ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Haftanın Yazarı | Harlan Coben Kimdir?

Haftanın Yazarı | Harlan Coben Kimdir?

Harlan Coben (d. 4 Ocak 1962) ABD’li gizem ve korku romanı yazarıdır. Romanları genellikle çözülmemiş olaylarla başlamaktadır. (Cinayetler, esrarengiz kazalar vb.) Değişik serilerdeki karakterler bir arada olarak bazı romanlarında görülebilmektedir.

Harlan Coben, Edgar, Shamus ve Anthony ödüllerinin üçünü birden kazanan ilk yazar olma unvanına sahiptir. Dünya çapında çok satan çeşitli romanları bulunan yazar, Book of the Month Kulübü’nün ödüllerini de kazanmıştır. Harlan Coben, ailesiyle New Jersey’de yaşamaktadır.

Harlan Coben, bu işin piri ve ayrı bir ustasıdır. O, gizemin kralıdır. Gizemli polisiyelerin üstadıdır. Onun kalemindeki gizeme bir defa takıldınız mı, bir daha vazgeçemezsiniz. Ya hayran olursunuz ya da kafanızda dolaştırır durursunuz. Onun yazdıklarında sihirli bir birleşim vardır. Gizem öğesi onun başrol oyuncusu, macera ve suç ile birleşip insanı, meraka heyecana ve keyfe daldıran özel polisiye kitaplar ortaya çıkıyor.

Bunun yanında Harlan Coben’in bir derdi, bir amacı da var. İnsanoğlunun acımasız yanını anlatırken diğer tarafta, güven, sadakat, umut ve aile kavramlarını onarmaya çalışıyor. Çünkü anlattığı her hikâyede, insanları insan yapan bütün o değerlerin nasıl olup da darmaduman hale gelip, her yeri yangın yerine çevirdiğini gösteriyor. Ama bunları düzeltip, onarmanın yollarını da karakterler üstünden anlatıyor. Hem de kafanıza vura vura. Her bir olayda ‘Acaba benim başıma gelse ne yapardım?’ derken buluyorsunuz kendinizi. Ahlâki çürümüşlük, kişisel yanlışlar ve aile onurunun bozulması. Harlan Coben bunlara çok önem veren bir yazar. Yazdığı kitaplarda yaşanan o kayıp vakaları ile bunları sorguluyor. Ya da bir zamanlar candan öte dost olanların, kardeşten öte olanların nasıl olup da bu değerleri parçalayarak, birbirlerinin ardından oyun kurmalarını anlatır. Bunları anlatırken işin içine suçu, gizemi, macerayı, hayatı katar.

Tüm bunları, iki ana karakterinin üstünden, sağından ve solundan anlatır. Myron Bolitar ve Windsor Horne Lockwood III yada kısaca Win. Yazar Coben, bu iki kafadarı yazarken kimden etkilendi bilmiyorum ama iyi ki yazmış. Bence polisiye edebiyat tarihinin en şahsına münhasır tiplerinden. Ben hep böyle karakterleri sevdim. Cesur, komik, zeki, esprili ve gamsız. İşte Bolitar işte Win. Ya daPhilip Kerr’in dedektifi Bernie Gunther, Nelson DeMille’in dedektifi John Corey gibi.

Myron, eski bir basketbolcu ve avukat. Yeni spor menajeri. Menajerliğini yaptığı sporcuların ya da çevresinde ki insanların geçmişleri hep onu bulur. Coben işte burada kuruyor oyununu.

Onun için ‘2 sayfalık olaydan 400 sayfalık roman çıkartır’ derlermiş. Eh okuyan biri olarak ne kadar haklı olduklarını gördüm. Evet Coben’in edebi yanı zayıftır ve onun da bunu çok umursadığını sanmıyorum. Ama buna rağmen polisiye yazarlarına verilen Edgar, Shamus ve Anthony ödüllerinin üçüne birden sahip olmuş ilk yazardır. ‘Kimseye Söyleme’ kitabı aynı isimle 2006’da sinemaya aktarılmıştır ve dört ödül almıştır. Yazarın dili sadedir ve akıcı, okuyucuyu sıkmayan bir anlatımı vardır. Finali hep sürprizler ile biten bir kurgu ustasıdır Coben.

Özellikle Bolitar serisinde bu çok belirgindir. Sanırım Harlan Coben bu seriyi yazarken daha bir özeniyor olmalı. Myron ne kadar insani bir varlıksa arkadaşı Win o kadar insanlık dışı bir yaratık. Daha acımasız daha güçlü ve daha pis bir adam. Sanırım Coben ikisini yazarak iyi ile kötüyü, siyah ile beyazı ve hayat ile ölümü simgelemiş. İkisini okurken hep bir seçim yapmak zorunda hissediyor insan kendini. Adalet, insanlık ve onur anlayışı gibi insani duyguları sorgulatıyor okuyucuya. ‘Ben olsam ne yapardım?’ dediğinizde ya Myron’u ya Win’i seçiyorsunuz. Okuyanlara sormak lazım? Myron mu Win mi?

Harlan Coben Kitapları

  • Asla Vazgeçme
  • Oyunbozan
  • Orman
  • Kapan
  • Kayıp
  • Kimseye Söyleme
  • Yüksek Gerilim
  • Büyük Vuruş
  • Zor Oyun
  • Başka Şansın Yok
  • Bana Söz Ver
  • Tek Bir Bakış
  • Geri Dönüş
  • Hoşça Kal Demeden
  • Şantaj
  • Geçmişle Dans
  • Saniyeler Kala
  • Son Detay
  • Zaman Tükeniyor
  • Sığınak
  • İhanetin Beş Yüzü
  • Yanlış Bir Adım
  • Özlüyorum Seni
  • Altı Yıl
  • Hold For Nar
  • Miracle Cure
  • Run Away
  • Win
  • Den Fremmede

Harlan Coben Alıntıları – Sözleri

  • Acı kadar ağır bir şey yoktur. Acı en kara okyanusun dibindeki en derin, dipsiz çukurdur. Nefessiz bırakır. Hiçbir sinir çalışmıyormuşcasına felç eder.. (Yanlış Bir Adım)
  • ‘Doğruyu söylemek seni özgür kılacak.’ (Büyük Vuruş)
  • Zamanı gelince bazı şeyleri bırakman gerek. (Yüksek Gerilim)
  • “Hayat bir nehir gibidir ve akışını değiştirirsen, nereye gittiğinden sen sorumlu olursun.” (Yüksek Gerilim)
  • Acaba bana yanık falan misin sen? (Sığınak)
  • Günümüzde insanlar neden fotoğraf çektirirken dudaklarını büzüyor veya el hareketleri yapıyor? Bunun anlamı nedir yani? Saçma bir düşünce ama insanın aklına geliyor işte. (Altı Yıl)
  • Birinin onu sevebileceğine gerçekten inanmıyordu ve kim olursanız olun, bu incitirdi. (Zor Oyun)
  • “Şalalalala, haydi bugünü yaşayalım” (Orman)
  • Kariyerini en fazla on yıl kadar sürdürebileceğini, bugüne yatırım yapmanın akıllıca olacağını söylemişti. Tehlikede olan o kadar çok şey var ki. Hem de çok şey. (Oyunbozan)
  • Hissizleşmek istiyordum, ama tam aksi oluyordu. Derim parçalanıyordu ve her şeyi hissediyordum. (İhanetin Beş Yüzü)
  • … Beysbol, beysbol Kim sana en yakın olan? Sopa mı, Hani şu arkandan vuran? … (Tek Bir Bakış)
  • Anılar, gördüğünüz gibi incitirdi.Özellikle güzel olanlar. (Kimseye Söyleme)
  • Misilleme yapma arzusuyla şiddet şiddeti besliyordu. Tecavüze uğramış bir çocuğun büyüyünce tecavüzcü olmaya eğilimi vardı. Annesinin babası tarafından dövüldüğüne tanık olan bir çocuk büyüyünce aynı şeyi karısına yapıyordu. Neden? Neden biz insanlar ders almamız gereken olayları öğrenmekte bu kadar başarısızdık? Aslında tiksinerek yaklaşmamız gereken şeyleri neden tekrarlıyorduk? (Asla Vazgeçme)
  • Bir kişiye bağnaz etiketi yapıştırabilirsiniz -bu çok kolay bir kaçış yoludur. Ama saçmalığın da daniskasıdır. Beyaz, siyah, Asyalı, Latin, her ne olursa olsun- önemsiz olan önemsizdir. Her ne kadar dile getirmekten korkulara da, bunu herkes bilir. (Kapan)
  • Eğer takımın kazanırsa, sen de kazanırsın. Bu kadar basit. (Hoşça Kal Demeden)
  • “Ölüm orada doğan hiçbir yolcunun geri dönmediği, keşfedilmemiş bir ülkedir.” (Asla Vazgeçme)
  • Her hücresine şarkılar söyletir her hücresini inletirdi. Teknik, boyut ya da herhangi bir şey değildi farkı yaratan. Güvendi. (Özlüyorum Seni)
  • “Trajedinin üstesinden gelmenin zor olduğunu söylüyorlardı. Hissizleştirdiğiniz, acı gerçekleri kabullenemezdiniz. Yanlış. En azından benim için.” (Kimseye Söyleme)
  • Çoğu insandan daha fazla yüküm var. (Zaman Tükeniyor)
  • Ancak, en üzgün çocuğum kadar mutlu olabilirim. (Başka Şansın Yok)

Zeynep Güneş
Zeynep Güneş
Zeynep Mete Ucak kimdir? Yazı Atölyesi Yazarı... İlgi çekici kurgular, Akıcı bir dil. Kendinizi kaptıracağınız, başından itibaren merak uyandıracak çarpıcı hikayeler...sürükleyen öyküler ve halka şiirler yazan Realist, farklı, muhalif Şiir ve Öykü Yazarı
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.