Dolar 34,4249
Euro 36,4482
Altın 2.843,48
BİST 9.452,15
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 22 °C
Parçalı Bulutlu

İran’da Kadın Olmak / Ebru Bozcuk

İran’da Kadın Olmak / Ebru Bozcuk

BU #COĞRAFYADA #KADIN OLMAK

Her #kadının kendi #hikayesi vardır fakat özellikle bu #coğrafyada #katlanılması istenen şey tüm kadınlar için #ortaktır…

Evet, bunun adı ATAERKİLLİK’tir…

#Kadın, #yaşam ve #özgürlük üçlemesi bu #topraklarda her zaman #kanayan bir #yara #olmuştur.

Kadını #susturduklarını zanneden #feodal #egemenler, kadının #sessiz #çığlığı karşısında #şiddete #başvurmaya devam #ediyor.
Bunu tek sebebi içlerindeki #yetersizlik #duygusu esasında…

Bu #kötü niyetli erk hesapları, bu #dayatma yüzyıllardır #kadının özgürce uçmasının önüne geçmiş ve #varoluşuna büyük bir #darbe #vurmuştur.

Sonu olmayan bir #direniş mücadelesi içinde olan kadın, bu yüzyılda da birey olabilmek için kişisel mücadelesini vermeye devam etmektedir.
Tıpkı İran’daki yaşanan son örnek gibi…

O genç kadın o suskun eylemiyle avazı çıktığı kadar bağırmaktadır esasında.

Çaresizliğin, mutsuzluğun son raddesidir o hal.

Tüm engellere karşı attığı balyoz gibi bir yumruktur …

Ben de insanım, benim de seçme hakkım, yaşam hakkım var demenin vücut bulmuş halidir.

Geçtiğimiz yıllarda yaşanan Mahsa Amini olayını hatırlarsınız.

İranlı kadınlar için saç kesmek, Kökeni Firdevsi ‘nin yazdığı dünyanın en uzun Farsça epik şiirlerinden olan Şehname’ ye kadar uzanıyor.

Şehname’de saç, tekrar eden bir motif olarak görülüyor ve genellikle “YAS” ve “KAYIP” anlamına gelmek üzere koparılıyor ya da kesiliyor.
Velhasıl bu topraklarda kadın için yas, hep var olan bir kavram…

İranlı kadınların yanısıra, dünyanın dört bir yanında kadınlar, başörtülerini yakarak, “Başörtüsüne hayır, özgürlük ve eşitliğe evet” sloganları atarak hemcinslerine destek vermişlerdi fakat yara hala kanıyor…

Türkiye ‘de ise durum çok farklı. Yıllar önce hiç bir dünya kadınının sahip olamadığı haklara sahip olmamıza rağmen buralarda da kadının adı hala yok…

Her gün sadece medyaya yansıyan haberler bile kanımızı dondurmaya yetiyor.

Eski kocası tarafından 25 yerinden bıçaklanan kadının feryadı bir anafor gibi sessizlikte kaybolup gidiyor.
Ve o adam “Cezai kontrol” şartıyla salıveriliyor.

Birileri “KADININ BEYANI ESASTIR” mı demişti sanki?….

Sanırım bu cümle de sadece beyan olarak askıda kalmaya mahkumdu…

Bu noktada vicdanı, ahlakı, sağduyulu olmayı tekrar sorgulasak işe yarar mı ki sizce?…

Kadının ötekileştirilmesi, sindirilmesi, susturulması buralarda tüm hızıyla devam ediyor.
Bu topraklarda hala “Kaç çocuğun var?” sorusuna, sadece erkek evlatlarının sayısını söyleyen bir kesim var.
Düşünsenize, doğan kızının adını “DÖNE” koyan bir anlayış bu… Bu isimle hayata başlayan bir kadının ruhsal yolculuğunu tahmin edebiliyor musunuz?…

En başından ötekileştirilmiş, istenmemiş, reddedilmiş bir kadın.
Ya da “Yeter”, “İmdat” isimlerinin altında yatan sessiz çığlığı düşünün…
Bunlar, travmaları doğduğu gün başlayan kadınlar…
Ne gariptir ki kadınlar için de “Erkek annesi” olmak bir güç, bir iktidar olarak kabul edilmiş. Çünkü bir kadın bu topraklarda, ancak o zaman aile içinde güçlenip, köklenebiliyor.

Biz, diğer İslam ülkelerine göre, büyük önderimiz Atatürk sayesinde bireysel haklarımızı bir çok dünya kadınından önce elde etmiş olmamıza rağmen, bugün hala o çağdışı anlayışın izlerini görmekteyiz.

Eril sistemin , dini referans göstererek kadın üzerinde kurduğu baskı her daim yürürlükte olmaya devam ediyor .

Hiç bir din, kadının varoluşunu ve özgürlüğünü kısıtlamamıştır.

Bu tamamiyle çıkar hedefleri güden bir takım sınıfın kadın üzerindeki oyunlarıdır ve temelinde korku vardır. Ezerek ve sindirerek iktidarda kalma isteğidir sadece…

100 yıllık bir Cumhuriyetin kadınları olarak artık bu ülkede çok başka şeylerden bahsetmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Siyasetin, yasa koyucuların, yönetim kadrolarının tamamıyla erkek egemenliği altında olduğu bu coğrafyada ne zaman varoluşumuzu ıspatlayacağımız kocaman bir muamma fakat kadınlar asla susmayacaktır.
Çünkü direniş bizim kodlarımıza işlenmiştir.

Evet, bu coğrafyada kadın olmak kader değil, direniştir fakat bir gün muhakkak daha aydınlık günlere çıkacağımıza dair inancım tam…

Çünkü Atatürk ‘ün kadınları bunu fazlasıyla hak ediyor…
Bunu hem ülkem, hem de tüm dünya ülkelerinin kadınları adına yürekten diliyorum.

Kurtarıcımız, atamız, ulu önderimiz M. Kemal ATATÜRK’ e bir kez daha minnet dolu sevgi ve saygılarımla…

Ebru BOZCUK / Kasım/2024

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.