‘GÖRÜLMÜŞTÜR’
'GÖRÜLMÜŞTÜR' GÖRDÜNÜZ MÜ?... DUYDUNUZ MU?
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı iki mahkumu affetti. Çünkü yetkisi var. Birçok konuda olduğu gibi… Haberi ilk duyduğumda aklımdan bir sürü isim geçti. Şudur inşallah… Yok yok bunun çıkması daha iyi hastalığı had safhayı buldu… E bunun da çocuğu yanında…
Bunları düşünürken bir yandan da affedilen mahkumları okuyorum. Bildiğiniz gibi Mart ayında da Mustafa Akcanlı adında bir mahkum affedilmişti. “Arkadaş kurbanıyım, yaptıklarımdan pişmanım. Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Zaten dolandırdığım insanların ahını aldım” filan demişti. Ne yalan söyleyeyim, yanında sarıldığı annesi ile gazetelere poz veren dolandırıcının özgürlük sevincine ben de sevinmiştim. İyi de bu kez kimleri affetti? Hazır eline kalemi almışken birkaç isim de politik mahkumlardan sıralasa diyorum. Koşar adım eve gelip internete daldım. Affedilen mahkumlardan biri Tunç Başşa, diğeri Mehmet Özden. Tunç Başşa. Silahla yaralama suçundan 75 günlük cezası kesinleşen… Sürekli hastalık ve sakatlık hali kapsamında olması nedeniyle… Mehmet Özden. Yağma, yağmaya teşebbüs, tehdit ve tefecilik suçlarından…. Sürekli hastalık…
32 yıl 7 ay yatarak dünyada en uzun yatan mahkum unvanına aday gösterilen Tahir Canan ve yüzlercesi kaç Cumhurbakanının insafa gelmesini bekledi. Yaşadığımız an itibarıyla ceza evlerindeki nüfus 170 binlere dayanmış durumda. (2000 yılında bu sayı 49.512. 15 yıl içinde Türkiye nüfusunun artışı %24. Hükümlü sayısındaki artış ise yüzde 234. Yani 10 katı.) Türkiye’de 359 hapishane, 97 bin kapasitesi ile mahkum sayısı bakımından dünya sıralamasında 11. sırada. Binlerce hasta mahkum, 250’ye yakını ağır, 50’den fazlası ölüm sınırına dayanmış durumda. Cezaevleri koşullarının her geçen gün kötüye gittiğini de biliyoruz. Çocuk cezaevlerine, ıslahevlerine hiç girmiyorum. Onlarla ilgili haberler tüyler ürpertiyor.
Net bir rakam verilmemekle birlikte Türkiye’de düşünce suçlularının sayısı % 5 civarında. Yani en iyimser hesaplama ile 7-8 bin demek. Bu şu demek 7-8 bin insan orada bizim için yatıyor. Onlar dolandırıcılıktan, adam öldürmekten, tecavüzden, gasptan girmedi içeriye. Özgürlük, eşitlik, hak, hukuk, adalet dedikleri için oraya girdi.
Şair Adil Okay ve arkadaşları (Görülmüştür ekibi) politik tutsaklarla dayanışma kampanyası başlattı. İlgi göstereceğinizi umuyorum. Kampanya duyurusu aşağıda.
Adil Okay’ın babası Şair Süleyman Okay’ın dizeleri ile hoşçakalınız…
“Ranzamda Sabaha bir yıl var daha
Şimdi köşe başlarında
Eller yukarı
Şimdi kan kokuyor bu duvarlar
Ölüm kokuyor
Makaralara sığmıyor acılarım
Sağılmakla bitmiyor
Hüznün kızgın ve kanlı memelerinde
Hızla büyüyor tomurcuk
Göçe hazırlanırken sayrı gece
Ateş imbiğinden süzülüyor
Şafağın gülleri
Çünkü birazdan gün doğacak
Kınında duramıyorsa da ölüm
Sıcak
Ve sarışın bir umuttur yaşamak
Sevda tutuklanamaz çünkü…”
gorulmuştur.org “POLİTİK TUTSAKLARLA DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Yıllardır sürdürmeye çalıştığımız politik tutsaklarla yazışma, dayanışma çabamız devam ediyor. Bu süreçte F tipleri ve diğer cezaevi tipleri hakkında çok şey öğrendik. Ancak politik tutsakların baskılara rağmen her tip cezaevinde üretmeye devam ettiğini de gördük. Zaten tecrit sayılan cezaevlerinde verilen özel cezalara rağmen. Görüş yasağına, mektup yasağına, kimi cezaevlerinde renkli kalem, 5’ten fazla kitap v.b bulundurma yasağına rağmen politik tutsakların ayakta kalma ve üretme mücadelesi içinde olduğunu gözlemledik. Tabi bu süreçte politik tutsakların “dışarıdan” yeterince mektup alamadıklarından -dolaylı olarak- şikayetçi olduklarını fark ettik. Bir tutsak için en önemli moral kaynağı: Ziyaretçi ve mektuplardır diyorlar. Gelen mektuplara sevinçlerini ifade ediyorlar.
TÜM SANATÇILARI BENZER DÖVİZLERLE ÇAĞRI YAPMAYA DAVET EDİYORUZ. AŞAĞIDAKİ METİNLERDEN HERHANGİ BİRİNİ BİR DÖVİZE YAZIP FOTOĞRAF ÇEKİLMENİZİ VE BU FOTOĞRAFI HEM PAYLAŞMANIZI HEM DE BİZE YOLLAMANIZI RİCA EDİYORUZ.
Yıllardır sürdürmeye çalıştığımız politik tutsaklarla yazışma, dayanışma çabamız devam ediyor. Tabi bu süreçte politik tutsakların “dışarıdan” yeterince mektup alamadıklarından -dolaylı olarak- şikayetçi olduklarını fark ettik. Bir tutsak için en önemli moral kaynağı: Ziyaretçi ve mektuplardır diyorlar. Biz de “BİR ADRES DE SİZ ALIN, BİR MEKTUP DA SİZ YAZIN” diyoruz. Tutsak adreslerine www.gorulmustur.org adresinden ulaşabilirsiniz.
ÖRNEK METİNLER. TÜRKÇE VE KÜRTÇE veya ARAPÇA ERMENİCE… DİLEDİĞİNİZİ SEÇEBİLİRSİNİZ Sizin hâlâ bir mektup arkadaşınız yok mu? iyi ama onlar sizin için hapisteler ! Unuttunuz mu?
Sizin hâlâ bir mektup arkadaşınız yok mu? İnanamıyorum! Oysa onlar sizin için hapisteler! Unuttunuz mu?
Kaynak: www.haberruzgari.com