Artık bir araya gelmenin yeni kuralları var / Erhan Sertbaş
“Herkes kendini yaşasaydı yeryüzü insanla dolardı” demiş, Fikret Ürgüp.
Artık bir araya gelmenin yeni kuralları var. Kimseyi görmeden, görünmeden, dokunmadan, varmış gibi hissetmek. En önemlisi de kendimizi varmış gibi hissetmek. İnternet tanrılarından biri de çıkıp topluluk oluşturun demiş. Oluşturalım bakalım. Örneğin verdiğimiz sözleri tutacak mıyız artık? Klavye başında yüzümüz görünmediğinden verdiğimiz sözlerin bir anlamı da kalmamıştı. Yani hala birilerinin yüzüne bakacak “yüzümüz” oluyordu. Şimdi de olacak mı? Bir erdem tuşu mu ekleyeceksiniz? Ya da birinin acısına birlikte ağlayıp onun yarasını paylaşacak mıyız? Gitmediğimiz bir düğünün halay başı nasıl olacağız, terli mendilin kokusunu kim anlatacak? Yoksa Facebook bunun için yeni bir düğme mi getiriyor? Birlikte yenen bir yemeğin neşesini hangi tuşla aktaracağız topluluğa? Onlar da duyabilecek mi kekiğin, domatesin, hıyarın, anasonun kokusunu? Ya da bir barikatta yediğin gazın öksürüğünü, gözünden düşen yaşları kime nasıl anlatacaksın?
Bir otelde (Sivas) yakılırken burnuna dolan et kokusunun, arkadaş kokusunun acısını hangi düğme anlatacak?
Ne zaman ne istersek olabiliriz. Kime ne. Geç ekranın karşısına. Değiştir kimliğini, çak oraya bir artist fotoğrafı, sonra en kral pezevenk ol istersen ya da çevrecinin önde gideni, gazeteci, en pahalı hayat kadını, en namuslu insan kırıntısı, göt ol istersen, hayvan hakları savunucusu, şair, devrimci, eşcinsel, din alimi, kadınsan erkek, erkeksen kadın, gizli ibne, sahte doktor, avukat, “istiğbahrat acanı”, mühendis, yazar, manav, otobüs şoförü, fabrika işçisi, lezbiyen, fizik profesörü… ne istersen, aklın hangisine yetiyorsa, o ol. Kuklanı sev, onu büyüt, iyi oynat. Ve arada bir seni tanrı yapan başının üzerindeki bu görünmez iplere şükranlarını sun, oynamaya devam et.
“Herkes kendini yaşasaydı yeryüzü insanla dolardı” demiş Fikret Ürgüp.
Erhan Sertbaş
2 Temmuz 2018