Bir Yürek Vurgunu | Yılmaz Pirinççi
Kor alev yanmanın sarhoşluğunu gülümser kanatılmış yürekler.
Ölümü kucaklayan bir cinnet anı gibidir her nefes.
Her nefeste onun kokusu.
Ve her nefeste bir adım daha sonsuzluğa.
Sevmeyi sevişmek zanneden bir yürek ne bilsin hasretin güzelliğini
Her gün yeniden aşık olmanın
Her gün aynı silahlarla yeniden vurulmanın hazzını ne bilsin.
Bir sesti oysa bir ömrün silip süpürdüğü
Bir bakıştı
Ateşe atılmak üzere sürüklenen bir kadının gözlerinde ölüme gitmenin bedeli
Bir yürek vurgunuydu sevmek.
Tensel kavuşmaların ötesinde
Rüzgarın sesinde çarpa çarpa sevişmek.
Şimdi hangi vuslat sönmüş yıldızlarını asabilir yeniden gökyüzüne
Küstürülmüş o küçük çocuğun saçlarındaki yetim yalnızlığı hangi el ısıtabilir .
Geceleri doğmuyor güneş.
Üşüyor ayakları sensizliğin.