ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Camlarımızın buğulu özlemi | Aynur Başkaya Karasu

06.08.2021
568
A+
A-
Camlarımızın buğulu özlemi | Aynur Başkaya Karasu

.. gün

geceyi hediye ediyor..

.. muhtemelen

sende imzalayacaksın bu gece camlarımızın

buğulu özlemini Dâra

bir eli eziyetçisinin ruhunda, diğeri yeşile kuş kanadı o resim

benim..

.. çıplak omuzdaki

yüzün ovâli okşamaya devam ediyor tüm anıları boşluğa kök salmış birer kelebek gibi

acıkacağız

gülümseyeceğiz belki

sonra unutacağız yavaş yavaş iki zaman arası bir zamanı geniş avlusuna

doğum lekesidir hep umudun kırmızı yüzüğü karanfiller, çocukluğumun boş kucağına

birer yara..

.. hayır hayır

ben kabuk yapamam Dâra, iyisi mi sen bana bir kitap seç bu gece

ya da tüm sarılmalarını al ve kaç bu kanı sesli

bir ağızdan, ebedi

fotoğrafları yerinden kaydıran eski bir Tanrı bir gece öncesinden görmüştü

annemin rüyasını

hâlâ dün hatırlıyorum toplu defin törenlerinde söylenen ritüelleri unutmadım Dâra

unutamadım..

.. siyah beyaz

bazı resimlerin bir çeviriye ihtiyacı yoktur Dâra

tam boy görebiliyorum ellerini

gümüş bir balta

ucundan ikiye yarılmış bir dal

mor bir ışığın patlaması ve aniden kaybolması

gibi gözlerimize sürdüğümüz kan

geriye düşen ateş

hep aynı..

.. kolay olmayacak

biliyorum, hiç kolay olmayacak unutmak Dâra her zemin kendi kenarını kazacak

karıncalarına

çoğaldıkça camlarımızın altına kadifemsesinde çocuklar, unutacak kaybını

aynalar

son kez anlatacak hikayesini bir buğdayı ikiye ayıran yarığa rüzgar

bu gece buzlu bir kabuğun içinden bize bakıyor

tüm tıkanıklıklar

kırılganlığını tutan o incinin son hali koynundan çalınmış bir sır gibi

keşke bir istiridye olsaydım

ya da kış öğleden sonraları niyeti üşümeyen bir karınca Dâra..

.. bir gelincik

bir sokak, ince çizgilere hasret iki yaprak, sesler

taşlar ve gölgeler inanılmaz bir renge sahip bu

gece, yaşadığımız

bu dehşetin hâlâ ödenmemiş bir borç olduğunu

özetliyor bize Dâra

az sonra kabuklu kabuksuz

tüm yağmur suları duvarlarımızdan indiğinde

tatlı bir suyla dolacak avuçlarımız

ve tüm boşluklar, hani

cenazelerimiz de olmasa hiç kavuşamayacağız seninle..

.. hayır de

toprağa siliniyor yüzüm Dâra..

zeryâ ca…

Aynur Başkaya Karasu

012821 03.18 İSTANBUL

Aynur Başkaya Karasu
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.