Günün kitabı/ Dünden Yarına Ha-Haa ve Zılgıt / Neslihan Kanuncu Seçkin
NESLİHAN KANUNCU SEÇKİN KALEMİNDEN; “DÜNDEN YARINA HA-HAA VE ZILGIT KİTABI, RAFLARDA YERİNİ ALDI…
Neslihan Kanuncu Seçkin 2022 yılı Nisan Ayında yayımlanan “Dünden Yarına Ha-Haa ve Zılgıt” adlı uzun soluklu çalışmasının ikinci baskısını Akdoğan Yayınevi yaptı.
Kitapta, Ha-Haa Zılgıtı içeren maniler arapça ve Türkçe olarak okurlara sunuldu. Hatay, Antakya, Tarsus, Mersin ve hatta Suriye, Lübnan dolaylarında kullanılan halk söylencelerini, halay, tekerleme, ağıtların kayda alınan bu kitapla, Neslihan Kanuncu Seçkin dünü yarına taşıma amacıyla önceki dönemlerde yapılan araştırmaların üzerine kendi derlemelerini ekleyerek; tekerleme ve manilerin içinde geçen Antakya’ya has kullanımları içeren “Antekece” sözlüğü de kitabına dâhil ediyor.
Zılgıt; “Sözlüklerde azarlama, paylama, korkutma, gözdağı verme, düğün ve cenazelerde coşkuyu artıran tiz ve keskin bir ses olarak ile “askere gönderme, kız isteme, söz kesimi, nişan, kına gecesi, çeyiz çıkarma, gelin hamamı, gelin çıkarma, uğurlama, damat hazırlama, düğün ve düğün sonrası aile evine ziyaret, sünnet, cenaze ve mevlüt törenlerinde, bazen atışma olarak karşılıklı okunan mani şeklindeki Ha-haa’lar ve zılgıtları Türkçe ve Arapça olarak iki dilde gelecek kuşaklara aktarmaya çalıştım.” diyen Seçkin; kitapta şu açıklamaya yer vermiştir.
”Eskiden kadınlarımız, savaşa giden erkekleri yüreklendirmek için zılgıt çekerlermiş. Kimi yörelerde “sesle alkışlama” anlamında da kullanılır. İnsanın düşünce yapısını, beğenisini, dertlerini, kıskançlıklarını, özlemlerini, sevgilerini vb. duygularını ifade etmede kullandığı şekillerden biri olan ha-haa, mani ve zılgıtlar, aynı coğrafyada yaşayan diğer toplulukları da etkilemiş ve benzer şekiller ortaya çıkmıştır. Okunan manilerde ilk iki mısra bir bakıma duygu, düşünce ve hayalin girişini teşkil eder. Dinleyenin veya okuyanın dikkat ve ilgisini çekmeye yarayan bu iki mısradan sonra üçüncü ve özellikle dördüncü mısra asıl konuyu vermeye çalışır. Bu dörtlüklerin kendine özgü bir seslendirilişi vardır ve ezgisi değişmez. Ne şiir okur gibi ne de türkü söyler gibi seslendirilir. Bir nevi müziksel konuşma şeklinde söylenir. Bu manilerin her dizesinin başında bir “ha-haa” okunarak söylenmesine de “ha-haa’lama” denir. Manilerin başında söyle-nen “Ha-haa” ünlemi ortamdakilerin dikkatini çekmek içindir. Duygu, düşünce ve hayallerini ifade eden tür ve şekiller onların dil özelliklerini de yansıtırlar. Ha-haa’yı genellikle kadınlar çeker. Hatay Antakya merkez ve ilçelerinden, Hatay’ın köyleri ve mahallelerinden derlenen, “Ha-haa,”lar , mani şeklindedir. Halkın kullandığı ana dili Türkçe ve Arapça ile söylenen Ha-haa ve zılgıtlar, ses değişmeleri ve anlam farklılıkları ile önümüze çıkar.”
Halk Bilimine ve Hatay’a armağan edilen bu çalışma bir kaynak niteliği taşıyor.
Ha haa samanlık dolu saman,
Ha haa yine sallandık bu zaman.
Ha haa dediler babam düğün yapamaz,
Ha haa yine yaptı bu zaman.
2/2
Ha ha eyş hel ınhar il layek
Ha ha ıt3acebit il khalayek
Ha ha uv takket kulub il 3ıda
Ha ha uv thhakkakit il hhakayek
Ha haa bugün ne nahif bir gün
Ha haa yaratılanlar şaşırdı
Ha haa düşmanların kalpleri çatladı
Ha haa çok şükür doğrular gerçekleşti.