Günün Kitapları | Değerlendirme Gazeteci Özkan Saçkan
Kitapçıların raflarında yer alan 6 kitabı sizler için yorumladım.
EMLAK DANIŞMANLIĞININ REKLAMSIZ GERÇEKLERİ: Yazar “Bu kitabın içeriği herhangi bir markanın pazarlanması amacına yönelik değil, herhangi bir sistemi de öncelemiyor. Doğrusu bu sektörde kimseye bir şey satmak gibi bir niyetim de yok” diyor.
NUTRİGENETİK: Genetik uzmanıyazar, popüler diyetler ve yanlış beslenme üzerine bilinmeyenleri son bilimsel araştırmalar ışığında ilk kez ortaya koyuyor. Bu kitap her takviye gıdanın neden fayda etmeyeceğinin, bazı yararlı besinlere karşı neden toleransınızın düşük olacağının, şimdiden uygulanacak bazı beslenme alışkanlıkları ile olası birçok sistemik hastalığın ve beyin hastalıklarının önüne nasıl geçeceğinizin ipuçlarını sade bir dille anlatıyor.
ÇÜNKÜ FISILTILAR VARDI: “Bazen bir koku, bazen bir görüntü bir yere gitmenize imkân vermemiş miydi? Bu seferki bir ses. Kimliği belirsiz bir hayaletin sesi. Yıllarca köşesinde gizlenmiş Melih Bey’e beklenmedik bir şekilde kendini duyuran… Bir fısıltı halinde. Fısıltının hakkını verircesine sadece onun duyduğu. Bir çığlığı da andırdığı halde…”
AHESTE TANGO: Yazar, sadece dört yıllık edebiyat geçmişiyle adını Gürcistan edebiyatının unutulmazları arasına yazdırır. Acıklı sonu ile değil öykü, şiir ve oyun alanlarındaki üretkenliği, derinliği, yalınlığı ve içtenlikli anlatımı onu saygınlığa eriştirir. Modern yaşamın doğadan ve doğallıktan uzak yanlarını öykülerinde hüzünle sergileyip şiddetle eleştirir.
ANKARA PALAS’IN MERDİVENLERİ: Projenin ilk grafik romanı, Mimar Kemalettin tarafından tasarlanan Ankara Palas’ı konu alıyor. “Ankara Palas’ın Merdivenleri” isimli kitapta, 70’li yılların sonunda genç bir akademisyenin tren yolculuğu sırasında tanıştığı bir kişiyle sohbeti üzerinden, Mimar Kemalettin’in hareketli yaşam öyküsü ve Ankara Palas’ın yapım süreci anlatılıyor.
HATIRLAYAMADIKLARIMIZ: “Birden yoğun bir yaşam sevincini hissettim içimde, ayak uçlarımdan bacaklarıma, bacaklarımdan karnıma, karnımdan göğsüme ve kollarıma doğru yükselen inanılmaz bir güç ve enerji yayıldı bütün bedenime, koşmak istiyordum, evet yine koşacaktım. Ama yaşamdan kaçmak için değil, tersine yaşamın akışını yüreğimin çok çok derinlerinde duymak için…”
İşte o kitaplar;
//
İyi kazançlar elde etmek için…
KÜRŞAT Tuncel’den EMLAK DANIŞMANLIĞININ REKLAMSIZ GERÇEKLERİ. “Elinizde tuttuğunuz kitap bu orijinal eğitimin kitabıdır. Şirketim Satış Küpü ile farklı sektörlerde olduğu gibi emlak sektöründe de bağımsız kimliğimle emlak danışmanlarının performanslarını yükseltebilmek ve onların daha iyi kazançlar elde etmelerine yardımcı olabilmek için geliştirdiğim bu kapsamlı eğitimi hemen her markadan çok sayıda ofiste, binlerce emlak danışmanıyla paylaştım ve paylaşıyorum. Bu kitabın içeriği herhangi bir markanın pazarlanması amacına yönelik değil, herhangi bir sistemi de öncelemiyor. Doğrusu bu sektörde kimseye bir şey satmak gibi bir niyetim de yok.”
312 SAYFA (CERES YAYINLARI)
//
Kendinizi değil genlerinizi besleyin
KORKUT Ulucan’dan NUTRİGENETİK. İnsan Genom Projesi’nin yankıları hâlâ devam ediyor. Artık hastalıkların tanı ve tedavisi kadar yaşam tarzımızı etkileyen pek çok meseleyi henüz ortaya çıkmadan çözümlemeye çalışıyoruz. Bu projenin yarattığı en önemli disiplinlerden biri olan beslenme genetiği sadece hekimler ve diyetisyenler için değil, daha uzun ve kaliteli yaşamak isteyen herkes için gitgide önem kazanıyor. • Neden bazı besinler yararlı bazıları ise zararlıdır? • Neden aynı beslenme programını uygulayanlar aynı sonuçları alamazlar? • Günümüz diyetleri neden genlere göre dizaynedilmelidir? Yazar, popüler diyetler ve yanlış beslenme üzerine bilinmeyenleri son bilimsel araştırmalar ışığında ilk kez ortaya koyuyor.
160 SAYFA (DESTEK YAYINLARI)
//
Gerçeğin perdesini adım adım kaldırmak
MARİO Levi’den ÇÜNKÜ FISILTILAR VARDI. Yazar hikâyelere tutkun bir yazarın evreninde, farklı tarihlerde ve mekânlarda, birbirlerinden habersiz şekilde bir araya gelen iki zaman yolcusunun peşine düşüyor; tanıdık fısıltılar hikâyenin de, kahramanın da kaderini belirliyor: Beyoğlu’nun ve Büyükada’nın sokaklarında, sepya fotoğraflardan yansıyan yakın geçmişin acı tatlı hatıraları arasında yol alan kitap, yaşamın karşısına kurguyu, kurgunun karşısına insanın hakikatini koyarken gerçeğin perdesini adım adım kaldıran bir novella. Her ilişkiye mazinin silinemez izleriyle girdiğimizi yok yere söylemiyorum. Mesele o mesele işte.
104 SAYFA (EVEREST YAYINLARI)
//
Anne ve çocuk kurtulur, baba boğulur
GURAM Rçeulişvili’den AHESTE TANGO. Plajda aheste bir tango çalmakta. İnsanlar neşeli. Denizde bir çocuk enginlere doğru kulaç atmakta, anne baba gururlu. Tango aheste aheste çalmakta. Anne endişelenerek çocuğunun peşinden denize girer. Güneşlenenler şimdi dans etmekte. Baba eşinin de çocuğunun da dönemeyeceğinden endişelenerek hızla yüzer. Müziğe eşlik edenler bu sporcu aileden övgüyle söz eder. Anne ve çocuk kurtulur. Baba boğulmuştur. Bu öykünün yazarı dört yıl sonra iki kişiyi kurtarırken denizde boğulacaktır. Henüz 26 yaşındadır. Kiminde bir Gürcü kız kaçırılır, kiminde bir Alman aile eşsiz manzaralara dahil olur; kiminde bir bayram yerinde ya da bir yılbaşı gecesi hüznünde buluşulur, kiminde bir kalenin yıkıntıları arasında geçmişe döneriz.
144 SAYFA (h2o KİTAP)
//
Çizgilerle modern Türkiye mimarlığı serisi
CEMD Edekargınoğlu, Onur Kutluoğlu, Umut Şumnu’dan ANKARA PALAS’IN MERDİVENLERİ. “Çizgilerle Modern Türkiye Mimarlığı” serisinin içeriğini, Türk Mimarlığı’nı inşa eden öncü isimlerin mesleki yaşamlarındaki dönüm noktalarını ele alan grafik romanlar oluşturuyor. 2023 yılında başlayan ve 2024’te de devam edecek proje kapsamında, toplam 4 adet mimari grafik romanın yayınlanması; bu yayınlara paralel olarak, panel düzenlenmesi ve her birine ait kısa animasyon film hazırlanması planlanıyor.
48 SAYFA (KARAKARGA YAYINLARI)
//
Sonu umuda açılan çok sesli bir roman
ZEHRA İpşiroğlu’ndan HATIRLAYAMADIKLARIMIZ. Yıllardır kaleme aldığı tiyatro oyunlarıyla Türkiye’deki toplumsal cinsiyet sorununa odaklanan yazar, son dönem interaktif oyunlarında yarattığı dünyayı bu kez romanında yeniden kuruyor. Derin, Suzan, Selen, Selim ile Yunus’un yaşadıkları ve anlattıkları, bu ülkede yaşanan nice şiddet olayının birer küçük örneği. Parçalanarak çöp torbasına atılan, gözü dönmüş bir minibüs şoförünün parçaladığı, öldürüldükten sonra intihar ettiği söylenen Münevver’lerin, Özgecan’ların, Şule’lerin, Hatice, Melike, Selen veya ismini bilmediğimiz daha onlarcasının hikâyesi… Hatırlayamadıklarımız, yazardan sonu her şeye rağmen umuda açılan çok sesli bir roman.
256 SAYFA (KIRMIZI KEDİ YAYINLARI)
//