Gir Şiirimden İçeri | Aziz Kemal Hızıroğlu
bir şiire soyundum bu akşam
tutup bir güzel bize tamamlayacağım
şiir gibi okuma istersen
nasılsa bir gün yeniden yazacağım
sen türkü de, ağaç, taş ya da resim
ne çıkar adı şiir olmasın eşiğinde
adsız bir işkenceden döndüğün sabah
çiçek olsun görkemli direncine
bir kuyu açılır belki çöllerinin birinde
gülümsemesi saklı yer altı sözlerimden
güvendiğin sesler çekip gittiğinde bir kuşluk
dilsiz kalabalığını tersyüz eden
her şeyin bir açıklanma vakti vardır
iki kez aynı hakkı vermez zaman
acılar imbiğinden şiir yaşamıyla geçerse kişi
umutlarını arayabilir kendi ormanlarından
bir şiirden çıkarmaz mıyız istesek
bizim için yazılmış üç beş dize
uyanmaya yatmaz mıyız kimi geceler
kimselerin kullanmadığı bir güne
bir çocuk şiirinde bile
bilmez miyiz yaşlı insanın kendini aradığını
yeni bir şeyler yükleyip yorgunluğuna
yolculuktan gelip yolculuğa çıktığını
bir şiire soyundum işte bu akşam
biliyorum evren kendini ikiye bölecek
okuduğuna şiir demesen de sen varken
her şeyin ikiye bölünmesi sürüp gidecek
seni ekledim nicedir insan serüvenime
telgraf direklerinden bütün denizlere
molan olsun bu yazılan ey sevgili
şimdiki zamandan çok ötelere
serüvenim sözlerini ararken üşüme gir içeri
dağ yangınları başlatırım istersen odalarda
çılgın yolağzıdır çağrım, gece de kim?
gir içeri gidelim geniş ve güneşli bir yolda…
Aziz Kemal Hızıroğlu
(*) Hoşgeldin Dokunmaya, Doğuş Yay. Eylül 1989