Dolar 34,2678
Euro 37,3496
Altın 2.910,38
BİST 8.699,19
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 29 °C
Parçalı Bulutlu

Kayıp Çağ ve Evrim Teorisi

02.07.2017
1.392
A+
A-
Kayıp Çağ ve Evrim Teorisi

Kayıp Çağ 1″ isimli roman, insanın var oluşundan önceki mitolojiyi saymazsak henüz bilgi sahibi olamadığımız çağları ve insandan önceki varlıkları anlatıyor.

KAYIP ÇAĞ 1

Evrimi bırak öncesine bak…

 

Dünyanın değil ama Türkiye’nin gündemine zaman zaman oturan “evrim gerçek mi?” sorusuna geçtiğimiz günlerde Aziz Sancar cevap verdi ama hangi kulaklar duydu, hangi beyinler nasıl algıladı orası muallak.

Ve fakat bu kez durum vahim. Bildiğimiz evrim teorisi artık ders kitaplarından çıkarıldı.Yerine konanlar ayrı bir yazı konusu.

Gelişmiş ülkelerde evrim teorisi artık kanıtlanmış bir bilgi olarak çoktan geçilmiş durumda. Onlar başka sularda yeni yeni bilgiler edinirken, biz evrim teorisinde yeni fıkralar üretmek üzere cirit atmaktayız. Kime kolay gelsin, kime geçmiş olsun diyeceğimi bilemiyorum. İşte bu evrim teorisinin ders kitaplarından çıkarıldığını duyunca aklıma geçen ay okuduğum Kayıp Çağ romanı geldi.

AchillesValentin’in, 3.ncü kitabı.

Fantastik türdeki romanın kısacık özeti şöyle: İnsanın var oluşundan önceki,(mitolojiyi saymazsak) henüz bilgi sahibi olamadığımız çağları ve insandan önceki varlıkları anlatıyor.

Şimdi kitabın edebi değerini bir yana bırakalım. Sadece teması tam da bizim evrim tartışmamıza küçük bir ışık olduğunu söyleyebilirim.

Şu ilkel egoist bencilliğimizin gözlerimizi nasıl kör ettiğini anlamadan bilimde yol almamız mümkün değil. Bırakın dünyayı neredeyse gezegenin tek sahibi olduğumuz konusunda hem fikir olduk.

Yok öyle bir şey!

Dünyadaki her şey insanoğlu için yaratılmıştır cümlesi baştan sona yalan. Canlılar zincirindeki mütevazi bir halkadan öte değiliz.

Mitoloji mitolojidir.

Mitolojiden bilim çıkarmaya çalışmak boşa kürek sallamak.

Kitaba dönecek olursak, yalın, akıcı ve duru bir üslup kullanılmış. (Kimileri şiir gibi dese de ben romanda devrik cümleleri sevmem.)

Hikâyesi güçlü bir roman. Birbirine karışan karakterler ve paralelindeki birden çok düğümler zinciri olay örgüsünü zaman zaman kaçırmanıza neden olsa da dikkatle okuduğunuzda aklınızda kalacak bir kurgusu var.

Bazı yazarlar romanlarına karakter haritasını da ekliyor. Daha çok gençlik ve macera romanlarında görüyorum. Bence bu da yararlı bir katkı.

“Delice bir süratle kaçıyordu. Dalağı şişip de koşamayacak hale gelene dek arkasına bile bakmadı. Ormanı terk etmişken avuç içleriyle dizlerine dayanıp nefeslenmeye çalıştı. Arkasına bakıp bakıp takip edilip edilmediğini kontrol ederken gökyüzünde tüylerini diken diken eden bir çığlık duydu. Ani bir hareketle doğrulup gökyüzüne baktı. Kırmızı kanatlı devasa bir yaratık kimsenin erişemeyeceği bir yükseklikte daireler çizerek uçuyordu…”( Sayfa 35-36)

Kayıp Çağ’da mekanve topluluk zenginliği beklediğinizden fazla olabilir.Fakat insanın var oluşundan önceki bilinmeyen o çağlarda beyin fırtınası yapmak bile heyecan verici.

Adından anladığım kadarıyla Kayıp Çağ 1’in devamı, 2.nci cilt geliyor.

Sonuç olarak karakter enflasyonunu saymazsak okunması gerekenler arasında. Hatta evrim konusuna takılanlara naçizane öneriyorum.

Sağlıcakla kalınız.

 

Dursaliye Şahan

Kayıp çağ ve evrim teorisi

Kayıp çağ ve evrim teorisi

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.