Dolar 34,5055
Euro 36,4583
Altın 2.955,93
BİST 9.084,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 18 °C
Az Bulutlu

Mona Roza Şiir Hikayesi 70 Yılı Aşkın Süre Gizemini Korudu

Mona Roza Şiir Hikayesi 70 Yılı Aşkın Süre Gizemini Korudu

ŞAİR SEZAİ KARAKOÇ’UN ADINA MONNA ROZA ŞİİRİNİ YAZDIĞI 94 YAŞINDAKİ MUAZZEZ AKKAYA YILLAR SONRA SESSİZLİĞİNİ BOZDU. ”EDEBİYAT TARİHİNDE UĞRUNA ŞİİR YAZILAN ÇOK KADIN VAR.”

Şair Sezai Karakoç’un adına Monna Roza şiirini yazdığı, Cemal Süreya’nın uğruna soyadından bir harf eksilttiği 94 yaşındaki Muazzez Akkaya, 70 yıl sonra sessizliğini bozdu. Anadolu Ajans’ından Burcu Çalık Göçümlü’ye konuşan Muazzez Akkaya “Üzüldüğüm bir şey var, Sezai Karakoç’u vefatından bir ay kadar önce Fenerbahçe sahilinde gördüm. Karşıdan yürüyordu ve o kadar dikkatli bana bakıyordu ki… Ama beyaz saçları, sakalları olunca tanıyamadım. Bir süre sonra gazetede vefat ilanını görünce onun Sezai Karakoç olduğunu anladım. Eğer o olduğunu bilseydim, bir kafede oturup beraber bir kahve içmek isterdim.” dedi.

Şair Sezai Karakoç’un adına Mona Roza şiirini yazdığı, Cemal Süreya’nın uğruna soyadından bir harf eksilttiği 94 yaşındaki Muazzez Akkaya, “Bana yazılan şiirleri zaman içinde ne yazık ki kaybettim, buna gerçekten üzülüyorum, keşke saklasaydım.” dedi.

Mülkiye Mektebi’nin 1950’li yıllardaki öğrencileri Cemal Süreya ve Sezai Karakoç, gönlünü sınıf arkadaşları Muazzez Akkaya’ya kaptırdı.

Aynı zamanda yakın arkadaş olan, birbirlerine Akkaya’ya yazdıkları şiirleri okuyan iki büyük şair, genç kadın için kaybeden tarafın soy isminden bir harfi eksilteceği iddiaya bile tutuştu.

Kim Muazzez’in gönlünü kazanırsa diğeri soy isminden sonsuza kadar bir harfi silecekti. Rivayet o ki iddiayı Cemal Süreyya kaybetti ve soy ismindeki “y” harfinden vazgeçti. Şair Karakoç ise Akkaya için edebiyatın en dokunaklı şiirlerinden, “Tek Gül” anlamına gelen “Mona Roza”yı kaleme aldı. Bu şiirde kıta başlarındaki harfler yan yana getirildiğinde “Muazzez Akkayam” akrostişi ortaya çıkıyordu.

MONA ROZA 70 YILI AŞKIN SÜRE GİZEMİNİ KORUDU

Mona Roza’nın sırrı 2007’de kamuoyuna yansıdı ancak döneme ilişkin birçok ayrıntı 70 yılı aşkın süre gizemini korudu.

Yaşama veda eden iki şairin hafızalara kazınan aşk şiirlerinin baş kahramanı, şimdilerde 94 yaşına basan, evlatları ve 6 torunuyla mutlu bir yaşam süren Muazzez Akkaya ise uzun yıllar sonra sessizliğini bozdu.

Akkaya, açıklamalarıyla hem o döneme ışık tuttu hem de Cumhuriyet’in ilk 10 yılında doğan, 1950’lilerin Türkiye’sinde maliye ve hukuk eğitimini tamamlayarak, kendi ayakları üzerinde durma gücünü gösteren Muazzez’in bilinmeyen yönlerini anlattı.

Mülkiye’nin yatılı sınavını kazanan ilk kız öğrenci

Kandilli Lisesi’ni bitirmesinin ardından 1949’da Mülkiye Mektebi’nin yatılı sınavını kazanan ilk kız öğrenci olduğunu ama o dönem kız yatakhanesi olmadığı için okula evden gidip geldiğini anlatan Akkaya, ilk senesinde iki kız olarak başladıkları üniversite yıllarında zorlanmadığını, sonrasında 8 kız öğrenci arkadaşıyla güzel anılar biriktirdiklerini ifade etti.

CEMAL SÜREYA YAZDIĞI ŞİİRLERİ CEBİME KOYARDI

Muazzez Akkaya, Sezai Karakoç ve Cemal Süreya’nın kendisine olan sevgisine ilişkin, “Cemal Süreya daha çok cebime şiirler koyardı. Sonra sınıfa girince aynı şiiri tahtada da görürdüm. Şiirlerin ona ait olduğunu sonradan öğrendim. Ben o dönem bu şekilde bir arkadaş edinmeyi, ilerletmeyi hiç düşünmedim.” diye konuştu.

SEZAİ KARAKOÇ BENDEN 1-2 YAŞ KÜÇÜKTÜ, İLK HANDİKAP OYDU

Sezai Karakoç’un ise daha ısrarcı bir tavrının bulunduğunu vurgulayan Akkaya, o dönem yaşananları şu sözlerle dile getirdi:

“Büyüklerimizin kafamıza çiviyle çaktıkları bazı fikirler var, ‘erkek yaşça büyük, hanımı ondan küçük olmalı’ gibi. Annem-babam, çevremdeki herkes de böyleydi. Sezai Karakoç da benden 1-2 yaş kadar küçüktü, benim için ilk handikap oydu zaten. Bu nedenle ihtimalini bile düşünmedim çünkü kafamda yaş konusu yerleşmişti.”

CEMAL SÜREYYA, SEZAİ KARAKOÇ’LA BENİ AYNI MASADA OTURURKEN GÖRDÜĞÜ İÇİN SOYİSMİNDEKİ BİR HARFİ SİLDİRDİ

Cemal Süreya’nın soy isminden bir harfi eksilttiği olaya da ilk kez açıklık getiren Akkaya, şöyle konuştu:

“Benimle gelip konuşmaya hiç çalışmadı. Bir iddiaya girmişler, onun sonucu soy isminden bir harfi attığı doğru. Hangimiz daha ileride olursak, diğeri bir şeyinden vazgeçecek diye iddiaya girmişler. Bu olay olduğunda Mülkiye’nin kafesinde arkadaşlarımızla oturuyorduk. Arkadaşlarım yanlarında Sezai Karakoç’la gelmişti. Aynı masadaydık. Sonra diğer arkadaşlar kalkıp gidince ve sadece Sezai Karakoç’la benim masada kaldığım anı görünce Cemal Süreya, soy isminden bir harfi sildirmiş. Bana böyle izah etmişlerdi.”

TERCİH YAPMAYI HİÇ DÜŞÜNMEDİM, EŞİMLE MUTLU BİR HAYATIM OLDU

Sezai Karakoç’la da detaylı hiçbir diyaloğunun olmadığını vurgulayan Akkaya, “Üniversite 2. sınıftaydık. Yazdığı şiirleri bana vermek için çok uğraşıyordu, ben mecburen tekrar ısrar etmesin diye alıyordum. Ama dediğim gibi o zamanlar okuldan biriyle arkadaş olmayı, ikisinden birini tercih etmeyi hiç düşünmedim. Okul sonrası seçtiğim eşim, o da Mülkiye mezunu olan rahmetli Orhan Giray’la çok mutlu bir hayatım oldu, 4 güzel evlat yetiştirdik.” ifadesini kullandı.

KEŞKE O ŞİİRLERİ SAKLASAYDIM, BUNUN İÇİN ÜZGÜNÜM

Karakoç ve Süreya’ya yakınlık gösterecek, umut verecek bir davranışta da bulunmadığının altını çizen Akkaya, üniversitede sosyal, enerji dolu bir öğrenci olduğunu ve pinpon oynamayı çok sevdiğini aktardı.

Muazzez Akkaya, “Bana yazılan şiirleri zaman içinde ne yazık ki kaybettim, buna gerçekten üzülüyorum. Evlenirken problem olmasın diye düşünerek ablamın evinde bir yere koymuştum. Sonra da eşimle bir sorun yaşamayalım diye geri almadım. Maalesef orada da şiirler zamanla telef oldu. Buna gerçekten üzülüyorum, keşke o şiirleri saklasaydım.” şeklinde konuştu.

SEZAİ KARAKOÇ’U VEFATINDAN BİR AY ÖNCE SAHİLDE GÖRDÜM

Muazzez Akkaya, ömrü boyunca evlenmemeyi tercih eden Karakoç’a ilişkin, şunları kaydetti:

“Böyle bir duruma sebep verdiysem diye üzülüyorum ama bir yerden de teselli oluyorum çünkü hiçbir yakınlık göstermedim, umut vermedim. Ancak üzüldüğüm bir şey var, Sezai Karakoç’u vefatından bir ay kadar önce Fenerbahçe sahilinde gördüm. Karşıdan yürüyordu ve o kadar dikkatli bana bakıyordu ki… Ama beyaz saçları, sakalları olunca tanıyamadım. Bir süre sonra gazetede vefat ilanını görünce onun Sezai Karakoç olduğunu anladım. Eğer o olduğunu bilseydim, bir kafede oturup beraber bir kahve içmek isterdim.”

EŞİMİN BANA YAZDIĞI ŞİİR HEP HATIRIMDA

Sezai Karakoç ve Cemal Süreya’nın kendisine olan sevgisini eşi Orhan Giray’ın hiç dile getirmediğini anlatan Akkaya, “Rahmetli eşimle çok mutlu günler geçirdik, iyi ki de onu seçmişim. Eşimle bu konuları hiç konuşmadık ama belki de haberi vardı. Çünkü bana küçük bir şiir de yazmıştı. Dizeleri hatırımda, ezberimde, ‘İsterim ömrümce, buldum ben gönlümce/Gözlerimde yaş, arzuyla demlenince’ böyle bir şiirdi. Belki çok küçük bir şiir ama emek verip, buna uğraşması benim için çok kıymetliydi.” dedi.

Akkaya, edebiyat tarihinde adına şiir yazılan çok fazla kadın olduğunun da altını çizdi.(03 Ocak 2024 Çarşamba)

SEZAİ KARAKOÇ’UN MUAZZEZ AKKAYA ADINA YAZDIĞI MONA ROZA ŞİİRİ

Mona Roza, siyah güller, ak güller

Geyvenin gülleri ve beyaz yatak

Kanadı kırık kuş merhamet ister

Ah, senin yüzünden kana batacak

Mona Roza siyah güller, ak güller

*

Ulur aya karşı kirli çakallar

Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa

Mona Roza, bugün bende bir hal var

Yağmur iğri iğri düşer toprağa

Ulur aya karşı kirli çakallar

*

Açma pencereni perdeleri çek

Mona Roza seni görmemeliyim

Bir bakışın ölmem için yetecek

Anla Mona Roza, ben bir deliyim

Açma pencereni perdeleri çek…

*

Zeytin ağaçları söğüt gölgesi

Bende çıkar güneş aydınlığa

Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi

Seni hatırlatıyor her zaman bana

Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

*

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ve vardır her vahşi çiçekte gurur

Bir mumun ardında bekleyen rüzgar

Işıksız ruhumu sallar da durur

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

*

Ellerin ellerin ve parmakların

Bir nar çiçeğini eziyor gibi

Ellerinden belli oluyor bir kadın

Denizin dibinde geziyor gibi

Ellerin ellerin ve parmakların

*

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Saat onikidir söndü lambalar

Uyu da turnalar girsin rüyana

Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

*

Akşamları gelir incir kuşları

Konar bahçenin incirlerine

Kiminin rengi ak, kimisi sarı

Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine

Akşamları gelir incir kuşları

*

Ki ben Mona Roza bulurum seni

İncir kuşlarının bakışlarında

Hayatla doldurur bu boş yelkeni

O masum bakışlar su kenarında

Ki ben Mona Roza bulurum seni

*

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Henüz dinlemedin benden türküler

Benim aşkım sığmaz öyle her saza

En güzel şarkıyı bir kurşun söyler

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

*

Artık inan bana muhacir kızı

Dinle ve kabul et itirafımı

Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı

Alev alev sardı her tarafımı

Artık inan bana muhacir kızı

*

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Meyvalar sabırla olgunlaşırmış

Bir gün gözlerimin ta içine bak

Anlarsın ölüler niçin yaşarmış

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

*

Altın bilezikler o kokulu ten

Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne

Bir tüy ki can verir bir gülümsesen

Bir tüy ki kapalı gece ve güne

Altın bilezikler o kokulu ten

*

Mona Roza siyah güller, ak güller

Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak

Kanadı kırık kuş merhamet ister

Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!

Mona Roza siyah güller, ak güller.

SEZAİ KARAKOÇ (1933-2021) İSTANBUL

***

Kerim Özbekler
1 Kasım 1951 tarihinde Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde dünyaya gelmiştir, 1957 yılında Turan İlkokulu'nda ilkokula başlamış. Cumhuriyet Mahallesi'ne taşındıkları için ilkokulu 3.sınıftan sonra Cumhuriyet İlkokulunda devam etmiş ve ilkokulu burada bitirmiştir. 1967 yılında Atatürk Ortaokulu'na kaydolmuştur, ortaokula kaydolduktan sonra İHA-HHA-AA-THA gibi zamanın önemli haber ajanslarında muhabirliğe başlamıştır. Bu nedenle ortaokul'dan ayrılarak çalışma hayatına atılmıştır, 1967 yılında Nazilli'ye bağlı İsabeyli Kasabası'nın lisanslı futbolcusu olmasına rağmen gazetecilik nedeni ile bu işi yürütememiştir. Bu arada ilk şiiri Düzce'de yayınlanan Ferman Gazetesi'nde Halit Çelikoğlu tarafından 14 yaşında iken yayınlanmıştır, 1 Mart 1972 yılında askerlik görevini yapmak için Sivas'a gitmiştir. Sivas'ta Temeltepe'de acemilik eğitimini bitirdikten sonra Bursa'da ki Işıklar Askeri Lisesi'nde 2 ay daktilo kursu görmüş, tekrar Sivas'a dönerek Askerlik Şubesi'nde askerliğini tamamlıyarak terhis olmuştur. Terhis edidikten sonra Nazilli Sümerbank Fabrikası'na yapılan bir imtihanla 1.olarak 15 Nisan 1974 yılında işçi olarak girmiştir, burada 8 ay çalıştıktan sonra çıkmış ve 5 Kasım 1974 yılında Ticaret Ajansı ismi ile bir ticarethane açmıştır. Ticarethane 1 yıl sonra veresiye mal satmaktan batmıştır, 5 Kasım 1974 yılında Yalnızlıklar Benimdir ismini verdiği ilk şiir kitabını yayınlamıştır. Bu kitabın 100-150 tanesi satılmış, gerisi elinde kalmıştır. 1 Kasım 1975 yılında Anadolu Basın isimli bir dergi yayınlamaya başladıysa da bu dergi de ilgi görmeyerek batmıştır, 1975 yılında Muhabirlik ismini verdiği mesleki bir kitap yazmıştır. Bu kitaptan sonra zamanın önemli gazetelerinden olan Son Havadis Gazetesi-İstanbul Gazetesi-Milliyet Gazetesi muhabirliklerine başlamıştır. 2 Ekim 1975 yılında Aydın'ın Yenipazar İlçesi'nde Efe Gazetesi'ni yayınlamaya başlamıştır, 9 Ağustos 1976 yılında merkezi Karabük'te bulunan Anadolu Gazeteciler Derneği Ege Bölgesi Başkanlığı'na getirilmiştir. 1976 yılında Şairler ve Şiirleri Antolojisi-Nazilli-Sanat Albümü-Varan Bir isimli 4 kitap yayınlamıştır. 1977 yılında Muhteşem Bir Eser isimli almanağı yayınlamıştır. 11 Aralık 1977 yılında Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde Bağımsız Belediye Başkanı adayı oldu, seçimi kaybetti, 8 Mart 1978 yılında Nazilli Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği'ne seçilmiştir, 18 Mayıs 1978 yılında Aydın'ın Bozdoğan İlçesi'nde Fısıltı Gazetesi'ni yayınlamaya başlamıştır. 22 Haziran 1978 yılında Aydın'ın Kuyucak İlçesi'nde Hizmet Gazetesi'ni yayınlamaya başlamıştır, 7 Ağustos 1978'de Aydın ve İlçeleri isimli kitabını yayınlamıştır, 24 Aralık 1978'de Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde Bağımsız Belediye Başkanı Adayı oldu, 2.kez bu seçimi de kaybetti, 1998 yılında Aydın Valiliği tarafından Cumhuriyetin 75.yılı münasebeti ile yayınlanan ''Yazarlar ve Şairler Antolojisi''nde hayat hikayesi ile vesikalık bir fotoğrafı yer almıştır. 1980 yılında çıkarmakta olduğu 3 mahalli gazeteyi kapatmıştır. 1981 yılında Ege Bölgesi Turizm Rehberi-İç Anadolu Bölgesi Turizm Rehberi-İzmir ve İlçeleri isimlerini taşıyan 3 kitap yayınladı, 1981 yılında Aydın ve ilçeleri'nde ki ilkokul-ortaokul ve liselerde kitap ve turizm üzerine 69 konferans verdi. 1982 yılında İç Anadolu Bölgesi isimli kitabı yayınladı, 1982 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2112 sayılı Tebliğler Dergisi'nde yayınlamış olduğu Aydın ve İlçeleri-İzmir ve İlçeleri-Ege Bölgesi-İç Anadolu Bölgesi isimli kitapları okullara tavsiye edildi. 1983 yılında Her Yönü ile Ege Bölgesi isimli kitabı yayınladı, 11 Mart 1984 yılında Nazilli Ticaret Odası Meclis Üyeliği'ne seçildi. 25 Mart 1984 tarihinde Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde bulunan Cumhuriyet Mahallesi Muhtar Adayı oldu, 253 oy alarak muhtarlık seçimini kaybetti, 1984 yılında Her Yönü ile Aydın ve İlçeleri isimli kitabı yayınladı, 1985 yılında 10.000 okula 10.000 kitap bağışladı. 22 Ekim 1985 yılında Ege Zeybeklerini Anma ve Yaşatma Derneği Nazilli Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği'ne seçildi, 1986 yılında Nazilli Ticaret Odası'nı temsilen Nazilli Vergi Dairesi Takdir Komisyonu Üyeliğine seçildi. 1986 yılında Ankara'da bulunan Folklor Araştırmaları Kurumu üyesi oldu, 1990 yılında Nazilli Halk Kütüphanesi Toplantı Salonu'nda 12 hafta süren ''Sevgi Yılı Kültür ve Sanat Toplantıları''nı organize etti ve yönetti. Burada yazı ve şiir yazanlara ücretsiz olarak çok sayıda gazete-kitap-dergi dağıttı, 5 Eylül 1991 yılında Nazilli Belediyesi adına Yayın ve Sanat Fuarı açtı. Burada bir çok gazeteci-yazar-şair-ressam-heykeltraş vb.gibi sanatçılar sergi açtı, Kerim Özbekler tarafından burada yüzlerce gazete-kitap-dergi vb.gibi döküman ücretsiz olarak dağıtıldı. 1992 yılında İstanbul'da 75 gazeteci-yazar ve şaire çalışmaları ile ilgili brifing verdi. Bu brifing haberi 50'ye yakın gazete ve dergide haber olarak yayınlandı, 1999 yılında SSK'den emekli oldu, 2005 yılında Aydın Hürsöz Gazetesi Şairler Antolojisi'nde hayat hikayesi ile birlikte şiirleri yayınlandı. 2005 yılında Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği üyesi oldu, 2006 yılında yapılan kongrede derneğin Denetim Kurulu Üyeliğine seçildi. 2006 yılında Aydın'lı yazar ve şair Şükrü Öksüz tarafından hazırlanan ''Hürsöz Gazetesi 2006 Şairler Antolojisi.'' isimli eserin 111-112-113-114.sahifelerinde vesikalık bir fotoğrafı. Hayat hikayesi ile şiirleri yayınlandı, Kerim Özbekler'in hayat hikayesi ve fotoğrafı;Ankara'da ikamet eden aslen Diyarbakır'lı olan Elvan Yayınları'nın sahibi İhsan Işık tarafından yayınlanan 13 ciltlik ''Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi''nin 2819.sayfasında da yer almıştır. 4-5-6 Mayıs 2007 tarihinde, Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde yapılan şiir şölenine, Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Şükrü Öksüz'ün daveti üzerine iştirak ederek sahnede şiir okudu, 2007 yılında Manisa'nın Salihli İlçesi'nde yaşayan E.öğretmen-gazeteci-yazar ve şair Gündüz Aydın'ın hazırladığı ''Sevgi Yolu Şairler Antolojisi-2007.'' isimli eserin 242-243-244-245.sahifelerinde, vesikalık bir fotoğrafı. Hayat hikayesi ile şiirleri yayınlandı, 4-5-6 Temmuz 2008 tarihleri arasında Yozgat'ta yapılan 9.Uluslararası Sürmeli Festivali Şairler Şöleni'ne, Yozgat Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Ahmet Sargın'ın daveti üzerine iştirak ederek sahnede şiir okudu, 16-17-18-19 Ekim 2008 tarihlerinde, Çukurova Edebiyatçılar Derneği Başkanı Halise Tekbaş'ın davetlisi olarak Seyhan Sosyal Kültür Sanat Derneği'nin düzenlediği 3.Çukurova Halk Kültür Festivali'ne iştirak ederek Adana'da Şairler Şöleni'nde sahnede şiir okudu, 7-8-9 Kasım 2008 tarihlerinde Antalya'da yapılan 5.Şairler Buluşması'na Güllük Şiir Derneği Başkanı Mustafa Ceylan tarafından davet edildi, burada kendisine Türk Şiirine yaptığı katkılardan dolayı plaket takdim edildi, 28-29-30 Mayıs 2010 tarihlerinde, Çanakkale Yazarlar ve Şairler Derneği Sponsoru Mustafa Berçin'in davetlisi olarak 2.Çanakkale Şairler Şöleni'ne iştirak etti ve sahnede şiir okudu, 26-27 Haziran 2010 tarihlerinde, Sivas Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Sabiha Serin'in davetlisi olarak ''Sivas 2.Şairler Şöleni.'' ne iştirak etti ve sahnede şiir okudu, 1-2-3 Temmuz 2010 tarihlerinde, Kapadokya Yazarlar ve Şairler Derneği Bşk.Ayşe Paslanmaz'ın daveti üzerine 5.Kapadokya Şairler Şöleni'ne iştirak etti ve sahnede şiir okudu, 24-25-26 Eylül 2010 tarihlerinde, Mümin Uluç organizesi ile Nevşehir'de yapılan 6.Kapadokya Şairler Şöleni'ne (davet üzerine) iştirak etti ve sahneye çıkarak şiir okudu, 18 Haziran 2011 Cumartesi günü, saat.17.00'de Ankara'da Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi'nde, Kültür Çağlayanı Dergisi 4.müzik ve Şiir Dinletisi öncesi E.Kültür Bakanlığı Araştırma ve Koordinasyon Dairesi Başkanı-Kültür Çağlayanı Dergisi Sahibi Hayrettin İvgin tarafından kendisine Türk Edebiyatına ve Şiirine yaptığı katkılardan dolayı ''Onur Belgesi.'' takdim edildi, 21 Şubat 2014-02 Mart 2014 tarihleri arasında yapılan, Nazilli Belediyesi 6.Edebiyat Festivali'ne iştirak ederek okuyuculara ücretsiz gazete-kitap-dergi dağıttı, 2014 yılında Mayıs ayında İstanbul'da Ozan Dergisi'ni çıkaran İsmailoğlu Mustafa Yılmaz'ın yayınladığı ''Ozan Gönül Şairleri.'' isimli eserin 113-114-115.sahifelerinde vesikalık bir fotoğrafı ile hayat hikayesi ve şiirleri yayınlandı, 25 Mart 2016 Cuma günü, saat.15.00'de Nazilli Belediyesi Tiyatro Salonu Nazilli-Aydın adresinde, Nazilli Belediyesi 7.Kültür Sanat Edebiyat Festivali açılış töreni sonrası kendisine Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık tarafından 50 yıldır ''Basın Yayın Sanat Dünyası'na Yaptığı katkılar.'' nedeni ile plaket takdim edildi. Plaketi, Belediye Başkanı Haluk Alıcık adına sahnede Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur Gazeteci-Yazar-Şair Kerim Özbekler'e takdim etti. Plaket takdimi sırasında ilçe yöneticilerinin tamamı sahnede yer aldı, 05 Kasım 2016 Cumartesi günü, Aydın'da yayınlanan 12 sahifelik Güzelhisar Gazetesi'nin 3575 sayılı nüshasının 9.sahifesinde Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Şükrü Öksüz'ün ''Sorular Bizden Cevaplar Kerim Özbekler'den.'' başlığı ile tam sahife röportajı yayınlandı.
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.