Güvenini Yitiren, Kendini Kaybetmiştir | İbrahim Ülger
Kızılderili atasözüdür. “Ben insanlara güvenmeyerek, ruhumu kirletmek istemem. İnsanlar güvenilmeyi öğrensinler.” Öyle bir çağda yaşıyoruz ki kimse kimseye güvenmiyor. Herkes birey olduğu zannına kapılarak, büyüklerin lokması oluyor. Şu söz çok tekrarlanır. “Benim de bir fikrim, kişiliğim var.” Fikriniz size ait değilse, o fikir sizin değil, onu yaratanlarındır. Sadece siz o yolun bir kölesi olursunuz o kadar.
Geçenlerde bir arkadaş bana, “Bu fikirler senin değil, bilgelerin” mealinde bir şey söylemişti. Bu anlayışa sahip kimseler kendilerinin bir işe yaramadığının farkında oldukları halde, kendilerini hala önemli sanma gafletine düşebiliyorlar. Be ahmak, o dediğin bilgeler de öncekilerden almıştı. Dünyada söylenmemiş söz yoktur. önemli olan siz onu kendi süzgecinizden geçirir, kendinizce yeni bir şey üretmiş olursunuz. Şimdi siz arıya, “o bal sizin değil, çeşitli çiçeklerden aldınız.” diyebilir misiniz? Tembel, güvensiz, lafazan, özü sözü olmayanların papağan gibi geçmişten yaşanmış düşünceleri tekrarlaması tükenmişliktir.
İşte bu tükenmişliğin acılarını, sancılarını, travmalarını yaşıyoruz.
Yeni bir dünya yaratmak istiyorsak, geçmişten ders alarak yeni bir yol bulmak zorundayız.
Şimdi birileri bana şu soruyu bana sorabilir. “Sen güvenilir biri misin?” Evet güvenilir biriyim, söylediğim ile yaptığım paraleldir.
Hata yapmaktan, kusur işlemekten asla korkmam ama hatamı, kusurumu gördüğümde düzeltmekten asla çekinmem.
İnsanlara güvenirim ama bu güven limitsiz ve sonsuz değildir. Karşımdakinin davranışlarına göre yeni bir tutum alır, ona göre davranırım.
Şunun farkındayım, ben tabiatın içindeki trilyonlarca canlılardan biriyim ama benim de bir rolüm var ve o görevlerimi yerine getirmek için de elimden geleni yaparım.
Kim ne demiş, ne söylemiş, faydalı bir şey söylüyorsa dikkate alırım ama hak bildiğim yolda ise gerekirse tek başıma yürümekten de çekinmem, çekinmedim.
Diyorum ki, insanlara güvenin ama bu güven aptalca ve ahmakça olmasın.
Kimin sizi nasıl değerlendirdiğine, ne söylediğine değil, sizin kalbinizin size ne dediğine bakın. Çünkü başkası sizi kendi çıkarları temelinde değerlendirir. İşine geliyorsa size iyi gelmiyorsa kötü der. Siz siz olun, iradenizi, kişiliğinizi başkalarının değerlendirmelerine göre yapmayın.
Özü sözü bir olan insanlarla dost olun, yol yürüyün…
…