Korkunç Ivan | İlya Repin
İlya Repin – Korkunç İvan Oğlunu Öldürüyor (1885)
Korkunç İvan ve Oğlu İvan, 16 Kasım 1581’de İlya Repin’in en meşhur tablolarından biridir. Korkunç İvan Oğlunu Öldürüyor olarak da bilinir. Resim, ilk Rus Çarı IV. İvan’ın, bir öfke krizi sonucu oğlu İvan Ivanoviç’in şakağına asasıyla vurmasından sonra oğlunun babasının kucağında ölüşünü göstermektedir. Tabloda, babanın dehşeti, pişmanlığı ve azabı, ve hayatı sönmekte olan oğlunun sakin ifadesi görülmektedir.
Hikaye tarihçi Nikolay Karamzin’in anlatısına göre şöyledir:
Korkunç İvan ile oğlu arasındaki ilişkiler kötüydü. Oğul İvan’ın ölümünden bir gün önce baba İvan, hamile olan gelini Yelena’nın odasına habersiz girivermiş, orada Yelena’yı o zamanki adetlere göre uygunsuz derecede az giyimli bir şekilde oturur görünce hiddetlenmiş, onu dövmeye başlamıştı. Karısının çığlıklarını duyan oğul İvan yardıma koşmuş ve babasına “İlk karımı nedensiz olarak manastıra gönderdin, ikincisine de aynı şeyi yaptın, şimdi de üçüncüsüne vurdun ve rahminde taşıdığı oğlunun ölümüne yol açtın demiştir.” Yelena dayağın ardından düşük yapmıştır. Ertesi gün, oğlu bu konuyla ilgili olarak babasına çıkışmış, babası ise onu, o günlerin gündeminde olan Livonya Savaşı ile ilgili olarak kendisine itaatsizlikle suçlamıştır. Oğul İvan, babasına olan sadakatini ısrarla tekrarlamış ama, savaşla ilgili olarak, Pskov şehrinin kurtarılması gerektiğini savunmuştur. Oğlunun bu tutumuna öfkelenen baba İvan, asası ile oğlunun kafasına vurmuştur. Olaya şahit olan başbakan Boris Godunov, araya girmeye çalışmış ama kendisi de bir darbe yemiştir. Oğul İvan, şakağından yaralanmış şekilde yarı baygın yere yıkılmıştır. Baba İvan derhal oğluna koşmuş, yüzünü öpüp “Kahrolayım, oğlumu öldürdüm! Oğlumu öldürdüm!” diye bağırmıştır. Oğul İvan bir an ayılmış ve “sadık bir oğul ve sade bir kul olarak ölüyorum” demiştir. Sonraki birkaç gün boyunca baba İvan bir mucize olması için durmadan dua etmiş ama veliaht çar, birkaç gün sonra ölmüştür.
1885’de tamamlanan tablo, sergide teşhir edildiğinde ilerici eleştirmenler tabloyu överken tutucular onu eleştirdiler. Sergide tabloyu gören bir eleştirmen, tablodaki aşırı dehşetin izleyicilere estetik bir zevk tatmini duymalarına engel olduğunu belirtmiştir. Bir diğer eleştirmen, eserin psikolojik boyutunu takdir etmiş, tabloda en üst düzeyde bir ifade gücüne ulaşılmış olduğunu, daha fazlasının eseri bir karikatüre dönüştüreceğini yazmıştır. Tablo konusunun “iğrençliği” bir yana, çok fazla kan göstermesi de bir diğer eleştiri konusu olmuştu.İmparatorluk Bilimler Akademisi’nden bir anatomi profesörü böyle bir yaradan o kadar çok kan çıkamayacağına dair bir konuşma vermişti. Tablonun savunucularından eleştirmen Vladimir Stasov ve yayımcı Aleksey Suvorin ise bu eleştirileri alaya almış, esas konunun çarın duygusal şiddet eyleminden sonra duyduğu pişmanlık ve kendini suçlama duygusu olduğunu belirtmiş, ahlâken yüceltici olan bu konunun dramatik bir şekilde sunulduğunu söylemişlerdir. Bir eleştirmen, tablonun sadece bir cinayeti sahnelemekle kalmadığını, aynı zamanda Hristiyanca bir sevgi ve affedicilik ile, baba ve oğul arasındaki ihtilafın çözümlenişinii de gösterdiğini belirtmiştir.
1913’te, bir ikono sanatçısının oğlu olan 29 yaşındaki Abram Balaşev, Tretyakov Galerisi’nde sergilenmekte olan Korkunç İvan ve Oğlu İvan tablosuna saldırdı. Saldırgan “Kan! Neden bu kadar kan! Yok olsun kan!” diye bağırıyordu. Üç bıçak darbesi ile tabloda her iki İvan’ın yüzlerinini kesti. Balaşev’in akli dengesi bozuk bulundu ve bir akıl hastanesine kaldırıldı. Repin yaşadığı Finlandiya’dan Moskova’ya bizzat gelip, 27 yıl önce yaptığı tabloyu tamir etti. Ancak, tabloyu eskisinin aynısı gibi yapmadığı için, Repin’in gidişinden sonra restorasyonu Igor Grabar tamamladı. Tablonun kaliteli fotoğraflarının mevcut olması sayesinde kolaylıkla eski haline geri getirilebildi.