Dönmeyi düşündüler
|Gündüz Emre Yastı|
“Bakın efendiler, burada
düğmesi kopuk bir mebus, on-beş yaşında bir nefer, bebesini kağnısında büyüten
bir millet var!
Size süslü kelimeler etmeyeceğim.
Dönmeyi düşünmediler demeyeceğim misal.
Çünkü dönmeyi düşündüler.
Analarını, babalarını, yavrularını düşündüler, yüzüne bakmaya kıyamadıkları
yavuklularını düşündüler.
Sabanı düşündüler misal, bir tas tarhana komak için sofraya, sabah akşam çektikleri sabanı. Sürdükleri tarlayı, yuğdukları yüreği düşündüler bir nazlı bakışın karşısında.
Ama düşündüler beyler, dönmeyi düşündüler. Dönüp de vatanı nasıl kurtardıklarını alıp oğullarını kızlarını kucaklarına, kurulup baş köşeye anlatmayı düşündüler, kucaklarında ölen garındaşlarının acısını sır belleyip, bir teheccüd secdesinde gizli gizli ağlamayı düşündüler.
Lakin kaçmayı asla düşünmediler!
Bakmadılar beriye, korktular, korktular her insan gibi.
Ama korkan yüreklerine döndüler de “La Tahzen!” Dediler. Bellediler,
şehid diriydi, saçları kınalıydı, Çanakkale Konyaydı, Trabzondu, Mekkeydi,
Kudüstü.
Anaydı Çanakkale, babaydı, namustu, ardı.
İmandı..
Dedim ya, size süslü kelimeler
etmeyeceğim.
Şunu diyeceğim yalnız;
Yapmaları gerekeni yaptılar.
Bu İmanı , bu şuuru bir nişan gibi taşıyıp, kim ola göğsünü etmeye cihana siper?
Sen ey şehidim, güzel yüzlü, pak alınlı şehidim. Anasının öpmelere kıyamadığı, yarinin beklemeyi bırakmadığı şehidim. Sevgilim,Aslanım, Yiğidim.
Allah hepinizden razı olsun, vatan
size minnettardır, ümmet size minnettardır, mazlum size minnettardır. İte
çakala bağrını duvar yapan ne millet varsa hepsi size minnettardır.
Allah şehadetinizi kabul eylesin, şuurunuzdan nasip eylesin.”
“Vurulup tertemiz alnından,
uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
‘Gömelim gel seni tarihe’ desem, sığmazsın.
M.Akif Ersoy “