ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Koronavirüs Günlüğü | Adil Okay

22.03.2020
1.239
A+
A-
Koronavirüs Günlüğü | Adil Okay

Sabah yürüyüşü yaptım. Yolda Deniz Müzesi önünde bir heykele tünemiş kedileri görüp fotoğrafladım. Sonra eve dönüp lahana ve havuç turşusu hazırladım. O eserimin de fotoğrafını çektim. Koronavirüse karşı sakalınızı kesin tavsiyesi vardı. O öneriye yarım uydum. Sakalımın yarısını kestim. Sonra gazetelere göz attım. 65 yaş ve üstü olan insanlara sokağa çıkma yasağı gelmiş. Onlar adına üzüldüm. Bu yaş grubuna giren ama benden daha sağlıklı olan birkaç arkadaşımı arayıp moral vermeye çalıştım.

İtalya’dan bir hekimin sağlıkçıları alkışlayanlara yazdığı açık mektubunu okudum. Sitem ediyordu. En can alıcı cümlesi şuydu. “Bizi alkışlıyorsunuz ama çoğunuz sağlık bütçesini kısan, silahlanmaya daha çok para ayıran kirli siyasetçilere oy veriyorsunuz.”
Ne kadar doğru bir tespit dedim. Bizim ülkemizde de durum farklı değil tabi ki diye düşündüm. Savunmanın yanı sıra Diyanet İşleri Bakanlığı’na ayrılan devasa bütçe de Sağlık Bakanlığı’na ayrılan bütçenin katlarcası olduğunu anımsadım.

Sonra Fransız basınına göz attım. L’humanité gazetesinde 600 sağlıkçının zamanında önlem almadıkları için hükümet üyelerine karşı suç duyurusunda bulunduklarını öğrendim.

Günün yazısı mı?

Ayşe Düzkan’ın “Yaşlılık çok güzel, gelsenize..” adlı aşağıda bir bölümünü paylaştığım makalesi. Tavsiye ederim.

 “(…) kapitalizm koşullarında, hele de sosyal devlet ortadan kalkmışken, yaşlılar toplumun yükü olarak görülüyor. Vergileriyle sarayları, savaşları finanse etmeye itirazı olmayanlar, yıllarca vergi ödemiş insanlara verilen sağlık hizmetindeki kendi vergisinin payını dert ediyor.

Kadınlar için durum daha da ağır. Anneler günü’nde parçalanan edebiyata, annelerle ilgili söylenen, geçen yüzyıldan kalma sözlerin hiçbirine inanmayın. Yaşlı kadın, toplumun çöpü olarak kabul ediliyor; çoluk çocuk, torun torba büyümüş, bakacağı, hizmet vereceği kimse kalmamış, erkeklerin arzu nesnesi olmaktan da çıkmış… Şöyle gözlerle soymaya bile değmeyecek kadının sokakta dolaşmasına ne gerek var allah aşkına! İlla yaşayacaksa evinde otursun.

İş bununla da sınırlı değil. Yaşlılar, özellikle yaşlı kadınlar yaptığında ilginç bulunan şeyleri sıralamaya kalksak site yetmez… Mesela otobüste 50 yaşını aşmış bir kadının kulaklıkla rap dinlediğini fark ettiniz. bu arkadaşlara anlatılacak bir hikâyedir; “bugün otobüste teyzenin biri kulaklıkla müzik dinliyor, bir ara kulaklık kulağından çıktı, abi sahtiyan dinliyor, çok iyi ya!” o kadın teyzeniz olmadığı gibi sizin hikâyenizin kahramanı, övgülerinizin hedefi olmak istemiyor, canının istediğini yapıyor. bu iyi ihtimal tabii…”

Düzkan’ın yazısının bütününü artigercek.com sitesinde bulabilirsiniz.

Şimdilik bu kadar. İyi bakmaya çalışın kendinize.

Bir sonraki günlükte buluşmak dileğiyle:

22 Mart 2020 Pazar

Adil Okay

Adil Okay
Adil Okay
Adil Okay Kimdir… 1957’de Antakya’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini doğduğu ilde, yüksek öğrenimini Adana’da yaptı. Politik nedenlerden, Adana ve Ankara cezaevlerinde yattı. 12 Eylül darbesinden sonra  illegal yollardan yurtdışına çıktı. 1981-1982 arasında bir süre Lübnan’da Filistin kamplarında kaldı. 1983’te Fransa’ya yerleşti.  1984’te, sonraları adı Yazın olarak değişen ‘Direniş’ adlı derginin yayınlanmasına katkı sundu. Sürgünde yaşadığı süre içinde, ‘Mültecinin Bunalımı adlı öykü ve ‘Yeşillerini Giyin de Gel başlıklı şiir kitapları yayınlandı. Fransa’da iki arkadaşıyla beraber, ‘Fransa Postası’ adlı aylık dergi yayınladı. Yirmi yıl sürgünden sonra, dosyalarda zaman aşımından yararlanıp Türkiye’ye dönebildi.   TÜRKİYE’YE DÖNDÜKTEN SONRA 1999’dan 2018’e kadar 16 yeni kitap çalışması oldu. Özgür Üniversite’nin ‘Kavram Sözlüğü’ çalışmasına iki madde (Barış ve Burjuvazi) yazarak katkı sundu. Çalışmalarıyla 15. Ömer Seyfettin Öykü Yarışması ile 6. Hasan Bayrı şiir yarışmasında ödüle layık görüldü. 2012 Yılında da ‘Mersin 68’liler Derneği’nin ‘Onur Ödülü’nü aldı. İstanbul, Mersin, Antakya ve Samandağ’da “Konuşan Fotoğraflar” ile “Şair Kapıları” adını verdiği fotoğraf çalışmalarını sergiledi. Çeşitli sergilerde küratörlük yaptı. Karma sergilerde yer aldı. Çeşitli panellerde, ulusal ve uluslar arası sempozyumlarda değişik konularda tebliğler sundu.   Okay’ın yazdığı kitaplardan: Hançerini Ay Işığına Çalan Adam’ (şiir) 1999’da, ‘Yirmi Beşinci Saat’ (şiir) 2006’da, ‘12 Eylül Ve Filistin Günlüğü’ (anı-belgesel) ile ‘Konuşan Fotoğraflar’ (fotoğraf) 2008’de, (40 kentte sahneye konan 2 perdelik politik – belgesel oyunu) Karanlığın İçinde Aydınlık Yüzler−Ölülerimiz Konuşuyor’ Ütopya Yayınevi tarafından 2010’da yayımlandı. 2011’de ‘Kadın Gibi Kadın −Haykırış’  ile “Tekel İşçisi Bir Kadının Uyanışı”  adlı oyunları sahnelendi. 2012 yılında Sokak tiyatrosu olarak sahnelenen “Cumartesi Anneleri” adlı oyunu, Emeğin Sanatı yayınlarınca ‘e-kitap’laştı. Yine 2012’de “Eylül Kokusu” adlı şiir kitabı Ütopya Yayınevi tarafından yayımlandı. 2013 yılında “Ben çıkana kadar büyüme e mi – Görüş Günlerinde Büyüyen Çocuklar” Nota Bene yayınlarından çıktı. Bu kitap TBMM’nde 4. Yargı paketi tartışmalarında referans oldu. 2015 Yılında “Şair Kapıları” (Fotoğraf – şiir), 2016’da “Hapishanelere Esinti Yollayalım” (İnceleme) Ütopya Yayınevi tarafından yayımlandı. “Arkası Yarın – Bir Ayrılık Hikâyesi” adlı romanı, yazarın 18. Kitabıdır.Okay’ın yazdığı Tiyatro oyunları, Türkiye’nin birçok yerinde sahnelenmeye devam ediyor. İletişim: okayadil@hotmail.com
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.