ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Dostlarınıza Değer Verin | İbrahim Ülger

23.02.2021
1.285
A+
A-
Dostlarınıza Değer Verin | İbrahim Ülger

SİZE DEĞER VERMEYENLERİ DEFTERİNİZDE SİLİN.

Tabiatta rolünü oynayan her canlı değerlidir. Her bir şey bir başkası için yaşar. Meyveler başkasını var etmek için açar. Su toprağı, toprak bitkileri var eder. Türlü türlü canlılar bunun için vardır. Pınar kendi suyunu içmez.

İnsan hariç tüm canlı ve cansız varlıklar mutlaka bir işe yarar. Başkası için değil, sadece kendisi için yaşayan, rolü tamamlanmış, bir başkasına zarar veren her şey zamanla yok olmuştur. Dinazorlar, Mamutlar, bunlardan sadece bir kaçıdır.

Çağımızda insan bu türe yakın hale gelmiştir. Öyle bir hal almıştır ki sadece kendisi için yaşamayı bir marifet biliyor, bunu da medeniyet olarak algılıyor. Oysa insan her canlı gibi başkası için yaşadığı sürece bir anlam taşır. Peki, insan günümüzde böyle mi? Aksine kendini var eden doğaya savaş açmış durumda olduğu gibi, doğaya hâkim olmayı, ona hükmetmeyi bir marifet, gelişmişlik, modernite olarak görmektedir.

İnsanın birçok tarifi yapılmaktadır. Tariflerinden biri de düşünen bir varlık olmasıdır. Bu düşünce insana yarardan çok zarar vermekte, yıkıma sebep olmaktadır. İnsan var olalı beri sayısız savaş sürdürmüş, ortaya çıktığından beri defalarca yok oluşla karşı karşıya kalmıştır. Nuh tufanı, Pompei faciası sadece anlatılan birkaç mitolojiden bir kaçıdır.

Teknolojinin gelişimi insanı “refaha” kavuşturmakla birlikte, aynı zamanda onu tümden azdırmıştır.

İnsanın bu denli kontrolden çıkmadığı zamanlarda her şeye rağmen değerleri vardı. Onu bu zamana dek getiren onların değerleriydi. Tabiata saygı, kendi aralarında toplumsal değerler onu bu güne taşıdı.

Oysa şimdi öyle mi? Modernitenin hâkim olduğu yerlerde insanların her biri birey olma adı altında küçük firavunlara dönüştü. Küresel sistemi yöneten büyük firavunlar, kişiyi bencilleştirerek, tüm toplumsal değerleri alt üst ederek, bu bireysel firavunları tetikçisi durumuna getirdi. İnsan o hale geldi ki her biri kendini filozof sanma gafletine düşürdü. İnsan, “her şeyi bilen” duruma geldikçe, bir arada tutan değerler neredeyse yok oldu.

Bu bir süreç. Her şey zamanla yerine oturacaktır. Bu durum önümüzdeki asırlarda tarihte Dinazorların başına gelen yok olma süreci, insanın da başına gelecek, doğa insana gerekli ayarı verecektir.

Her şeye rağmen, bu durumun farkında olanlar, imkanları ölçüsünde değerleri yeniden inşa etmek için çaba sarf etmeli, tabiata ve çevresindeki dostlarına değer vermeli, onların yaşaması için elinde gelen tüm cabayı harcamalı, geri kalanları kendi haline bırakmalıdır.

İnsan ne çaresizliğe düşmeli, ne de umutsuz olmalıdır. Unutmamalıdır ki her umutsuzluk, köşeye çekilme, firavunların daha da güçlenmesine vesile olur. En azından kimseye gücü yetmiyorsa, evrensel değerler ölçüsünde yaşamına devam etmeli ve bunun mücadelesini vermelidir.

Hayatın kısa olduğunu düşünerek, kötülük yapana kötülük yapma veya hayata küsme gibi bir gaflete düşmemeli, kendisi gibi olmayanlara inandığı değerlere davet etmeli, değerlere önem vermeyenlere karşı en azından düşünce ve ruh dünyasının dışında tutmalıdır.

Ben bunu yaptığımdan beri huzurum yerinde. Beklentilere girmeden hayatınıza devam ettiğiniz sürece sizden iyisi yoktur…

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.