Dolar 34,2573
Euro 37,3769
Altın 2.919,05
BİST 8.807,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 30 °C
Parçalı Bulutlu

Günün Kitabı | Şeker Portakalı | José Mauro De Vasconcelos

Günün Kitabı | Şeker Portakalı | José Mauro De Vasconcelos

Kitap Değerlendirme Yazarı: Aylin Özgür

Yazar: José Mauro De Vasconcelos

Çeviri: Emrah İmre

Sayfa: 183

Kitap türü: Roman// Otobiyografik Kurgu

Kitaba başlarken, acaba Zeze’nin hangi maceraları bekliyor bizi diye düşünmedim değil.

Haklı da çıktım.

Çünkü kitapta hayattan yalın ve gerçek örnekler vardı.

Biraz araştırınca, Yazarın kendi hayatını anlatmış olduğuna tanıklık ettim.

Bu arada anlatım dili çok iyi…

Ne çok abartı vardı ne çok ayrıntı ne de betimlemelerle boğuyordu.

Kısaca Bay Vasconcelos gayet kıvamında herkese hitap eden efsane bir kitap yazmış.

Kitaba gelirsek, Zeze 5 çocuklu bir ailede sondan bir önceki çocuk olarak dünyaya gelmiş.

Ailesi tam yoksul olmasa da oldukça yoksul bir aile, ekmeklerini kahveye banarak karınlarını doyurduklarını sayfalarda bir kaç kez gözünüze çarpabilir.

Zeze çok akıllı bir çocuk, gerçek dünyasının küçük olmasına nazaran, hayal dünyası o kadar büyük ki, insan ister istemez hayran kalıyor.

Portakal ağacıyla bütünleşip hayatlar yaşıyor, onunla konuşuyor ve umudunu portakal ağacından alıyor, ona kendince isim bile takıyor.

Kitabın bana göre en göz alıcı yeri, babasının yerine Portuga’yı koyduğu yer.

Ailelisinin geçim derdiyle uğraşmaktan asıl çocuklarının ihtiyaçlarını görememeleri bu kitapta en acı haliyle dile geliyor.

Zeze Portuga’dan önce nefret ediyor

Ama sonra aralarında öyle bir iletişim gelişiyor ki, Zeze baba yerine koyuyor Portuga’yı.

Zeze evden kurtulmak adına yaşı küçük olmasına rağmen okula da başlıyor, başarılı da oluyor.

Arada sırada normal bir çocuk yaramazlıkları oluyor ama hepsi ilgi için.

Birde çocuk muyum yoksa yetişkin mi rollerinde gel gitler yaşarken bazen taşkın davranışlar gösterebiliyor, sonuç dayak.

Yetişkinleri anlamaya çalışarak meşgul oluyor küçücük dünyasında.

Zezenin kafasındaki hayal dünyası o kadar büyük ki, kimse onu pek anlamıyor

Bu yüzden şiddete maruz kalıyor, haksızca ve pişman ederek.

Kitabın sonları hem trajedi hem de umut dolu. Zeze’nin kurtarıcısı ve ona iyilik aşılayan Portuga kaza geçiyor ve ölüyor, Zeze bu olaydan kötü etkileniyor ve hasta oluyor, yatağında ölümü bekleyerek geçiriyor ve yine Portakal ağacı onu hayata döndürüyor…

Kısaca kitaptan herkesin alacağı muhakkak dersler ve nasihatler var… Bu kadar spoiler yeterli, herkes mutlaka bu kitabı okumalı!

Not: “Ya hayatı olduğu gibi küçücük ve sıkıcı olarak algılayacağız, ya da ucu bucağı olmayan hayallerimizle güzelleştireceğiz.”

Saygılarımla…

 

Aylin Özgür
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.