Dolar 34,2220
Euro 37,2979
Altın 2.927,86
BİST 8.860,30
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 30 °C
Parçalı Bulutlu

Leonard Cohen’ın hayatındaki üç kadın

04.01.2017
1.225
A+
A-
Leonard Cohen’ın hayatındaki üç kadın

Leonard Cohen’in, hayatında üç kadın ve “hiç yatmadığı kadın Suzanne’den bahsettiği o müthiş şarkı…

Büyük bir ozan, şarkılarıyla müzik dünyasına hâkim olmuş efsane şarkıcı Leonard Cohen’in hayatındaki üç kadın ve büyük aşkı.
Büyük bir ozan, şarkılarıyla müzik dünyasına hâkim olmuş efsane şarkıcı Leonard Cohen’in hayatındaki üç kadın ve büyük aşkı.
 
Kendisinden yaşça epeyce büyük meşhur dansçı Armand Vaillancourt’un önce dans partneri, sonra sevgilisi. Bir çocukları da oluyor fakat inişli çıkışlı, düşüşlü yokuşlu bir ilişki, nihayetinde yolları ayrılıyor.
 
Suzanne, liman yakınlarında St. Lawrence Nehri’ne bakan, biraz da “metruk” kabul edilen bir eve vuruluyor ve orada yaşamaya başlıyor.
 
Evi, dönemin bohemlerinin takıldıkları bölgeye çok yakın.
Sıkça arkadaşlarını misafir ediyor, şarkıda işaret edildiği gibi güzel çaylar, şiirler tüketiliyor.
 
Eve gelenlerden biri de Leonard Cohen.
Cohen bir gece kalıyor Suzanne’in evinde hatta ama ikisinin de ifadesine bakılırsa “yatmıyorlar”.
 
Birkaç yıl sonra kendisini şöhretin ilk basamaklarına taşıyacak şarkıyla ayrılıyor o evden adam…
 
Bugün geceliği 300 dolardan kiralanıyormuş o oda.
Suzanne bildiğim kadarıyla Los Angeles’ta şirin bir karavanda “evsiz” yaşamakta.
 
Birbirlerinden hâlâ sevgiyle söz ediyorlar…
Marianne, Oslo’da âşık olduğu yazarın peşinden bir Yunan adasına, Hydra’ya geldiğinde gencecik ve inanılmaz güzel bir kız.
Adam, yani Axel Jensen’le Hydra’ya yerleştiklerinde küçük bir bohem kolonisi var Hydra’da.
 
Zor bir adam. Adaya yerleşiyorlar, ayrılıyorlar, barışıyorlar, evleniyorlar, çocukları oluyor, yine ayrılıyorlar.
 
Son ayrılığın ardından Hydra’ya döndüğünde, adanın meşhur buluşma noktası, bakkalı, barı, her şeyi olan Katsikas’ın Yeri’nde tok sesli, esmer bir adamla karşılaşıyor; adam “Bize katılmaz mısınız?” diyor.
 
Marianne Ihlen ile böyle tanışıyor Cohen.
8 yıl boyunca sürüyor birliktelikleri; başka ülkeler arası, başka aşklar arası bir ilişki.
 
Hydra’dan Oslo’ya, Montreal’den New York’a, kopsa da kopamayan bir aşk.
 
İkinci albümü “Songs From A Room”un arka kapağındaki güzel kadın Marianne’dir ve “So Long, Marianne”, o şahane şarkı bu şahane kadına yazılmıştır.
Cohen’in New York’taki “efsanevi Chelsea Hotel” günleri.
New York bohemyasının merkez üssü Chelsea Hotel. Bob Dylan’dan Andy Warhol’a, Patti Smith’ten Charles Bukowski’ye kadar herkesin yolunun düştüğü bir köprü, bir kavşak.
Bir gece Cohen ve Janis Joplin -ki o sıralar Studio E’de ikinci albümünün kayıtlarıyla uğraşmaktadır- otelin asansöründe karşılaşır.
 
Çok meşhur ve çok yalnız iki insan.
Cohen o günü “Janis beni değil Kris Kristofferson’ı arıyordu; ben de Janis’i değil Brigitte Bardot’yu arıyordum” aslında diyerek anıyor.
 
Birbirlerine sığınırlar.
“Dağınık bir yatakta” yaşanan, “tek gecelik” bile denemeyecek bu macera, Cohen’in “Chelsea Hotel No.2” şarkısıyla ölümsüzleşir.
 
Cohen daha sonra şarkıyı Janis Joplin’le yaşadığı ilişkinin ardından yazdığını “bu kadar” belli ettiği için duyduğu pişmanlığı defalarca dile getirir.
 
 
https://www.youtube.com/watch?v=IEVow6kr5nI
Kaynak: Youtube, Kelebek

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.