Dolar 34,4910
Euro 36,3975
Altın 2.965,97
BİST 9.261,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Çok Bulutlu

Günün Hikayesi | Ah Şukufe | Gülüm Çamlısoy

22.10.2021
544
A+
A-
Günün Hikayesi | Ah Şukufe | Gülüm Çamlısoy

Mevsim nezle oldu, Şukufe.

Hazan mısın sen be kadın yoksa Azrail’i mi kiralık katil belledin?

Ah, Şukufe…

Sessizliğe muadil edildiğim ömrün tefekkürü ile düştüm ben bir kez yola oysaki sensizliğin verdiği acıya nasıl da kefildim.

Tenzih ederim alfabede kalan tüm harfleri ve esaretime cesaret yüklediğim kozmik bir yolculuk benimki.

Muğlak olan şeyler var ve de insanlar ve sevgi pıtırcığı iken çevremde sekenler ve ön yargıya âşık insanlar yüzünden kellem kaç defa koptu gitti de ansızın zuhur eden bir mucize ile estetik sayesinde kafamı diktim yerine, Şukufe: hani, sende olmayan; hani, Şukufe ojesiz ve makyajsız geçmediğin yollarda terk edilmişken bindiğim otobüs.

Peyda olansa yağmurdu ve terk etti yolcular bindiğim otobüsü bense şehir hatlarında yaşayan bir martı olarak uçtum alabildiğine.

Tıkırında mı sahi işler?

Yoksa yine tırnaklarını mı törpülüyorsun?

Nazın niyazın da eksik olmazken, bre kadın.

Kocan olacak mübarek kim bilir kimin koynunda cirit atıyor ama suç sende, Şukufe:

Gecenin kör vakti insan açar mı bağrını açıp da ağzını kulaklarını tıkar mı?

Kaç yıllık karı kocasınız siz: ne olmuş beş taşın eksik olsa?

Eh, be kadın para kolay mı kazanılır zannedersin ne de olsa bir elin yağda bir elin bağda bense pazar yollarında file file mandalina çürük elma taşırken…

Efendim?

Asla duymuyorum seni ne de olsa son selamımı aldığın günden bu yana bir asır geçti.

Okul yolundaydık.

Sonra türbe türbe gezdik sırf sen koca bulasın diye.

Genç irisi idin, bilmem mi?

Afıküfü de yerken bizlerse futbol sahasında top peşinde koşarken…

Ne amigo kızdın ne de takıma seçildin varsa yoksa pasaklı ruhunla burnun Kaf dağında gezindiğin.

Kim dedi sana okulu bırak da ev kızı ol, diye?

Elbet suçu günahı yok ev kızlarının ama sen değil miydin bizlere, ‘’okumuş eşek’’ diyen.

Az mı ter döktük sınavlarda sense günden güne giderken bir de demez misin; ‘’gün yüzü görmedim,’’

Sözcükler yetim be Şukufe ama sen minnet etmedin de kimseye hatta kadere bile mühlet vermedin.

Geç bunları Şukufe varsın Atilla İlhan oku varsın Kemalettin Tuğcu sahi, ne zamandan beri kendini şair belledin?

Senelerini eğitime edebiyata veren bunca insan arasında bir sen eksik kaldın be Şukufe:

Neymiş efendim?

‘’Okumuş kızım ta ortanın sonunda orta halli bir memur ile evlenmeye karar verip de ortada kaldım’’ diyen sen.

Az ye de hizmetçi tut: hem, kızım kim okur senin yazdıklarını bizler mum gibi erirken mum gibi kala kalmışken hocalarımıza hürmet ederken şimdi de sen mi şair kesildin başımıza?

Kocan elden gidiyor, mübarek kadın bak çocuklarının üstü nasıl da perişan. Haydi, bırak elindeki kalemi de git ütüle adamın gömleğini bak çürüğe çıktı herkes her şey sanki çürük raporu alıp da ertelediğin hayatın yetmezmiş gibi askeriyeye yolcu edecekken seni…

Tamam, tamam, demedim bir şey ama bir işin ucundan tutmalısın illa ki.

Perdeler kir içinde keza camlar da bari eve gelen kadına yol göster de şu evi bir yoluna soksa.

Efendim?

Melahat mi?

A, evet, bizim mahallenin muhtarı Melahat.

Yok canım muhtarlık seçimlerinde elendi o şimdilerde mahallenin sosyetik kafesinde falcı olarak çalışıyor. Hangi kafe mi?

Hani, sağdaki sokaktan saptığın sonra elli metre yürüdüğün sonra yokuşu çıktığın bir de yanık kokusu geliyorsa işte oradaki kafe.

Sahibi mi?

Nereden tanırım ben elin adamını? Bir tek Melahat’ı bilirim ben: hani cam silerken düşüp de burnunu kıran kadın. Olacağı buydu elbet kim dedi milletin işine burnunu sok, diye?

Ah, Şukufe nasıl inanmazsın kocana?

Eh, be kadın adam her gece yanına geldiğin sen de aralıksız reddettiğin:

‘’İlhamım geldi, bey. Haydi, sen devir de küfeyi ben de şöyle eserler yazayım da okuyucumu mutlu edeyim.’’

Olacağı budur işte bak şimdi de kuma geliyor sana yoksa kumar oynadığı değil kocanın altı üstü tavla partisinde tanıştı kumanla.

Kusura bakma ama o kadar yükseklerde geziyorsun ki…

Elinde bez cam mı sildin ya da evdekilerin önüne sıcak bir tabak yemek mi koydun?

Efendim?

Elbet muhatabım sen değilsin bak bu dediklerini duymamış olayım ne de olsa üstüme alınmıyorum.

Öyle mi, Şukufe şimdi işin düştü de bana maval mı okuyorsun?

Düğümü çözse çözse Melahat çözer ha?

O zaman kaldır poponu da düş yollara ama randevusuz kabul etmez Melahat bak kadın nasıl da köşeyi döndü senin gibiler sayesinde.

Kahveyi de sevmezsin bilirdim demek huyun suyun değişti o zaman bir zahmet git de azıcık daha süslen de evde tencere kaynasın bir de kocana   güler yüzünü gösterdin mi…

Tamam, tamam, demedim bir şey elbet kimse senin tırnağın olamaz.

Efendim, Şukufe?

Vaz mı geçtin şairlikten?

A, bir de kendine yeni meşgale buldun?

Uzaya gidecekler arasına zor yazdırırsın sen adını diyelim ki yazdırdın mekik seni kaldırmaz be güzelim hem sen yanında kim bilir kaç bavul götürürsün elin astronotu çeker mi seni?

Tamam, bunu da geçtik şimdi sırada ne var?

İstiyorsan yaparsın elbet sendeki bu hırs kimsede yok Şukufe.

O halde git sen danış bakalım Melahat’a zaten muhtarlık seçimlerine şunun şurasında kaç zaman kaldı hem gitmişken bir de fal baktırırsın…

Ben mi?

Hiç işim olmaz ama eğer sen istiyorsan: peki, anlaştık basın danışmanın olarak çalışırım ama bir şartla:

Tüm kızlar okula kampanyasına destek olacaksın, Şukufe sonra da eğitimine kaldığın yerden devam edeceksin ve asla da sırtını dönme e mi, Şukufe? Ne bana ne de seni seven kocana.

Ah, Şukufe ben seni napayım?

Kafeden eve erken gel de kocana ve çocuklara güzel bir sofra hazırla hatta yazdığın son şiiri de kocana ithaf et ne de olsa az kahrını çekmedi adam senin.

Ben mi?

Ben hep aynıyım, Şukufe hep sevmekten asla vazgeçmeyen tek dostun araya bunca zaman bunca ayrılık girse de sanır mısın ki seni sevmekten vaz geçtim?

Haydi, uğurlar ola Şukufe, ah, seni hınzır kadın…

Kızzz.

Seni çok seviyorum.

Gülüm Çamlısoy
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.