Hadi gülümse | Yılmaz Pirinççi
İşte Bu…
Yalnızlık giydirilmiş bir hayattan ne kalırsa geriye,
Elimizde kalan işte bu…
Bir şiir.
Dudağımıza düşen gülümseme,
İçimizi acıtan bir şarkı…
Hüznün her türlü renkle açan bir kar çiçeği,
Gözlerimizden hep içimize akan yağmurlar,
Arada gelen bir dost selamı ile şanslı isek belki?
Bu mu?
Allah aşkına hepsi bu kadar mı yani?
Yani bunun için miydi bunca çaba?
Kanayan dizlerimizin hiç mi hatırı yoktu?
Saçlarımıza değen rüzgârların kokusuna boyadığımız o hayaller,
O ilk gençlik aşkları,
O utanmadan ağladığımız,
O göğsümüze vura vura büyüttüğümüz öfkeler…
Ayrılıklar hep bizim için mi yazıldı?
Bir rüya’mı yaşadığımız?
Bana öte taraftan bir ses verin.
Hangi hayat gerçek?
Asıl olan ne?
Deseydiniz ,
Daldan düşen bir yaprak kadar hükmün olmaz deseydiniz ya.
Acıtır mıydım bunca hüzün yüreğimi?
Ağlar mıydım bir dilenci kıza?
Utana sıkıla vitrinlere bakan adamın gözlerinde paramparça olur muydum öyle?
Kaç sigaranın zehrini öptü bu ciğerleri?
Kaç sevdanın alnına santim santim adını kazıdı?
Kaç cennetten kovuldu bir cehenneme ateş taşırken?
Sahte yas’lar arasında kaç ölü gömdüm ben?
Düşünme,
Hadi gülümse ve bir şarkı seç kendine.
…