İnsan Sevince | Yılmaz Pirinççi
İnsan sevince,
Hüznü sevebilmenin güzelliğini yaşarken,
Gözlerine düşen bulutların dokunulmazlığını sevmeye benzer.
Kısacık iç çekişlerin aslında ne büyük ne kadar derin depremler olduğunu
Sigaranın dumanına karışan hasretleri görmek..
Elini şöyle hafifçe sallayıp boş ver dediğinde,
Bütün kadınlar annenin kutsallığını giyiniyor.
İnsan sevince küçücük bir kız çocuğuna dönüşüyor.
Sevdiğini her an şımartmak,
Saçlarına dokunmak istediği yaşamak…
0 an bir bahçenin ortasına düşmüş yediveren bir gül kızıllığı düşüveriyor gözlerine
Asi
Mağrur
Gururlu
Narin
Dokunmaya kıyamadığın bir incelikle…
Yaprağına düşmüş çiy tanesi olmak istiyor insan.
Bütün kokularına karışıp güneşin ışınlarıyla sevişerek onda yok olmak istiyor.
İnsan sevince aşka duruyor bütün mevsimler.
Bütün mevsimler umut.
Ve her an bir mucizenin habercisi içinde akıyor zaman.
Bunca yıl yaşamışlığın bir anlamı oluyor.
Bunca kahır,
Bunca hasret…
İyi ki dercesine bir gülümsemeyi işliyor çatlamış dudaklarına.
İnsan sevince bir anlamı oluyor nefes almanın.
Uyumanın,
Uyanmanın,
İnsan olmanın erdemini yaşıyor insan sevince.
Bir karıncayı,
Bir papatyayı,
Bir kediyi incitmekten korkuyor insan.
İnsan sevince insan oluyor.
Tanrım sevince,
Cennetinden kovma hiç…
Yılmaz Pirinççi
…