Araftayım | Habibe Dirican
Yokluğunla varlığın arasında çıkmazlardayım..
Bilinmez diyarda arayıştayım.
Mecnunun çölūnde
Leyla’nın gamın dayım
Bir garip kervandayım
Dūnya dedikleri
Pencereden seyre dalmaktayım
Ne garip bir yoldur ki bu.
Çıkmazlardayım
Gecenin koynun da
Sabahın seherindeyim
Kurumuş toprağım
Gökyūzūne bakıp
Bir damla yaş beklemekteyim
Arafatayım
Kocu kurban edip
Gūnahlarımdan arlanmaktayım
Dervişin ayak izin deyim
Sarı çicek neden boynun bükük hesap sormaktayım
Vicdanımla Nefsim arasında savaştayım
Bunca ölūm para içinmiş.
Bu para neymiş
Gùcūnū tartmaktayım
Sağ elim verdi
Sol elim gördū
Gören gözūmūn hesabını sormaktayım
Aşk’ı kulda aradım
Mevlamın aşkı yūreğimdedir
Aşkın kor ateşini tartmaktayım
Tesbih taneleri sabrı çeker
Dil sabra ne diye sitem eder
Bu dile taş koymaktayım..
Aciz kulum
Yetinmeden gene isterim..
Fakiri gözetlemeden
Hep bana derim
Kefenin cebini
Dikmekteyim.
Dūnya handı ben yolcu
Bu yolun sonu
Cennet mi cehennem’i dūşūnmekteyim.
Tartım olmadı ölçtūm olmadı
İki metre bezi
Almak nasip olmadı
Ölūm geldi kapıya
Kapıyı açan olmadı
Azrail’in heybetini
Görmekteyim
Bir Avuç toprak aldım elime
Toprağa sormaktayım.
Ben sana ağır geldi mi?
Ūstūne basmaktayım.
Şimdi senin gibi
Ben de toprak olacağım helalik peşindeyim.
Bir yudum su
Kurumuş dudaklarıma..
Hūseyin feryadı kulaklarım da
Su, su diye
Çeşmeye bakmaktayım.
Araftayım ..
Bitmez bilmeyen sorgu dayım
Yusu’fun kör kuyusu
Yaku’bun feryadı
Eyyūb’ūn sabrındayım
Ensar’i yūrekteyim
Mazlumun bakışı
Zalime feryatayım
Ya kahhar ya kahhar
Bazen Filistin’de
Bazen Arakan’da
Mısırın zindanlarında
Mazlumunun umudunda
Rabbimin secdesinde
Garip boynumu bükük
Gözlerim deki yaşta
Dilimdeki dua”da
Umutsuzluk yok
Dua var..
Acele etmek yok,
Sabretmek var
İmkansız diye birşey
Yok
Çūnkù Allah var (c.c)
Araftayım..
Habibe Dirican
—–