Basına ve Kamuoyuna | Müslüm Kabadayı
Hatay ve diğer illerde gerçekleşen 19 Şubat Depreminin, 100 gününe istinaden…
“Ana yurdum ağlama, yine de döner bahara kış
Ana yurdum ağlama, geriye döner göçmen kuşun.
Kucağımızda defne dallarıyla
Baktığımız gibi bekle bizi
Bıraktığımız, bıraktığımız gibi bekle bizi.”
Bugün, 6 Şubat’ta bütün ömrümüzü yerle bir eden depremin 100. gününde yitirdiğimiz canlarımızı anmak ve onları unutmadığımızı ve de unutmayacağımızı dosta düşmana duyurmak için buradayız.
Bizler, 6 Şubat’ta hayatlarımızı alt üst eden depremin enkazlarında canlarımızı yitirdik ama enkazların altında umudumuzu bırakmadık. Tam 100 gün oldu. Kimimizin annesi, kimimizin babası, eşi, yâri, çocuğu, akrabası, dostu… her birimizin yüreğine ateşler düştü. Yüreğimizden parçalar koptu.
Tam 100 gün oldu. Acımız büyük, öfkemiz de büyük. Binlerce insanımız 3 gün 3 gece boyunca dondurucu soğuğunve yağmurun altında devam eden artçı depremler eşliğinde yaşam mücadelesi verdi. Onlar, enkazların altında, bizler yerin üstünde 3 gün 3 gece çaresiz bırakıldık. Çığlıklarımızı duydukları halde 3 gün 3 gece boyunca basın yayın organlarında Antakya’mızın adını dahi dile getirmediler. Enkazların altında canlarımızın soğuktan donarak ölmesini izlediler.
6 Şubat’ı unutmayacağız, unutturmayacağız! Sadece tarih olarak değil, 3 gün 3 gece boyunca çığlıklarımızı duymazlıktan gelenleri, bizi dondurucu soğukta diri diri ölüme terk edenleri de unutmayacağız! Sesimize ses vermeyenleri, acımızı paylaşmayanları, biz yokmuşuz gibi hayatlarına devam edenleri asla unutmayacağız, affetmeyeceğiz, onlarla helalleşmeyeceğiz!
Bizler 100 gündür sağlıklı, güvenli barınma hakkından yoksunuz.
100 gündür annelerimizin yaşam yükü katbekat arttı.
100 gündür bebekler, hamileler, engelliler, özel bakıma muhtaç yaşlılarımız sağlıksız, güvensiz bir ortamda yaşam mücadelesi veriyor.
100 gündür insanlarımız temel sağlık haklarına erişemiyor.
100 gündür temiz suya erişemiyoruz.
100 gündür molozlar yaşam alanlarımıza dökülüyor, doğamız katlediliyor.
100 gündür enkazların altından canlarımızın cansız bedenleri çıkarılıyor ama hâlâ enkazlar kaldırılmadı.
100 gündür kamyon terörü artarak devam ediyor.
Ve sayamadığımız birçok sorun, 100 gündür devam ediyor.
Buradan herkese sesleniyoruz. İnsanlığın kadim şehri Antakya’yı görmezden gelmenize, yok saymanıza rağmen terk etmeyeceğiz! Biz buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz! Halklarımızın temel insani yaşamsal sorunlarınıçözemiyorsanız, siz gidin!
Sözümüz herkese… Yerel yönetimlerden hükümete, bizleri seçimden seçime hatırlayan bütün siyasi partilere… Biz, hiç kimsenin oy üzerinden hesap yapacağı insanlar değiliz. Yaşamsal sorunlarımızı çözemiyorsanız Harbiye, Samandağ, Armutlu, Antakya, Defne halkı olarak birlikte dayanışmayı ve mücadeleyi büyüterek çözmesini biliriz.
Bu şehri yeniden inşa edeceğiz. “Yeniden inşa sürecinde hiç kimse yokmuşuz gibi davranmasın.
Bizleri ilk günlerden beri yalnız bırakmayan, sesimizi sesi, çığlığımızı çığlığı, acımızı acısı, umudumuzu umudu yapan dostlarımızla, Demokratik Kitle Örgütlerimizle, yüreği insanlıktan yana atan herkesle ve de en önemlisi kendi öz gücümüzle çözeriz.
Depremde yitirdiğimiz bütün canlarımızın önünde saygı ve özlemle eğiliyoruz. Anıları bizlere bu zor süreçte ışık olsun. Yıldızlar yoldaşları olsun.
HARBİYE HALKI