Haftanın Yazarı | Abdullah Özkucur | Müslüm Kabadayı
Şair ve Köy Enstitülü eğitimcilerden olan Ali Yüce’nin deyişiyle “O kapatıl(a)amamış bir Köy Enstitülü’ydü.
1920 doğumlu Abdullah Özkucur Öğretmenimizi, 12 Ağustos 2022 Cuma günü Burhaniye’de kaybetmemizle, Köy Enstitülerinin en yaşlısı ve öncülerinden olan bir demokratik eğitim çınarımızın yıldızlara yolculuğa çıkmasıyla birlikte Köy Enstitüleri fiziken kapandı. Onu 13 Ağustos 2022 Cumartesi günü Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verirken, orada bulunan dostları, Köy Enstitülerinden, Öğretmen Okullarından ve Öğretmen Liselerinden mezun arkadaşları toplumcu, devrimci eğitim meşalesini geleceğe taşımak için söz verdiler.
O büyük çınarın ardından çok şey söylendi, yazıldı ve yazılacak da. Ben de birkaç yerde onun kişiliğini, eğitimciliğini, aydın tavrını anlatan yazılar kaleme aldım. Onun ardından yazmaktan, konuşmaktan çok, iş yapmanın, toplumcu eğitimle ülkeyi ve emekçi halkı aydınlatmanın zamanı… O nedenle kısaca şunu dile getirmek istiyorum.
Günlük yaşam çerçevesinde binlerce insanla yaşarsınız. Ancak, düşünsel yaşam doğrultusunda kaç insan yaşadığınıza gelince, sizi değiştiren ve geliştirenler az ve öz olarak öne çıkar. Yaşamlarına bir biçimde dokunan binlerce insan için Abdullah Özkucur Öğretmenimiz de böyledir. Onunla tanışmamızın 1993’te Antakya’da gerçekleşmesinden bugüne kadar yaşam merdivenime renkli mermer koyanlardan biridir.
İlk ortak işimiz, 7 Mayıs 1994’te Antakya Kültür Merkezi’nde “Demokratik ve Laik Eğitim”le ilgili düzenlenen bir sempozyumdu. İki oturumdan oluşan sempozyumda Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı olan Prof.Dr. Adil Türkoğlu, MKÜ Eğitim Fakültesi’nden Yard.Doç.Dr. Cevat Celep ve Müfettiş Osman Gençaslan aramızdaydılar. Eğit-Sen Hatay Şube Başkanı olarak iki oturumu da ben yönetmiştim.
İlk oturumda Abdullah Özkucur Öğretmenimiz, Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nden anılarıyla süslediği konuşmasında Köy Enstitülerinin iş içinde insanı eğitme felsefesini anlattı. Yalnızca işe ve çalışmaya yönelik değil, kültür ve sanatla ilgili derslere de önem verildiğini, bunun en açık örneğinin Köy Enstitülü yüzlerce şair-yazar, müzisyen, ressam-heykeltıraş olduğunu vurguladı. Kişilik ve irade eğitimi bakımından da o dönemin güçlü öğretmenlerinin yetişmesine katkıda bulunduğunun altını çizdi. Bugünlerde dalya yapan, yüzyılı deviren Abdullah Özkucur, hastalıklar ve zorluklarla mücadele konusundaki başarısıyla Köy Enstitülerinin irade eğitimiyle yetişen güçlü öğretmenlerin başında gelenlerdendir.
Onu özlem ve saygıyla anarken, daha çok mücadele etmek ve üretmek için Abdullah Öğretmenimize söz veriyoruz.