ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Artık Senin Adın Başka | Aylin Özgür

11.01.2022
454
A+
A-
Artık Senin Adın Başka | Aylin Özgür

– 2

Güzel mi güzel bir balkan havası, suyu ormanı tertemiz olur buraların, kışı soğuk ve derin yazı bereketli ve ılık uçsuz bucaksız güzel kokan kekik ve lavanta tarlaları ama bunlar bile yetmedi insanların kendilerini iyi hissetmesi için.

Ne yaptıkları iş keyif veriyordu ne de yedikleri ekmek…

 

Her şey diziliyordu boğazlarına, “neden”, sorusuyla.

Artık eskisi gibi serbest hissetmiyorlardı kendilerini, kaç yıllık yaşadıkları topraklar onlara yabancı geliyordu. En önemlisi huzur kalmamıştı artık, ne güneşin doğuşu onlara keyif veriyordu ne de ilkbaharın gelişi…

 

Türk vatandaşlarını sürekli kontrol ederek ve ayrımcılık yaparak onları kontrol altında tutmayı ilk başta başarmış gibi görünseler de.

Her şey bambaşkaydı, gizli örgütlenmeler başlamıştı. Bir yandan da yine insanlar birbirine hayatı zor kılıyordu.

Türkçe konuşanı şikâyet ediyorlardı ve bunu yapan da genelde bir Türk oluyordu. İnsan meselesi değil, karakter meselesiydi bu.

 

Bugün “Türkçe konuşmak yasak” diyen de yine bir Türk.

Günden güne, herkes kendini az ya da çok baskı altında hissetmeye başlamıştı.

Kiminin psikolojisi bozulmuştu, görünüşte özgürdü belki herkes ama değillerdi!!!

 

Tek kurtuluş Türkiye gibi görünüyordu.

Hiç kimsenin aklına Türkçe konuşmayı dinlemeyi özleyecekleri gelmemişti.

Bu öyle bir özlemdi ki, tarif edilemez kelimeler ile anlatılamazdı.

 

Eskiden türkçe radyo dinlerken, dinleyemez olmuşlardı çünkü her yere  signal engelliyici dikmişlerdi.

“Çok mu uzak Türkiye” diye soruyordu çocuklar durmadan.

Hayallerinde bile artık Türkiye vardı, oraya gitmek ve kısıtlanmadan türkçe konuşmak okula gitmek, bayramları özgürce kutlamak ve sorgusuz sualsiz camiye gitmek yer alıyordu.

 

Eski güzel ve barış dolu günler geride kalmış gibi görünüyordu.

Artık herkes kendini tutuklu hissediyordu.

Anlayamadıkları  şekilde bir tutukluluk hali.

Yeni kurallara uymayanları ya hapse attılar ya da başka yerlere sürdüler.

İnsanlara artık  psikolojik işkence yapmaya başlamışlardı.

 

Akraba ziyaretine bile izinsiz gidemiyordu kimse. Her yola çıkışlarında, polisler otobüsleri durdurup sorguya çekiyorlardı her bir yolcuyu, “neden gidiyorsun, kimin var orada”diye sorup duruyorlardı.

 

Herkes Türklerin oraya nereden geldiğini biliyordu ama inkar ediliyordu.

Konya Karaman, çok uzak mıydı?

Oradakiler bilse onların durumunu gelip kurtarır mıydı?

Neler görmedi ki orada yaşayanlar gönderilen mektuplar açılıp okundu, telefon görüşmeleri dinlendi, gizli mevlüt okutanlar saptandı.

 

Her gün yeni kurallar yeni baskılar bezdirmişti Türkleri dayanacak güçleri kalmadığında kaybedecek şeylerinin de olmadığını anlayıp örgütlenip miting düzenlediler.

Sonucu baya ağır olmuştu, hapse atılanlar oldu, uzak yerlere sürülenler.

Her yere dağılınca gösteriler, Türkleri Türkiyeye kovmak daha mantıklı geldi.

 

Türkler bu habere sevinse de içten içe üzüldüler, çünkü kaç yıllık evlerini yerlerini bırakıp gitmek zorunda kalacaklardı, onca emek, onca uğraş.

Bağ bahçe ev hayvan hepsini bırakıp gitmek zorunda kalıyordu her bir Türk.

Yanlarına ne alacaklarını bile bilemeden rast gele bavullar hazırlanıyordu.

 

Herkes gurbet kuşu gibi  dağıldı.

Oyunlar, sohbetler yarım kaldı. Mahallede birlikte paylaşılan oyuncaklar olmayan çocukların çığlıklarında öksüz kalmıştı.

Gidenler Türkiyenin farklı yerlerine yerleşti.

Artık özgürce türkçe konuşacak, Bayramları kutlayacaktı.

 

Hayat gidenler için mi zor, kalanlar için mi? Kimsenin tam olarak bu soruya  cevabı asla olmadı ve hiç bir şey eskisi gibi olmadı….

 

Devamı var…

          

               Saygılarımla

                                   Aylin Özgür

 

…..

ETİKETLER: , , , , ,
Aylin Özgür
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.