Günün Kitabı | Villette | Charlotte Brontë

Kitap Değerlendirme Yazarı: Gülzar Ahmedova 

“Hayatımızda bazı önemli anları hatırlamak her zaman zordur.”

Şaşkınlıklar tekrar gözden geçirildiğinde bize olduğundan daha, hızla çevrilen bir tekerlek gibi baş döndürücü, bulanık gelir.”

Yağmurlu bir günde sevdiğim yazarlardan biri olan Charlotte Bronte’nin” Villette”(Geçmişin Gölgesinde) kitabını okuyup bitirdikten sonra yorumu ile geldim.

Charlotte Bronte’nin en çok “Jane Eyre” kitabını severek kaç dafa okudum, ama “De Gizemleri,” Protestan ve Katolik mezhepleri ile yalnız bir kadının dik ayakta durması ile anlatılan güzel bir kitap.

 Kitapta, Lucy Snow isminde genç bir kız ailesini erken kaybeder ve kendi ülkesi İngiltere’ni terk ederek Avrupa’nın Villette kentinde yatılı okulda öğretmenlik yapar. Burada Doktor John olan duyguları ile okulun edebiyat öğretmeni olan Mösyo Paul Emanuel’in, okulun Müdiresi Madam Beck’in zalim davranışları, Lucy Snow Protestan mezhebine ait ve Katoliklerin arasında ayakta kala bilecek mi?

Sonradan Edebiyat öğretmeni Mösyo Paul Emanuel ile Lucy Snow arkadaş olurlar ve arkadaşlıktan aşka kader yol alırlar ama evlenmeli için mezheplerinden yana zorluklar yaşarlar.

Madam Beck’in okulunda birde ölmüş genç bir rahibenin ruhu gecelerce dolaşmaktadır.

Kitabın sonun merak eden sevgili dostlarım, size Charlotte Bronte’nin “Villette” eserini okumasını tavsiye ediyorum.

Kitapla kalın ve sıcak günlerden sonra yağmurun yağması iyi geldi.

Kitap Özeti

Ailesinden ve arkadaşlarından mahrum kalan Lucy Snowe, daha geniş bir dünyada bağımsızlık ve özgürlüğünü aramak için İngiltere’deki boş hayatından kaçar. Gambiti onu Belçika’nın Villette kasabasına götürür. Burada Madame Beck’in yatılı okulundaki huysuz kızlara İngilizce öğretmek için bir iş bulur.

Hassas ama kararlı olan Lucy, yalnızlık duygularıyla boğuşur ve bir İngiliz doktor ve kibirli bir öğretmenle olan ilişkilerinden umudunu keser. Hem samimiyet hem de özgürlük sunan bir romantizm bulma ikilemi, Victoria dönemi okuyucuları için olduğu gibi bugün de yankılanmaya devam ediyor.

Charlotte Brontë’nin son ve en otobiyografik romanı, ustalıkla çizilmiş karakterlerin ve akılda kalıcı bir şekilde tasvir edilen yerlerin canlı bir anlatısıdır.

Eser, ilk olarak 1853’te yayınlandı.

Yazarın kardeşlerini kaybetmesinden duyduğu derin yalnızlığı yansıtıyor. Karamsar karmaşıklığa bir yapıya sahip… Dikkat çekici derecede modern kadın kahraman, psikanalizin ortaya çıkışından çok önceye dayanır.

Yine de Villette, George Eliot tarafından “Jane Eyre’den daha harika bir kitap” ve Virginia Woolf tarafından “Bronte’nin en iyi romanı” olarak övülen, güçlü bir psikolojik çalışmadır.

…