IŞID NE Kİ?
Dursaliye Şahan
Haber çok kötüydü bu yüzden de içimden yazmak gelmiyordu.
Neyse ki beklediğim oldu.
Haber hâlâ kötü ama ‘çok’ kısmı gitti.
En iyisi önce keyifli haberleri vermek.
Geçen haftanın hoş olayları da diyebilirdim aslında.
Kötü haber şimdilik sona kalsın.
Nerde kalmıştık? Hah!
Troy Kitap Kulübünde Cemal Süreyya’yı anma etkinliği vardı.
Büyük şair, usta sanatçı ölümünün 25.nci yılında edebiyatseverlerce unutulmamıştı.
Biz, yani Londra’daki bir avuç Türkiyeli göçmen Mesut Akın‘ın sunumunu dinlemek için Troy Cafe’de buluştuk.
Abdullah abinin (Yılmaz) katkıları ile zenginleşen anma toplantısında bol bol şiir okundu.
Hepsi çok güzeldi ama iki mısraya bayıldım.
“Jandarma daima nesirde kalacaktır,
Eşkıyalar çapraz astıkça silahlarını türkülerine.”
Cemal Süreyya’nın bilmediğim neleri neleri varmış.
Ertesi gün Vatan Catering’in sponsor olduğu Vatan Kültürel Türk Müziği Korosu’nun 3.yıl kutlaması vardı. Çoğunluğu kadın olan koro, Efes II Restaurant’ta toplanan davetlilere Naci Göçen yönetiminde Türk Sanat Müziği ziyafeti çekti diyebilirim.
Türkan Nalbantoğlu önderliğinde toplanan grup dayanışma gecesini pasta keserek sonlandırdı.
Aynı gece Seniha’nın (Russell) doğum günü partisi vardı. Mekan yine Troy Cafe’ydi.
Vedat akardion çaldı. Meral çok güzel türküler söyledi.
Gecenin sürprizini sayın Apo yaptı.
Dayanamadı mikrofonu eline aldı. İspanyolca şarkılar söyledi. Meğer eski mesleğiymiş.
Biz hem dinledik hem oynadık.
Doğan Kemancı’nın ve Faruk Zabcı’nın çektiği fotoğrafları da sizlerle paylaşmadan edemedim.
Anlayacağınız kötü haberleri saymazsak yukarıda da söylediğim gibi hafta iyi geçti.
Ama…
İşte o ama!
Hayır karikatürist katliamını kast etmiyorum o olayı biraz daha hazmedip ondan sonra yazmayı düşünüyorum.
Karikatür algısı üzerine düşünüyorum içinden çıkamadım.
Asıl başka bir haber daha çıktı. Kanım dondu.
Sosyal Doku Vakfı Başkanı (Makama dikkat lütfen) Nureddin Yıldız’ın,
“Yedi yaşındaki bir çocuk 25 yaşındaki bir adamla evlenebilir,” fetvasını tüm Türkiye duydu.
Ve çıt yok!
Gözlerim kulaklarım sonuna kadar açık, pürdikkat bekliyorum. İlk iki gün hiç bir tepki yok, ya da ben duymadım. Neyse ki dün bir tweet geldi.
Nureddin Yıldız’ın çocuk tacizcilerini destekleyen sözleri hakkında hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu.
Nihayet!
Dedim ya haber çok çok kötüydü. O suç duyurusundan sonra ‘çok’ gitti kötü kaldı.
Bu zihniyet nereye kadar gider bilmiyorum?
İşgal ettikleri şehirlerde kapı kapı dolaşıp bekar kadınları toplayan İŞİD’den bunların ne farkı var ki?
Neyse ki dur diyen, hesap ver diyen birileri halen var.
Allah sonumuzu hayır etsin demekten başka bir şey söyleyemiyorum.