ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Edebiyat ve Sanat Dünyasından Kısa Duyurular

07.08.2021
545
A+
A-
Edebiyat ve Sanat Dünyasından Kısa Duyurular

KERİM ÖZBEKLER / GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR

****

07 Ağustos 2021 Cumartesi günü, saat.20.00-23.00 arasında;Kuşadası Kitap Fuarı-Atatürk Caddesi, Atatürk Anıtı Önü Kuşadası-Aydın adresinde, Yazar Hüseyin Hakkı Kahveci ”Kuşatma” ve Rabıta” isimli kitaplarını okuyucuları için imzalayacaktır. İlgilenenlere, önemle duyurulur. 

****

Yavuz Selim Pınarbaşı

Kitap Yayın Basım Dağıtım Reklam (Kit-Yay)

Namık Kemal Mahallesi, 8. Sokak, No.125, D.1 Esenyurt-İstanbul

0-532-3669740 veya 0-549-5150333

kitapkatalogu@gmail.com

****

Kerim Bey merhaba,

Emeğinize sağlık, sizi yakından takip ediyoruz.

Kirpi Edebiyat Ve Düşün Dergimizin 6.sayisi çıktı, size de göndermek isteriz.

Ayrıca, haber için de görüşmek isterim. (06 Ağustos 2021 Cuma-09.39)

Funda Ergenekon

Kirpi Edebiyat Dergisi

Yazı işleri müdürü

kirpiedebiyatdergisi@gmail.com

****

Cağaloğlu Yayınevi
Hobyar Mahallesi, Cemal Nadir Sokak, No.24, Büyük Milas Han, K.2/ 209 Cağaloğlu-İstanbul
0-533-5131706
info@cagalogluyayinevi.com.tr
https://lnkd.in/dymb5P4S 

****

AKSARAY KÜLTÜR SANAT DERNEĞİ…

Kültür ve sanat alanında Aksaray’ın sahip olduğu değerleri tanımak-tanıtmak-yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak amacı ile kurulan Aksaray Kültür Sanat Derneğimiz (AKSADER) 2.Olağan Genel Kurulunu 18 Haziran 2021’de Aksaray Öğretmenevi’nde saat 18.00’de gerçekleştirdi. Genel kurul sonunda, üyelerimizin tensipleri ile başkanlık görevi yeniden şahsıma verildi.

AKSARAY KÜLTÜR SANAT DERNEĞİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ;

-İshak PEKGÖZ (Ressam-Şair-Gazeteci-Yazar),

-Yaşar OFLAZ (Emekli Memur),

-Celil ACAR (Anadolu Ekspres Gazetesi Yazı İşleri Müdürü-Aksaray Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı-Küresel Gazeteciler İl Temsilcisi-İnternet Gazetecileri Federasyonu İl Temsilcisi),

-Handan ERGÜNENÇ (Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni-Saratlı Çok Programlı Anadolu Lisesi Okul Müdürü),

-Yahya ÇAL (Denizli Kültür İl Müdürlüğü Şube Müdürü),

-Prof.Dr.Ömer KÖSE (Aksaray Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi),

-Prof. Dr.Osman DOĞANAY (Aksaray Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi),

-Doç.Dr.Fatih Kürşat FIRAT (Aksaray Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi),

-Arif DELEN (Halk Ozanı),

-Erdem GÜÇLÜER (Erdem Optik Aksaray Sahibi-Vera Estetik Aksaray Sahibi-Keffçe Restoran Ankara Sahibi-Deep Beauty Güzellik Ankara Sahibi),

-Mustafa NARİN (Aksaray Kanber Demir Anadolu Lisesi Okul Müdürü),

-Dr.Murat ALTUĞ (Aksaray Üniversitesi Öğretim Üyesi),

-Erdem ZENGİN (Aksaray Fotoğraf Sanatı Derneği (AKFOD) Yönetim Kurulu Başkanı-Öğretmen ve Okul Müdürü-Fotoğraf Sanatçısı ve Eğitmeni),

-Ercan GÖKÇE (Diş Hekimi-Noradent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Kurucu Sahibi),

-Yaşar AKBAŞ (Aksaray Sarraflar ve Kuyumcular Derneği Başkanı-Şair-Yazar),

-Adem KOÇAK (Aksaray Valiliği Foto Muhabiri-Anadolu Ajansı Aksaray Muhabiri),

-Alper MUTLU (Mutlu Eczanesi Sahibi-Eczacı),

-Mustafa Fırat GÜL (Tarihç- Araştırmacı Yazar),

-Mustafa AVCU (Aksaray Haberci İnternet Gazetesi İmtiyaz Sahibi- İnternet Gazetecileri Cemiyeti Başkanı),

-Nadir ERGÜN (Grafiker)…

NOT.SİZ DE, BULUNDUĞUNUZ İL VE İLÇE DE BÖYLE 1 DERNEK KURABİLİRSİNİZ.

****

AFGANİSTAN’DA GÖREV YAPMIŞ BİR TÜRK MİMARININ PAYLAŞIMI…

Yazmayacaktım.

Ama dayanamadım.

Asya ülkelerinde, özellikle de Afganistan’da pek çok projede bulunmuş bir kişi olarak Afgan halkını çok iyi tanıyan bir kişiyim.

Bu konuda yorumlar yapan kişilerin pek çoğu malesef gerçek bilgiye sahip değil. Biraz da benden dinleyin, Afgan halkı diye bir halk yok. Orada kavimler var. Özbek, Türkmen, Tacik, Hazara, Peştun vb. gibi. Kimse kendisine “ben Afganım” demez. Her kavim kendisine özel dil ve lehçesiyle konuşur. Halk veya ulus bilinci yoktur, kavimler birbirini sevmez

Mesela bir iş yerinde farklı kavim insanlarını bir arada çalıştıramazsınız. Birbirlerinin kuyusunu kazarlar. Bu kavimler birbirlerinden kız alıp vermezler.

Maddi durumu iyi olan ve ülke yönetiminde söz sahibi olanlar Peştun’lardır. Peştunca konuşurlar. Afganistan’ın gerçek sahibi kendilerinin olduğunu savunurlar. Tüm Cumhurbaşkanları Peştun’lardan çıkmıştır.

Taiban’ın kime anlamı “talebeler” demek. 3 tip Taliban vardır. Birincisi Rus işgaline karşı ortaya çıkmış ilk oluşumdur. Bunlar gerçek anlamda kuvayı milliye misali oluşumdur. Artık kalmamışlardır. İkincisi Pakistan Medreselerinde yetişenlerdir. Bunlar sapık şeriatçı tiplerdir. Üçüncüsü ise şu ankiler, yani ABD’nin maaşa bağladığı çapulcu sürüsüdür. ABD bu Taliban ile ülkedeki kaosu bilinçli olarak sürdürmektedir

ABD 20 yıllık işgali boyunca Afganistan’a hiçbir katkı sunmamıştır. Kasaba ve şehir büyüklüğündeki korunaklı askeri kamplarından çıkmamıştır. Afganistan’ın yer altı madenlerini ve tarihi eserlerini kamplardan hava yolu ile ABD’ye taşımıştır.

Sosyal medyada dolaşan bazı fotoğraf ve videolar Afganistan’a ait değil İran’a aittir. Afganistan hiçbir dönemde lâik ve medeni bir toplum görüntüsü sergilememiştir. Dünya’daki cehâletin ve ilkelliğin merkezidir.

Afganistan’da okuma yazma oranı erkeklerde %18 civarında, kadınlarda %1 civarındadır. Din bilgileri kulaktan dolmadır. Kadının adı yoktur. Çatal bıçak kullanmayı bilmezler. Tuvalet eğitimi sıfırdır.

Kolay eğitilmezler. Eğitildiğini düşündüğünüz an çabucak aslına rücû edip vahşileşirler. Yalan milli spor gibidir. Rüşvetsiz devlet düzeni bilmezler. (Kimse Afgan düşmanlığı yaptığımı düşünmesin. Benim iyi dostlarım da var. Sadece genel bilgi veriyorum)

Her ailenin ortalama 10 ve üzeri çocuğu vardır. Bu ülke emperyal devletler tarafından bilinçli olarak câhil ve fakir bırakılmaktadır. Devleti yönetenler dış yardımları kendileri paylaşıp halka çok azını yansıtmaktadır.

Ülkemize kaçak giren Afgan göçmenler geçici ikâmet verilerek kontrol altında tutulmalıdır. Bir planlama çerçevesinde iş gücünden faydalanılmalıdır. Bu göç durumunun faturası BM ile organize edilip karşılanmalı ve Türk Halkının sırtına yüklenmemelidir.

Eğer Afganistan gelen bu düzensiz göç kontrol edilmezse ülkemizde ne gibi huzursuzluğa sebep olabileceğini kimse kestiremez. Çünkü bu insanlar 500 yıl geriden geliyor. İlkel ve vahşi. (Umarım kimseyi incitmemişimdir. Durum tespiti yapmaya çalıştım sadece)

Yaklaşık 40 yıldır dünyanın en istikrarlı göç veren ülkesi Afganistan, en istikrarlı şekilde göç alan ülkesi de Türkiye’dir. Türkiye; AKP iktidarının izlediği yanlış politikalar ve dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun, AB ile vardığı 18 Mart 2016 Mutabakatı ile Batı’ya göçü durduran, açık göçmen kampı bir ülke olmayı taahhüt etmiş durumdadır. Bu taahhüt, özellikle deniz yoluyla Avrupa’ya geçenlerin geri kabul ve birebir formülü kapsamında Türkiye’ye gönderilmesiyle hayata geçmiş, Avrupa ile olan tüm kara sınırımıza Çin Seddi gibi, beton bloklar dikilmesi suretiyle de kampın etrafı çevrilerek hâlâ yürürlüktedir.

Resmî rakamlara göre 7 milyon sığınmacı sayısıyla, dünyanın en fazla göçmen barındıran ülkesi Türkiye’dir. Ve yine dünyanın en büyük ve açık göçmen kampı hâline getirilen Türkiye, 1,5 milyon kişi olacağı tahmin edilen yeni bir göç operasyonu ile, demografik işgalin hızlandığı tarihî günlerini yaşıyor. Hâlihazırda  ülkelerin rejimlerinin ve sınırlarının değiştirildiği, hedefinde Türkiye’nin de olduğu, işleyen BOP planı çerçevesinde bilek güreşindeki ABD ve Çin, büyük nüfus hareketlerini teşvik ediyor.

Emperyalizm de Türkiye için üç aşamalı göç planlıyor. İlk basamak Suriyeliler ile tamamlandı. İkinci basamak belli bir amaç ve plan dâhilinde içinde kadın, çocuk ve yaşlı bulunmayan sadece seçilmiş erkeklerden oluştuğu anlaşılan Afgan göçü ile devam ediyor. Son aşamada da gelecek 10 yıl içerisinde, özellikle Kuzey Afrika’dan başlayacak olan ve en az 20 milyon kişinin iklim mültecisi olacağı öngörülen göç hareketiyle tamamlanacak.

Resmî rakamda 3.6, gayrıresmî rakamda 5.3 milyon Suriyeli’den sonra, tamamını belli yaş aralığındaki genç erkeklerin oluşturduğu 1,5 milyon Afgan’ın Türkiye’ye göçü hız kazandı. Türkiye’nin ise ne ekonomik ne sosyolojik olarak artık bu göç akınlarının altından kalkması mümkün değildir. Buna karşın savaş, şiddet ve terör ortamında doğmuş, büyümüş, şiddeti ve suçu özümsemiş son derece travmatik bir ruh hâline sahip Afganların sayısı Türkiye’de hızla artıyor. Bunlardan bir kişinin bile Avrupa’ya gidemeyeceği biliniyor. Zaten gelenler de Avrupa’ya gitmek istemiyor. O zaman niçin Türkiye’ye geliyor ve yönlendiriliyorlar sorusu hayati önemde izaha muhtaç, cevap bulmayı bekliyor.

Sınır güvenliğinin kalmadığı, her gün seçilmiş binlerce genç erkeğin elini kolunu sallayarak ülkemize girişini gösteren videolar da, Türk milletini dehşete düşürmeye başlamıştır. Sadece belli yaştaki erkeklerin Türkiye’ye gelmesiyle ilgili dile gelen iddialar da son derece vahim. Devletin kurumları sorgulanıyor, güvenlik zafiyetinin bazı şer odaklarının iştahını kabarttığını bilmek için de azıcık gözlem yetiyor. Hafızalarımız ve cüzdanlarımız da, 21. yüzyılın kavimler göçü sayılan Suriyeli göçünün acı etkileri ile bizi yüzleştiriyor.

Suriye, sınır komşumuzken Afganistan ile aramızda binlerce kilometre, oldukça da engebeli dağlar var. Komşumuz İran üzerinden elleri kolları dolu şekilde günlerce yürüyerek geldikleri iddia ediliyor. İran üzerinden yüz binlerce kişinin hiçbir engelle karşılaşmadan soluğu Türkiye’de alabilmesi de oldukça düşündürücü. Hâliyle İran’ın bu göçü neden engellemediği, Türkiye tarafından da İran’a bu göç hareketini neden engellemek için hiçbir çaba harcamadığının sorulmadığı ilginç günler yaşıyoruz.

Stratejik göç mühendisliği yönetimi ile Türkiye, içeriden sessizce dizayn edilip işgale hazır hâle getiriliyor. Türkiye halkını oluşturan Türk milletinin, birbiriyle etle tırnak gibi olan ve aslâ bir iç savaşa mahâl vermeyen yapısı, göç hareketleri ile ayrıştırılmak isteniyor. Etnisite ve mezhep çatışmalarının bünyesini zehirlemesine acı örneklerine rağmen hiçbir zaman izin vermeyen Türk milleti, hızla kimliksizleştiriliyor. Ulusumuzu simgeleyen Türk milleti yerine, çok milletli ve çok dilli ulus yapısı göç hareketi ile sistemleştiriliyor.

Osmanlı’nın son yılları ve Cumhuriyet tarihinde Türkiye’nin göç politikası ulus kimliğini gözeterek, Türk milletinin millet olma vasfına en ufak zarar vermeyecek şekilde planlanıp uygulanmıştır. 1990’lı yıllara kadar Türkiye, büyük topluluklar hâlinde kendisine doğru olan göç hareketlerinde Türk kültüründen, Türk ve akraba soylu kişiler olmasına son derece önem vermiştir. Mübadeleler, Ahıska Türkleri, Balkanlar ve Bulgaristan’dan gelen göç hareketi bunun için Türk toplumunun yapısını, ekonomisini ve kültürünü bozmamıştır.

Bunun en önemli sebebi, Asya’nın Çin’e kadar olan kısımında, emperyalizme karşı bağımsızlık mücâdelesi veren ve bağımsızlığını kazanarak kendi devletini kuran tek halk olmasıdır. Türk milletinin, millet yapısını, Türk milleti olma vasfını bozacak emperyal müdahalelere izin vermemektir. Uygulanmasından vazgeçilen bu politika, vazgeçilene kadar Türkiye’yi emperyalizmin gadrinden korumuştur.

Son 10 yılda göç hareketleriyle, Türkiye’de yaşayan nüfusun %10’unu (sadece Suriyeliler şu an ülke nüfusunun %5’ini oluşturuyor) kimliksiz, aidiyetsiz, kaçak, çok dilli, çok milletten oluşan bir yapı hâline getirdiler.

Devletin yönetim  sistemi ve rejimi değiştirildi. Yapılan bu değişikliklerle âdeta yönetilemez hâle gelen bir Türkiye var. Ekonomisi iflas etmiş, parasının değeri kalmamış, tarımı, sanayisi ithalata endekslenmiş, yüksek işsizliğin ve güvenlik zafiyetinin hâd safhaya ulaştığı, askerinin Libya’dan Afganistan’a kadar yollandığı bir Türkiye var edildi. İyi yetişmiş nitelikli gençlerini beyin göçü olarak Batı’ya kaptırırken gözünü şiddete, teröre ve savaşa açan milyonlar Türkiye’de Türk milletine rağmen iskân ediliyor. Türk kimliğine açılan savaş ve büyük göç hareketleri ile Türkiye, adım adım Türksüzleştiriliyor.

Tüm bu politikalarla ve hatalarla birleşen emperyalizmin bu büyük göç hareketi, Türkiye’yi, bir vatan kaybettiğimiz Balkan Savaşları ortamına adım adım götürüyor. Asya Hunlarının imparatorluklar yıktıran göçünün bir benzeri, Türk milletinin merhameti istismar edilerek içimizdeki işbirlikçileri eliyle Türkiye’yi yıkmak için icra ediliyor.

Vakit, bu yıkıma dur deme vaktidir. (Alıntıdır)

*****

KANADA HÜKÜMETİ ARTAN İŞ GÜCÜ NEDENİ İLE YIL SONUNA KADAR 401.000 GÖÇMEN ALACAĞINI DUYURDU.

Kerim Özbekler
Kerim Özbekler
1 Kasım 1951 tarihinde Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde dünyaya gelmiştir, 1957 yılında Turan İlkokulu'nda ilkokula başlamış. Cumhuriyet Mahallesi'ne taşındıkları için ilkokulu 3.sınıftan sonra Cumhuriyet İlkokulunda devam etmiş ve ilkokulu burada bitirmiştir. 1967 yılında Atatürk Ortaokulu'na kaydolmuştur, ortaokula kaydolduktan sonra İHA-HHA-AA-THA gibi zamanın önemli haber ajanslarında muhabirliğe başlamıştır. Bu nedenle ortaokul'dan ayrılarak çalışma hayatına atılmıştır, 1967 yılında Nazilli'ye bağlı İsabeyli Kasabası'nın lisanslı futbolcusu olmasına rağmen gazetecilik nedeni ile bu işi yürütememiştir. Bu arada ilk şiiri Düzce'de yayınlanan Ferman Gazetesi'nde Halit Çelikoğlu tarafından 14 yaşında iken yayınlanmıştır, 1 Mart 1972 yılında askerlik görevini yapmak için Sivas'a gitmiştir. Sivas'ta Temeltepe'de acemilik eğitimini bitirdikten sonra Bursa'da ki Işıklar Askeri Lisesi'nde 2 ay daktilo kursu görmüş, tekrar Sivas'a dönerek Askerlik Şubesi'nde askerliğini tamamlıyarak terhis olmuştur. Terhis edidikten sonra Nazilli Sümerbank Fabrikası'na yapılan bir imtihanla 1.olarak 15 Nisan 1974 yılında işçi olarak girmiştir, burada 8 ay çalıştıktan sonra çıkmış ve 5 Kasım 1974 yılında Ticaret Ajansı ismi ile bir ticarethane açmıştır. Ticarethane 1 yıl sonra veresiye mal satmaktan batmıştır, 5 Kasım 1974 yılında Yalnızlıklar Benimdir ismini verdiği ilk şiir kitabını yayınlamıştır. Bu kitabın 100-150 tanesi satılmış, gerisi elinde kalmıştır. 1 Kasım 1975 yılında Anadolu Basın isimli bir dergi yayınlamaya başladıysa da bu dergi de ilgi görmeyerek batmıştır, 1975 yılında Muhabirlik ismini verdiği mesleki bir kitap yazmıştır. Bu kitaptan sonra zamanın önemli gazetelerinden olan Son Havadis Gazetesi-İstanbul Gazetesi-Milliyet Gazetesi muhabirliklerine başlamıştır. 2 Ekim 1975 yılında Aydın'ın Yenipazar İlçesi'nde Efe Gazetesi'ni yayınlamaya başlamıştır, 9 Ağustos 1976 yılında merkezi Karabük'te bulunan Anadolu Gazeteciler Derneği Ege Bölgesi Başkanlığı'na getirilmiştir. 1976 yılında Şairler ve Şiirleri Antolojisi-Nazilli-Sanat Albümü-Varan Bir isimli 4 kitap yayınlamıştır. 1977 yılında Muhteşem Bir Eser isimli almanağı yayınlamıştır. 11 Aralık 1977 yılında Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde Bağımsız Belediye Başkanı adayı oldu, seçimi kaybetti, 8 Mart 1978 yılında Nazilli Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği'ne seçilmiştir, 18 Mayıs 1978 yılında Aydın'ın Bozdoğan İlçesi'nde Fısıltı Gazetesi'ni yayınlamaya başlamıştır. 22 Haziran 1978 yılında Aydın'ın Kuyucak İlçesi'nde Hizmet Gazetesi'ni yayınlamaya başlamıştır, 7 Ağustos 1978'de Aydın ve İlçeleri isimli kitabını yayınlamıştır, 24 Aralık 1978'de Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde Bağımsız Belediye Başkanı Adayı oldu, 2.kez bu seçimi de kaybetti, 1998 yılında Aydın Valiliği tarafından Cumhuriyetin 75.yılı münasebeti ile yayınlanan ''Yazarlar ve Şairler Antolojisi''nde hayat hikayesi ile vesikalık bir fotoğrafı yer almıştır. 1980 yılında çıkarmakta olduğu 3 mahalli gazeteyi kapatmıştır. 1981 yılında Ege Bölgesi Turizm Rehberi-İç Anadolu Bölgesi Turizm Rehberi-İzmir ve İlçeleri isimlerini taşıyan 3 kitap yayınladı, 1981 yılında Aydın ve ilçeleri'nde ki ilkokul-ortaokul ve liselerde kitap ve turizm üzerine 69 konferans verdi. 1982 yılında İç Anadolu Bölgesi isimli kitabı yayınladı, 1982 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2112 sayılı Tebliğler Dergisi'nde yayınlamış olduğu Aydın ve İlçeleri-İzmir ve İlçeleri-Ege Bölgesi-İç Anadolu Bölgesi isimli kitapları okullara tavsiye edildi. 1983 yılında Her Yönü ile Ege Bölgesi isimli kitabı yayınladı, 11 Mart 1984 yılında Nazilli Ticaret Odası Meclis Üyeliği'ne seçildi. 25 Mart 1984 tarihinde Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde bulunan Cumhuriyet Mahallesi Muhtar Adayı oldu, 253 oy alarak muhtarlık seçimini kaybetti, 1984 yılında Her Yönü ile Aydın ve İlçeleri isimli kitabı yayınladı, 1985 yılında 10.000 okula 10.000 kitap bağışladı. 22 Ekim 1985 yılında Ege Zeybeklerini Anma ve Yaşatma Derneği Nazilli Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği'ne seçildi, 1986 yılında Nazilli Ticaret Odası'nı temsilen Nazilli Vergi Dairesi Takdir Komisyonu Üyeliğine seçildi. 1986 yılında Ankara'da bulunan Folklor Araştırmaları Kurumu üyesi oldu, 1990 yılında Nazilli Halk Kütüphanesi Toplantı Salonu'nda 12 hafta süren ''Sevgi Yılı Kültür ve Sanat Toplantıları''nı organize etti ve yönetti. Burada yazı ve şiir yazanlara ücretsiz olarak çok sayıda gazete-kitap-dergi dağıttı, 5 Eylül 1991 yılında Nazilli Belediyesi adına Yayın ve Sanat Fuarı açtı. Burada bir çok gazeteci-yazar-şair-ressam-heykeltraş vb.gibi sanatçılar sergi açtı, Kerim Özbekler tarafından burada yüzlerce gazete-kitap-dergi vb.gibi döküman ücretsiz olarak dağıtıldı. 1992 yılında İstanbul'da 75 gazeteci-yazar ve şaire çalışmaları ile ilgili brifing verdi. Bu brifing haberi 50'ye yakın gazete ve dergide haber olarak yayınlandı, 1999 yılında SSK'den emekli oldu, 2005 yılında Aydın Hürsöz Gazetesi Şairler Antolojisi'nde hayat hikayesi ile birlikte şiirleri yayınlandı. 2005 yılında Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği üyesi oldu, 2006 yılında yapılan kongrede derneğin Denetim Kurulu Üyeliğine seçildi. 2006 yılında Aydın'lı yazar ve şair Şükrü Öksüz tarafından hazırlanan ''Hürsöz Gazetesi 2006 Şairler Antolojisi.'' isimli eserin 111-112-113-114.sahifelerinde vesikalık bir fotoğrafı. Hayat hikayesi ile şiirleri yayınlandı, Kerim Özbekler'in hayat hikayesi ve fotoğrafı;Ankara'da ikamet eden aslen Diyarbakır'lı olan Elvan Yayınları'nın sahibi İhsan Işık tarafından yayınlanan 13 ciltlik ''Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi''nin 2819.sayfasında da yer almıştır. 4-5-6 Mayıs 2007 tarihinde, Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde yapılan şiir şölenine, Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Şükrü Öksüz'ün daveti üzerine iştirak ederek sahnede şiir okudu, 2007 yılında Manisa'nın Salihli İlçesi'nde yaşayan E.öğretmen-gazeteci-yazar ve şair Gündüz Aydın'ın hazırladığı ''Sevgi Yolu Şairler Antolojisi-2007.'' isimli eserin 242-243-244-245.sahifelerinde, vesikalık bir fotoğrafı. Hayat hikayesi ile şiirleri yayınlandı, 4-5-6 Temmuz 2008 tarihleri arasında Yozgat'ta yapılan 9.Uluslararası Sürmeli Festivali Şairler Şöleni'ne, Yozgat Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Ahmet Sargın'ın daveti üzerine iştirak ederek sahnede şiir okudu, 16-17-18-19 Ekim 2008 tarihlerinde, Çukurova Edebiyatçılar Derneği Başkanı Halise Tekbaş'ın davetlisi olarak Seyhan Sosyal Kültür Sanat Derneği'nin düzenlediği 3.Çukurova Halk Kültür Festivali'ne iştirak ederek Adana'da Şairler Şöleni'nde sahnede şiir okudu, 7-8-9 Kasım 2008 tarihlerinde Antalya'da yapılan 5.Şairler Buluşması'na Güllük Şiir Derneği Başkanı Mustafa Ceylan tarafından davet edildi, burada kendisine Türk Şiirine yaptığı katkılardan dolayı plaket takdim edildi, 28-29-30 Mayıs 2010 tarihlerinde, Çanakkale Yazarlar ve Şairler Derneği Sponsoru Mustafa Berçin'in davetlisi olarak 2.Çanakkale Şairler Şöleni'ne iştirak etti ve sahnede şiir okudu, 26-27 Haziran 2010 tarihlerinde, Sivas Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Sabiha Serin'in davetlisi olarak ''Sivas 2.Şairler Şöleni.'' ne iştirak etti ve sahnede şiir okudu, 1-2-3 Temmuz 2010 tarihlerinde, Kapadokya Yazarlar ve Şairler Derneği Bşk.Ayşe Paslanmaz'ın daveti üzerine 5.Kapadokya Şairler Şöleni'ne iştirak etti ve sahnede şiir okudu, 24-25-26 Eylül 2010 tarihlerinde, Mümin Uluç organizesi ile Nevşehir'de yapılan 6.Kapadokya Şairler Şöleni'ne (davet üzerine) iştirak etti ve sahneye çıkarak şiir okudu, 18 Haziran 2011 Cumartesi günü, saat.17.00'de Ankara'da Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi'nde, Kültür Çağlayanı Dergisi 4.müzik ve Şiir Dinletisi öncesi E.Kültür Bakanlığı Araştırma ve Koordinasyon Dairesi Başkanı-Kültür Çağlayanı Dergisi Sahibi Hayrettin İvgin tarafından kendisine Türk Edebiyatına ve Şiirine yaptığı katkılardan dolayı ''Onur Belgesi.'' takdim edildi, 21 Şubat 2014-02 Mart 2014 tarihleri arasında yapılan, Nazilli Belediyesi 6.Edebiyat Festivali'ne iştirak ederek okuyuculara ücretsiz gazete-kitap-dergi dağıttı, 2014 yılında Mayıs ayında İstanbul'da Ozan Dergisi'ni çıkaran İsmailoğlu Mustafa Yılmaz'ın yayınladığı ''Ozan Gönül Şairleri.'' isimli eserin 113-114-115.sahifelerinde vesikalık bir fotoğrafı ile hayat hikayesi ve şiirleri yayınlandı, 25 Mart 2016 Cuma günü, saat.15.00'de Nazilli Belediyesi Tiyatro Salonu Nazilli-Aydın adresinde, Nazilli Belediyesi 7.Kültür Sanat Edebiyat Festivali açılış töreni sonrası kendisine Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık tarafından 50 yıldır ''Basın Yayın Sanat Dünyası'na Yaptığı katkılar.'' nedeni ile plaket takdim edildi. Plaketi, Belediye Başkanı Haluk Alıcık adına sahnede Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur Gazeteci-Yazar-Şair Kerim Özbekler'e takdim etti. Plaket takdimi sırasında ilçe yöneticilerinin tamamı sahnede yer aldı, 05 Kasım 2016 Cumartesi günü, Aydın'da yayınlanan 12 sahifelik Güzelhisar Gazetesi'nin 3575 sayılı nüshasının 9.sahifesinde Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Şükrü Öksüz'ün ''Sorular Bizden Cevaplar Kerim Özbekler'den.'' başlığı ile tam sahife röportajı yayınlandı.
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.