Dolar 34,4807
Euro 36,4050
Altın 2.957,53
BİST 9.362,03
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Hafif Yağmurlu

Herta Müller’in Nobel Konuşması

20.08.2018
1.266
A+
A-
Herta Müller’in Nobel Konuşması

 

Bir zamanlar vadide inek güden bir çocuğun yolu ne ilginçtir ki Stockholm şehir binasına düşmüştür!

Burada da çoğu zaman olduğu gibi, kendime dışarıdan bakıyorum.

O zamanlar annemin onayı dışında hazırlık okuluna gitmiştim. O benim köyde terzilik yapmamı istiyordu. Şehre taşınırsam, yozlaşacağımı biliyordu. Yozlaştım da… Kitap okumaya başladım. Köy bana bir insanın doğup, evlendiği ve öldüğü bir yer gibi görünmeye başladı. Köydeki herkes eski bir zamana ait gibiydi, sanki yaşlı doğmuşlardı. Eğer genç kalmak istiyorsam er ya da geç şehri de terk etmem gerektiğini düşündüm. Köyde herkes devlet tarafından sindirilmişti ama birbirlerine karşı da, kendi kendilerini yok etme noktasına varacak kadar, saplantılı bir biçimde kontrolcüydüler. Aynı korkaklık ve kontrolcülük şehirde de vardı. İnsanların özel hayatlarında benimsediği kendi kendilerini yok etme boyutundaki korkaklık ve bireyi yok eden devlet kontrolü. Diktatörlük zamanındaki gündelik yaşam, en kısa bu şekilde anlatılabilir sanırım.

Neyse ki şehirde arkadaşlar edindim. Bunlara Aktionsgruppe Banat’taki genç yazarlar da dâhildi. Onlar olmadan, ne bir kitap okuyabilirdim, ne de yazabilirdim. Daha da önemlisi, bu arkadaşlar benim için olmazsa olmazlardı. Onlar olmasaydı, bu baskıya karşı koyamayabilirdim. Bugün, bazıları mezarda olan ve Romanya gizli servisinin vicdanına havale ettiğim bu arkadaşları düşünüyorum.

Birçok insanın yıkıldığını gördüm. Ben de yıkımın kıyısındaydım ancak bu gerçekleşmeden hemen önce Romanya’dan ayrılmayı başarabildim. Çok şanslıydım ve bunu hak etmiyordum. Zaten şans hak edilen bir şey değildir. Belki mutluluk paylaşılabilir ama maalesef, şans paylaşılamaz. Şu an Stockholm’de kendime dışarıdan bakarken, kendimi yeniden çok şanslı buluyorum. Çünkü bu ödül, o yıkıcı baskıyı yaşayanlara, yaşadıklarını hatırlattığı gibi, Tanrıya çok şükür ki, bunu yaşamamış olanlara da baskıyı hep akıllarında tutmaları konusunda yardımcı oluyor. Zira günümüze kadar çeşit çeşit diktatörlükler gördük. Bazı diktatörlükler tıpkı İran’daki gibi, hâlâ sürüyor ve bize korku salıyor. Rusya ve Çin gibileri ise, ekonomilerini liberalleştirerek saygınlık pelerini giyiyor ancak insan hakları konusu hâlâ Stalinizm ya da Maoizm etkisi altında kalıyor. Bir de Doğu Avrupa’daki yarı demokrasiler var. 1989 yılından beri bu saygınlık pelerinini o kadar sık giyip çıkardılar ki, pelerin artık paramparça halde.

Edebiyat tüm bunları değiştiremez. Ancak geriye dönüp bakıldığında anlaşılıyor ki, edebiyat, değerler yoldan çıktığında bize içimizde ve etrafımızda neler olduğunu gösteren bir gerçeklik yaratmak için dili kullanabiliyor.

Edebiyat herkesle tek tek konuşur. O beynimizin içindeki özel mülkiyetimizdir. Hiçbir şey bizimle bir kitap kadar kuvvetli bir şekilde konuşamaz. Ve bir kitap düşündüklerimiz ve hissettiklerimiz dışında bizden hiçbir şey beklemez.

  • Kaynak: Herta Müller Nobel Edebiyat Ödülünü 2009 Yılında Almıştır. 
  • Herta Müller’in ödülü alırken yaptığı konuşmayı kendi sesinden buradan dinleyebilirsiniz. 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.