadım. Onlar bizden daha yalnız ve terk edilmiş. Onları ziyaret etmek çok iyi oldu. Bizden daha öksüzdü halleri,” diye cevapladı.

Nahide, doğru yolda olduğunu biliyordu ama emin olmak istedi.

Çocukları diğer görevli arkadaşına teslim edip, bir kaç yakınını arayıp bayramlarını kutlayacaktı.

Odasında masasının üzerinde bir paket olduğunu gördü.

Paket üzerinde gönderen ibaresine baktı kaldı, önce ismi çıkaramadı sonra birden yıllar öncesine gitti.

Anıları dün gibi tazeydi.

Tam çocuklara eski bayramları yaşatmaya çalışırken, aynını kendisinin de yaşayacağını hesap edemedi.

Çabucak arayacağı yerleri arayıp bayramlarını kutladı.

Ailesini de aradı kimse cevap vermedi.

Nahide için böylelikle bayram bitmişti, ama çocuklarla daha yapacağı birçok şey vardı.

Gelen pakete bakakaldı bir süre. Hem içindekini merak ediyordu hem de açmaya korkuyordu.

Kafasında, “adresimi nereden buldu ki?” düşüncesi dönüp durdu.

***

 

Aylin Özgür/ Mor sandıktaki yazılar blogu..

Aylin Özgür
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.