Artvinlilerin Kitapları: Bir Mühendisin İzdüşümü | Aydın Karasüleymanoğlu
(*)Bir Mühendisin İzdüşümü/Fevzi Durmuş/Anı/Kitap Atelyesi Yayınları-Ankara/Şubat 2010/2 cilt(toplam 400 sayfa)
Ardanuçlu Fevzi Durmuş, eli kalem tutan mühendis bir dostumuz. Mesleğini sürdürürken, değişik yazın türlerinde kitaplar da yayımlıyor. Yazma yeteneği olan herkes gibi o da anı, köy monografyası, fıkra alanında gönüllü çalışmalarda bulunuyor. VEB sitesinde yazdıkça yayınladığı “Unutulan Vatan Acaristan” dizi yazıları da bulunuyor.
Daha önce okuduğumuz “Artvin Fıkraları” adındaki kitabı, alanındaki ilk çalışma olarak kabul edilebilir. Ancak o kitapta, Karadeniz’de yaygın anlatılan fıkralar da Artvin fıkraları adı altında sunulmuş. Zaman bulursak, bu konudaki görüşlerimizi ayrı bir yazıyla belirtmek isteriz.
Fevzi Durmuş, 2 ciltlik “Bir Mühendisin İzdüşümü” adlı kitabında mesleğe atıldıktan sonraki görevlerini, sosyal yaşamındaki değişmeleri, aile ilişkileri ve çevresinde gelişen olayları kesitler halinde yansıtıyor. Anılarıyla ilgili siyah-beyaz fotoğraflarını da yazıların arasına serpiştirmiş. İş yaşamına ilişkin belgelere de yer vermiş. İstanbul’daki “Artvin günleri”nde diğer yazarlarla olduğu gibi Fevzi Durmuş’a da kitaplar imzaladık, onun imzalı kitaplarını aldık. Ankara’ya dönünce ilk işim bu kitapları okumak oldu.
Fevzi Durmuş’un 2 ciltlik kitabı, ilk bakışta kimseyi ilgilendirmeyen kişisel bir anı olarak algılanabilir. Ancak, bu anıların genç meslektaşların ilgisini çekeceğini, yeni kuşaklara ışık tutacağını düşünüyoruz. Bazı anı kitaplarını yazan kişinin özeli olarak, bazılarını da genel olarak değerlendirmek durumundayız. Önemli olan, çok özel anılar da olsa, okuyana bir şeyler vermesi, onu olumlu yönde geliştirmesidir. Her yaşamdan çıkarılacak dersler, yararlanılacak deneyimler vardır.
Fevzi Durmuş’un ilgimi çeken anılarından biri 1968 deki Amerika 6.Filo olayıdır. Ben de 1968 de Ankara’da fakülteyi bitirmek üzereydim. 68 kuşağı diye anılan gençliğin içinde biz de yer almıştık. O yaşlardaki bilgi ve birikimimizle, örgütsel eylemlerimizle, “tam bağımsızlık” konusundaki duyarlılığımızla “bizde varız” demiştik. Ülkenin sorumlu gençleri olarak olaylara karşı tepkimizi koymuştuk.
Bazı kesimlerce, bu tür gençlik hareketleri anarşi kapsamında değerlendirilse de, 68 hareketi demokrasinin gelişmesinde, bireysel sorumluluk bilincinin yerleşmesinde önemli rol oynamıştır. Türkiye’deki gençlik hareketlerinin, Batı’dan bir akım olarak geldiğini savlayanlar, Batı’daki gençliğin dillendirdiği sorunlarının ülkemizdeki sorunlarla örtüşmediğinin farkında olmayacak kadar sığ görüştelerdi.
Fevzi Durmuş, fakülte son sınıfta iken 6.Filo İstanbul’a gelmiş ve Atatürk’ün son nefesini verdiği Dolmabahçe önlerinde demirlemişti. Şımarık Jonilerin, bir müstemlekedeki gibi uygunsuz davranışlarda bulunması, kızlara sarkıntılık etmesi, üniversite gençliğini harekete geçirmişti. 6.Filonun daha önce Kıbrıs’a çıkartma yapacak tanklarımızı taşıyan şileplerin önünü kesmesi, saygısızca İstanbul’a gelip demirlemesi, bardağı taşıran son damla olmuştu.
Fevzi Durmuş’un 6.Filo eylemi yüzünden gözaltına alınması ve gençlere yapılan eziyetleri yansıtan anıları tarihi nitelik taşıyor. Ülkenin onurunu korumaya çalışan ve 6.filonun sahile çıkmasını engelleyen gençlerin yakınlarının oylarıyla işbaşına gelen hükümet, bu tavırları ödüllendirecek yerde gençlere işkence etmekten kaçınmamıştı. Yeni kuşakların bu anılardan alacağı çok dersler vardır.
Nisan-mayıs ayları nedeniyle gençlik hareketlerini de anmış olalım. Başı dik, aç da olsa onurlu, deniz ötesinden emir almayan, ezmeyen ezilmeyen, sömürmeyen sömürülmeyen bir ülke için gençler kendilerini ateşe atmaktan çekinmedi. 1968 Temmuzundaki 6.Filo olayı, ülkemiz açısından bir kırılma noktasıdır. O günleri yaşamış, üniversiteli kimliğiyle olayların içinde yer almış Fevzi Durmuş’un anıları bu yüzden de çok önem taşıyor. Bu anıların, gelecek kuşakların dikkatinden kaçmaması dileğiyle…
AYDIN KARASÜLEYMANOĞLU-26.05.2014