Dolar 34,4910
Euro 36,3975
Altın 2.965,97
BİST 9.261,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Çok Bulutlu

Bir Kentin Dışardan Görünüşü | Cemal Süreya

13.07.2023
196
A+
A-
Bir Kentin Dışardan Görünüşü | Cemal Süreya

Bütün bir gün derin suları kolladı şunun için

Bir çoban mevsimini geçirmek için saçının billûrundan

Üç kulesi altı şairi sayısız minareleri

Ve yer yer uçuklamış kıyılarıyla

Bu kent bütün bir gün.

Hadi gidelim.

 

O senin bir türlü belleyemediğin

Kuştur. Bir türkünün hallacında dağılmış

Keçedir. Onu Doğuda nehirlerin kaynaklarına

basıyorlar

Balkondur. En bencil sarmaşığa çekilidir tetiği

Lekedir. Eski Frikya üzümünden inansız menekşeden

Taştır. Bizansın yıkılışını kibirle sürdürmektedir

Çocuktur. Babasınınkine benzer annesinin yüzü

Çünkü mutlu İstanbul kadını alır erkeğinin yüzünü

Çünkü daha dün dört tarafından çekiştirilmiş

utancınla

Şiirime güvenli bir barınak aramıştın

 

İnce parmaklarıyla

Aralamaya çalışırken kederini

Sen yitip giden aşkta

 

Senin kahkahanın boğumunda

Söz temiz değil

 

İklim. Devrik tezgahı güneşin

Sokaklardan kadınsı bir seccade gibi akıyor iklim

Gözlerimiz bozuluyor kanımızın gürültüsünden

Kırmızılar bitişiyor hiçbir şey kesin değil

Tenteler gökyüzüne bir folklor kazandırıyor

Yeni yapıların kekemeliği ve akasya

Ve çınar. Yelesinin içinde tükenmiş bir aslan

Ve sütunlar başıbozuk devriyeleri

Ne kuşatmalar ne dostluklar pahasına

Büyük bir mutfak yaratmış bir imparatorluğun,

Yalnız sütunlar savunuyor serinliği

 

Saatler uzun günler kısa

 

Fenikelileşememek. Ben bu sözü söylüyorum

Bu sözü sana söylüyorum bir gün gerekir nasıl olsa

Serhas’ın askerlerine gümüş zincirlerle döğdürdüğü

Öbür ucuna da gittim ben bu suyun,

Buradan taa peygamberler kıyısına kadar

Büyük suları sadece karpuz soğutmada kullanıyorlar

Fatih Sultan Mehmed gemilerini karadan yürüttü ya

Deniz kaçkını bir ulusun çocuklarıyız biz o gün bugün

Toprakçıl bir çapadır Denizyollarının arması bile,

Ama dilimizde yine de en ürpertili kelime deniz

Yine de sokaklarda bir kanal eğilimi

Dondurmacılarda bir ikinci kaptan tavrı

Teneşirlerde bir tekne beğenisi

Bir kazazede takısı bulunur sarhoşların yüzlerinde

 

Yine de faizcinin sesindeki hasır

Yelken olmaya özeniyor

 

Şoför edebiyatına önsöz olarak geçse yeridir

Yeni Cami’nin caddeye dadanmış dirsekleri

Ve

Bitişiğindeki gri gökkuşağının altından

Agop’un ülkesine bir anda geçilir

Orada işte orada

Kibrit bilekli kızların anahtar burunlu sekreterlerin

Lastik mühürle para basanların eğeyle tabanca

üretenlerin

Cüzamlı işhanlarının çiçekbozuğu basımevlerinin

Önlerinden dalgın dalgın yürüyorsun

 

Sen ki bu şehrin eski tutarsızlarındansın

Kök bitkilerin heterogüllerin Çin yakılarının arasından

Bir güz sonu duygusunu ancak bir kez duyulabilecek

bir sığınma eğilimini

Kuytulardan aldığın bir çiçek gibi yukarı semtlere

doğru sürüklüyorsun

 

Sen ki

Ayı Hugo’dan zararsız Mallarme’ye, kaçık Artaud’ya kadar

Bir şeyler okudun biraz. İyi.

İngilizlerden de saymayı öğrendin biraz. O da iyi.

Ağzında bir tatil gevezeliği

Alnında bir ayazma serinliği taşıyan

Bir kadını sevdin çok. O belki daha da iyi.

Ama ne yap biliyor musun?

Şu eski adresini değiştir artık

On yıldır bilgeliğini tüketti.

 

Saatler uzun, günler…

 

Cemal Süreya

Beni Öp Sonra Doğur Beni Kitabından / 1973-

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.