Gülümse | Yılmaz Pirinççi
Birini sevmenin en güzel hali onu yarasından öpmektir.
İncitmeden
Kırmadan
Dünyanın yükünü taşımış omuzlarından
Dizlerinden
Gözlerinden
Ve en önemlisi yüreğinden öpmektir
Anne olan yüreğinden…
Kırılmış sevda kalbinden
Gecelerinin ayaza tutulduğu o en kadın ellerinden
Hani yastıkların bile huzursuzluk verdiği
Taşa basar gibi inciten gecelerin kadın yüreğinden öpmektir.
Zaman akıp gidiyor biz uyanmasak da.
Dünya dönüyor.
Büyüdükçe isim değiştiriyor acılar.
Küçük birer çocuk iken etimize batan kıymıklar
Şimdi birer can yarası
Canımıza batıyor
Bir mana arıyoruz ömür boyu.
Her şeye, her soluğa…
Oysa insanın kendisi zaten mana’nın en büyüğü
Gözlerinin ışığına değen her şey sadece bir gülümseme bekliyor senden.
Gün dönmek için,
Mevsim yürümek için,
Kuş ötmek için,
Çiçekler kokmak için bir gülümseme bekliyor.
Ve sensin aslında dünyanın merkezi.
Sana değen her şey seni tamamlıyor sadece.
Sen varsın diye bu kadar güzel bu gökyüzü.
Bu yağmur,
Bu deniz,
Bu mavi,
Bu yeşil…
Bu yüreğine değen aşkın kırmızısı sen varsın diye
Bu kadar güzel bu kadar anlamlı…
Düşünsene,
Sen olmazsan ne önemi var hangi çiçeğin nasıl koktuğu.
Gecenin soğuğuna değen nefesin olmazsa soğuk nedir ki.
Sesin olmazsa nedir ki ses.
Gülüşün olmazsa.
Gülüşün olmazsa sevmek nedir ki?
Hayatı yaşanır,
Kılan her şey bir gülümsemenin ardında saklı…
Durma,
Gülümse…
…